HUKUKA OLAN GÜVEN SARSILIRSA

Türkiye’de yargıya karşı olan güven o kadar sarsılmış ki ABD’de açılan bir hukuk davasının yurt içindeki bir olayın aydınlanması adına medet...

HUKUKA OLAN GÜVEN SARSILIRSA
Yayınlanma:
Güncelleme:

Türkiye’de yargıya karşı olan güven o kadar sarsılmış ki ABD’de açılan bir hukuk davasının yurt içindeki bir olayın aydınlanması adına medet umar hale gelmişiz. Hep hukuk der dururuz. Herhangi bir haksızlığa uğradığımız zaman yargıya koşarız. Orası adalet adına hak arama kapısıdır.Ancak aradığımız adaleti bulamayınca da kapıldığımız duygu hukuka olan güvenimizin örselenmesine yol açar. Türkiye de son yıllarda adalet adına açılan bazı davaların bir sonuca ulaşmamış görüntüsü, ABD’de açılan davanın sonuçlarının yurt içinde de hukuk bağlamında bir gelişmenin olabileceği beklentisine yol açmıştır. Bunun içindir ki sosyal medya fenomeni haline gelen ABD’li yargıç Preet Bharara’nın sosyal medyada ki takipçisi 8.000 den iki günde 157.000 ne fırlamış. Türkiye den giden mesajlarda da ‘’Şiş kebap, lokum, halı gönderelim’’mesajları yoğunluk kazanmıştır. Halkımızın İran’lı Zarraf’a olan tepkisi sosyal bir patlamaya bir hukuki beklentiye dönüşmüştür. Bizim burada üstünde durmak istediğimiz konu hukukun düştüğü, düşürüldüğü durumdur. Yargılamanın içeriği ayrıca bir hukuki sorundur. Onu çözmekte hukukun işidir. Bizi ilgilendiren yönüyle adalet sisteminin Türkiye de herkes için işlemediğidir. Hukukun yeterince üstüne düşeni yapıp yapamadığıdır. ABD’de ki yargıcın sergilediği tavır çok onurlu ve her hukukçuda olması gereken bir tavırdır. Halı-lokum-şiş kebap tekliflerine nezaketle ve bir hukukçu da olması gereken ahlak-meslek disiplini anlayışıyla cevap vermiş olmasıdır. Bizde ki siyaset-bürokrat erbabının verilen milyon dolarlık hediyeleri hazineye kaydettirmeyip cebe indirdiğini tüm uyarılara rağmen göze aldığımızda savcının ne kadar meslek ahlakına ve işinin onuruna sahip olduğunu görebiliyoruz. Bizde ki hukukçularında adalet duygusunun bu kadar yitirilmesin de, suç işleyene başka ülke mahkemelerince ceza verilmesinden tatmin olacak noktaya getirilmesinin toplumumuzda ki etki ve tepkilerini düşünmek zorundadırlar. Toplumsal tepkileri ve toplumdaki çürümeyi düşünmüyorlarsa en azından mesleklerinin gereğini yerine getirmenin ne kadar önemli olduğunu görmelidirler. Sizleri alkışlayan halkın, hukukun adalet dağıtmadığını gördüklerinde sizlere sırtını dönebileceği de görülmelidir. HSYK ’’ Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’’ na yeni seçilen Başkan Sayın Mehmet Yılmaz’da hukuk sisteminin içinde bulunduğu duruma açıklık getiren bir demeç veriyor.’’Vatandaşın yargıya olan güvensizliği nedeniyle gelen şikayetler arttı.2007-2010 yılları arası Türk yargısı kötü bir dönem yaşadı. Hiç böyle kötü duruma düşmemiştik.2014 te bu gidişe dur demek için çıktık yola. Türk yargısı bu şoku atlatacaktır.’’diyor Umarız öğlede olur. Siyasetinde elini baskı altına aldığı hukukun üzerinden çekmesi gerekir. 18 Haziran 2014 te 6545 sayılı ceza kanununun 277. Maddesi o zamanlar değiştirilmişti. Amaç siyasetin soruşturmalarda müdahalesini sağlamaktı. Yargı görevini yapanlara emir vermek, baskı altına almak suç olmaktan çıkarılmıştı. Siyaset ülkede hukukun işleyişini sağlamak istiyorsa önce bu kanunun iptalinden başlamalıdır ki yargı bağımsız karar alabilsin hukuk işlesin. Hem hukuku iş yapamaz duruma sokacaksın hem de kalkıp demokrasi ile idare ediliyoruz ülkemizde hukuk var adalet var diyeceksiniz böylesi çarpıklık olur mu? Olmaz tabii ki. Sonrada vatandaş hukuku-adaleti başka ülkelerde olan yasal tutuklamalarda arar durur. Hiçbir sorun bize uluslar arası hukukun ve adaletin gerekliliğini unutturmamalıdır. Ülkede süregelen adaletsiz oluşumlara iktidarıyla-muhalefetiyle ortak bir tavır alınarak hukukun işlerliği sağlanabilseydi, ikide bir yurt dışından gelen yüksek perdedeki seslere verilecek cevabımız olurdu. Ülkede olan bitene seyirci kalınınca iş sen-ben kavgasına kayıkçı çekişmesine dönüştürülünce işte böyle ‘’ medet ya Amerika’’ diye kapı kapı dolaşmazdık. Hukuk gereği gibi işleyip adaleti sağlayabilseydi halkımız da elin ABD’de ki savcısından medet umar hale gelmezdi…

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.