Hastalığı yenip şarkı yazdı

Isparta'da 1 yıldan uzun süre mücadele ettiği Ewing sarkomunu (kemik tümörü) yenmeyi başaran 20 yaşındaki Ali Bünyamin Yalvaç,...

Hastalığı yenip şarkı yazdı
Yayınlanma:
Güncelleme:

Isparta’da ailesiyle birlikte oturan Ali Bünyamin Yalvaç, geçen yıl ocak ayında basketbol oynarken aldığı darbe sonucu gittiği hastanede, kemik tümörü rahatsızlığı olduğunu öğrendi. O dönem anadolu lisesinde okuyan Yalvaç, tedavisi nedeniyle okulu bırakıp açık liseye geçmek zorunda kaldı. Isparta, Antalya, Ankara ve İzmir’deki hastanelerde 8 kemoterapi, 1 radyoterapi ve cerrahi operasyon sonrası kanseri yenmeyi başaran Ali Bünyamin Yalvaç, sağlığına kavuştuktan sonra hem yaşadıklarını anlatmak hem de benzer durumdaki hastalara moral için rap müzik yapmaya karar verdi.

Sözleri kendisine ait ’Umudunu Kaybetme’ adlı arkı yazan Yalvaç, aynı zamanda kendisi seslendirdi.

'EN BÜYÜK İLAÇ MORAL'

Hastalığı ilk öğrendiğinde çok etkilendiğini ve birkaç gün kendine gelemediğini söyleyen Yalvaç, "Çevremden çok büyük destek gördüm. Bu hastalığı yenmişsem çevremin payı çoktur. Onun için hastalıkla mücadeleye 1-0 önde başladım. En büyük ilaç moral. Basketbol oynarken aldığım bir darbe sonucu bunu fark ettik. Kemoterapi, radyoterapi ve ameliyat olmak üzere 3 ayrı tedavi süreci oldu. Zorlu bir süreçti" diye konuştu.

'ÖLÜMSÜZLEŞTİRMEK İSTEDİM'

Rap müziğe ilgi duyduğunu vurgulayan Yalvaç, şöyle dedi: "Söylemiyordum ama dinliyordum. Bu hastalık sürecinde yaşadıklarımı ölümsüzleştirmek istedim. Yaşadıklarımı kağıda döktüm. Daha sonra yazdığım sözler hoşuma gitti. Şarkı yapmak istedim. Sözlerini müziğe uyarlayıp güzel bir rap şarkısı yaptım. Kanser hastaları umutlarını kaybetmesin istedim. Bu hastalığın en kötü zamanı da olsa bunu kaybetmesinler. İnsanın aklına ilk ölüm gelse de o hastalığı yeneceğine inanırsa bu onun için grip gibi olur. Yenilmeyecek bir şey değil. Ben yendim diğerleri de yenebilir."

'HER GÜN NEFES ALIYOR MU DİYE KONTROL EDERDİM'

Anne Ayşegül Yalvaç ise "Allah kimseyi evladıyla imtihan etmesin. Kocan, annen, baban farklı ama evlat daha farklı. O yaşadığımız süreçte Ali’nin gözlerine bakarken korkuyordum. Her gün sabah elimi yüzümü yıkamadan yataktan kalkar kalkmaz Ali’nin odasına girip nefes alıp almadığına bakardım. Bu psikolojiyle yaşadım. Allah’ıma binlerce kez şükrediyorum. Bu süreçte bize destek olan herkese minnettarım" dedi.

Mehmet ERÇAKIR- Ali ÇEVİKBAŞ/ISPARTA, (DHA)

İŞTE O ŞARKININ SÖZLERİ:

Kanserle tanıştığımda başlamıştı hikayem
Yaşım on sekizdi moruk gözlerimde bir çare
Bakardı etrafa ve de sözlerimde kinaye
Geçmişi unuttum artık geleceğimde bir perde
Ölümle yaşam arasında gidip gelir adımlar
Doktorun cümlelerine umut dolu bakışlar
Tedavisi varmış meğer rahatladım aslında
On sekizim böyle oldu yoktu inan aklımda
Bunu ilk duyduğumda ağlamıştım birazcık
Annem de diyordu bana ’gözlerini sil artık’
Güçlü olmalıydım çünkü yoktu başka çaresi
Umurumda değildi artık 25’in karesi
Bir peçete uzattılar ıslanmıştı anında
Çünkü zor gelirdi buna inanmak ilk anında
Duyduğum tesellilerin de birkaçı aklımda
Bunu yenecektim yoktu vazgeçmek kanımda
Başlamıştım tedaviye yoktu bundan kaçışım
İki yıl bekledim moruk durum içler acısı
Yeni acılar kazanmak tabii ki de güzeldi
Bunu hak ettim belki de çünkü ben üzerdim
Zamanla sattı beni dost diye bildiklerim
Artık çok az kaldı benim dost diye bildiklerim
Pembesiydi, koruydu ve bunlar en zoruydu
En savunmasız anım düşmanımın kozuydu
Geçmişimden iz alıp bugünü kesecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Seni yüz üstü bırakıp korkakça gidecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Gözlerine konuşup da arkandan gülecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Sana yalan söyleyip de başkasını sevecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Damarlarımda geziyordu kemoterapi illeti
Zoruma gidiyordu ilk başta acıması milletin
Telefonları açmadım ve mesajlara da bakmadım
En sonunda dayanamayıp geçirdim ağabey cinneti
Bu kanserin zorluğunu saçlar gidince anladım
O halimi gördüm ve gözden bir yaş damladı
Zor geldi ilk başta yakıştırmak kendime
Ama bir anda duruldum ve dedim senin derdin ne
Bir gece kendimi bir anda acilde buldum
Vücuttaki ateşin derecesi 40’ları buldu
O an bir kötü oldum ve farklı senaryo kurdum
Daha dikkatli olmalıyım deyip de kafama vurdum
Ben de bir kızı zamanında tabi ki çok sevmiştim
En ihtiyacım olduğunda o da benden geçmişti
Kimseye gerek yokken de ondan mesaj beklemiştim
Gelmemişti çünkü o çoktan başkasını seçmişti
İnanmıyordum artık aşka dair süslü cümlelere
Ölüm kapıya dayanınca da inanmıştım gerçeklere
Bunları dinledikten sonra hayatından bahsetsene
Bir tiyatro sahnesi gibi izlet bana son perdede
Bu yazdıklarım da hayatımdan bir kesim
Umuduma davet ettim bunu dinleyen herkesi
Yine yüzümden asla tebessümü eksiltmedim
Tüm bu her şeye rağmen ben asla pes etmedim
Geçmişimden iz alıp bugünü kesecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Seni yüz üstü bırakıp korkakça gidecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Gözlerine konuşup da arkandan gülecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Sana yalan söyleyip de başkasını sevecekler
Her ne olursa olsun çocuk umudunu kaybetme
Umudunu kaybetme.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.