Derneklerimizin mağdur edildiği noktalar!

Derneklerin ise kendi çaplarında mağdur oldukları pek çok konu bulunmaktadır. Toplum için kendi bulunduğu coğrafya için tamamiyle yardım amaçlı kurulmuş...

Derneklerimizin mağdur edildiği noktalar!
Yayınlanma:
Güncelleme:

Derneklerin ise kendi çaplarında mağdur oldukları pek çok konu bulunmaktadır. Toplum için kendi bulunduğu coğrafya için tamamiyle yardım amaçlı kurulmuş olan derneklerin pek çok konuda sıkışıyor olması hoş bir tablo değil. Özellikle bazı sorunlar var ki bunlar bir an önce giderilmelidir. -Derneklerin %9'u son bir yıl içinde Dernekler Dairesi Başkanlığından (DDB) ve/veya il dernekler müdürlüklerinden kaynaklanan keyfi, işlerini zorlaştıran veya kanuna aykırı olduğuna inandığı bir müdahale gördüğünü belirtmiştir. - 2004'te yapılan yasal değişikliklerden sonra Dernekler Dairesi Başkanlığı ve il dernekler müdürlüklerinin yeteri kadar sivilleştiğine inandığı belirten derneklerin oranı sadece %41 olmuştur. - Derneklerin bağış ve aidat dışındaki gelirlerinden, ticaret şirketlerinde olduğu gibi %20 oranında vergi alınmaktadır. Derneklerin ticari şirketlerle aynı vergi oranına tabi tutulması sivil toplumu koruma yaklaşımının uzağındadır. - Derneklerin kamuya yararlı olan ve olmayan dernek biçiminde ayrılması ve kamuya yararlı dernek statüsünün tamamen yürütmenin eliyle yapılıyor olması ve objektif kriterlerin belirlenmemiş olması, tarafsız ve demokratik devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır. - Birçok Avrupa ülkesinde dernek kurmak için iki (2) kişi yeterli olurken ülkemizde kanunen en az yedi kişi olmak gereklidir. Ancak uygulamada Yönetim ve Denetim Kurulu ve yedeklerinin oluşturulması zorunluluğu nedeniyle bu sayı asgari on altı (16)'ya çıkmaktadır. - Yardım Toplama Kanunu derneklerin gelir elde etmelerinin önünde önemli bir sorun yaratmaktadır. Derneklerin web sitelerine hesap numaralarını koyması dahi izne tabiidir. - Yurtdışından bağış alma konusunda kanuna aykırı olarak uygulamada birçok sorun yaşanmaktadır. Bizler bu yardım kuruluşlarının yani derneklerin varlıklarını devam ettirme yolunda özellikle ikincil mevzuattan kaynaklanan sorunları ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapmalıyız. Bilindiği üzere demokratik hareketlerin üstlendiği temel ve en önemli görev; eşit vatandaşlık, özgür düşünce ve bireyin hak ve özgülüklerinin güvence altına alınmasıdır. Bu bağlamda bireylerin özgür iradeleriyle bir amaç etrafında örgütlenmesi bir özgürlüktür. Örgütlenme özgürlüğü bir anlamda bireysel özgürlükten kolektif özgürlüğe geçiş ile demokrasinin güçlendirilmesidir. Böyle bir ortamda sivil toplum örgütleri ise katılımcı demokrasinin ara yüzünü oluşturmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ve kalkınmış ülkelerde demokrasinin boyutundan bahsedilirken ölçüt olarak o ülkedeki örgütlenme özgürlüğü ve örgütlü topluma bakılmaktadır. Öte yandan örgütlenmenin temel parametrelerinden olan çoğulculuk ve katılımcılıktan bahsedilmeyen bir toplumda demokrasiden söz edilmesi ise mümkün değildir. Bu anlamda geliştirilen her formalite, koşul, yasak ve ceza; izlenen meşru talep ve demokratik yöntemlerle çelişmemeli, gerek uluslararası belgelerde gerek anayasamızda çerçevesi çizilmiş olan örgütlenme özgürlüğünün gerçek ve bağımsız bir sivil toplumun varlığının dayandığı, bunun gerçekleşmesine olanak sağlayan temel bir hak olduğu her kesim tarafından kabul edilmelidir. GELENEK VE GÖRENEKLERİMİZ DERNEKLER TARAFINDANDA YAŞATILMALIDIR! Bilindiği gibi toplumların ayakta kalmasında kültürlerin yeri ve önemi büyüktür. Kültürleri oluşturan önemli unsurların başında ise gelenek ve görenekler gelmektedir. Toplumlar gelenek ve göreneklerini yaşatabildikleri, tek yürek, tek yumruk olabildikleri zaman benliklerini korurlar. Hele hele bizler gibi dernekler için bu değerler daha bir önem taşımaktadır. Onun için atalarımızdan yüzlerce yıl öncelerden emanet aldığımız gelenek ve göreneklerimizi, kültürümüzü yaşatmaya ve yine gelecek kuşaklara aynen, yabancılaştırmadan aktarmaya mecburuz. Aksi takdirde tarih sayfalarından silinmeye mahkum oluruz. Bu konu için kesinlikle en aciliyetinden dernekler olarak büyük çapta çalışmalara imza atmamız gerektiği düşüncesindeyim!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.