Asrın felaketini yaşayan depremzedeler o günleri anlattı

​​​​Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremi, Türkiye'yi derin bir yasa boğdu. Birçok şehrin adeta yerle bir olduğu bu korkunç deprem, binlerce cana mal oldu. Dünya gündemine de oturan 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümünde, depremzedeler o anları anlattı.

Asrın felaketini yaşayan depremzedeler o günleri anlattı
Yayınlanma:
Güncelleme:

ÖZEL HABER: SÜMER TAŞKIRAN

6 Şubat 2023'te 11 ili etkisi altına alan ve binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine sebep olan büyük depremin üzerinden bir yıl geçti.

Depremzede Ebru, dehşet anlarını Hatay'da yaşadı. Birçok yakın akrabasını kaybeden Ebru, ablasının ölümden döndüğü ve kolunun kesildiği o anları anadolugazete.com.tr’ye anlattı.

deprem1.jpg

"ACIMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ AYNI"

Depremde ailesinin de evi yıkılan 4 çocuk annesi Ebru, yaşam mücadelesi vermeye çalıştı. Ailenin psikolojisi çökerken, Ebru ve ailesi hayata tutunmaya çabaladı. Depremzede Ebru, yaşadığı zorlu süreci ve hâlâ devam eden mücadelesini paylaşarak, şu sözleri dile getirdi:

“Acımız ilk günkü gibi aynı. Hâlâ depremin etkisindeyiz. Acılarımız devam ediyor. Asla acılar dinmedi, sadece mecburen hayata tutunma gayreti içerisindeyiz. Bunun yanı sıra çocuk parası dışında hiçbir devlet desteğinden yararlanamıyorum. Buradaki yaşam koşulları gerçekten çok zor. Her şey çok pahalı. Ayakta durmaya çalışıyoruz. Hatay, Gazi Mahallesi Aytaç Sokak’ta annemin evi yıkıldı. Ablam sakat kaldı, ablamın kolunu kestiler. Yengem, yeğenim ve halam öldü. O korkunç anlar unutulacak gibi değil. Acımız çok derin ve şu an yaşanmış gibi taze.”

deprem4.jpg

"UNUTMAYACAĞIM!"

Kahramanmaraş merkezli depremi unutmayacağını belirten depremzede Ebru, depremi ve yaşadıklarımı şu cümlelerle özetledi:

"Unutmayacağım! O yataktan kalkmaya çalışırken sallanan başımı, dışarıda kopan fırtınayı, ne olduğunu anlamaya çalışan aklımı, sığınacak bir yer arayışımı, ailemi nasıl koruyacağım korkusunu, ölümün soğuk yüzüyle karşılaşmamı ve daha nicelerini…

Unutmayacağım! O soğukta o evden koşarak pijamalarımla nasıl nefes nefese çıktığımı, dışarıda yağan yağmuru ve onun sesini, mahşer yerine dönmüş soğuk kalabalığı, sevdiklerime ulaşamama korkumu, şimdi ne olacak, ne yapacağız, nereye gideceğiz diye düşündüğüm kaygılarımı da hepsinin karşısındaki çaresizliğimi ve daha nicelerini… Unutmayacağım! Hep hatırlayacağım ümit vereni de ümit keseni de. El uzatanı da elini çekeni de…"

 Muhabir
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.