Altta kalanın canı çıksın sisteminin tanrıları, can ve kan banyosu istiyor. Altını yaktılar, orta şiddette ısıtıyorlar dünya savaşını. Kendini medeniyet ve gelişmiş ülke diye tanıtan burnu yukarıda ülkeler, o burunları sürtüle sürtüle savaşa sürükleniyor. Zavallı bir çaresizlik içinde, hiç ayak diremeden, kaynayan kazana yürüyorlar.

İnsan hakları, uluslararası hukuk, demokrasi, hoşgörü, gelişmişlik, serbest piyasa…

Zaten içi boşaltılmış bu tür kavramları, gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkelere karşı kötüye kullanıyorlardı, Ukrayna ve İsrail’deki savaşlar, bütün bu değerleri içine ateş yakılıp havaya salınan fenerlere çevirdi; sonunda kendi ateşinde yanıp kül olacak boş içleriyle.

KOF GELİŞMİŞLERİN SAVAŞ BÜTÇELERİ

Medeniyet ve gelişmişlik kumkuması bu ülkeler, cehaletin en alt seviyesine inmeye yarışıyor.

Bu ülkelerin askeri harcamaları, 2022 yılında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2 trilyon 243 milyar dolara ulaşmış. 32’yle çarpın Türk Lirası için, sıfırları sayılmaz arkasına dizilecek.

1 trilyon 341 milyar doları Amerika ile İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin başını çektiği 31 NATO ülkesi tarafından harcanıyor. Onlara yakın NATO üyesi olmayan Japonya, Avusturya, Yeni Zelanda, Danimarka, Norveç, Finlandiya gibi ülkeleri de sayarsak 1 trilyon 600 milyar dolar civarı, bu medeniyet timsali (!) ülkeler tarafından harcanıyor. Gün geçtikçe de artırıyorlar harcamaları.

Geriye kalan 650 milyar dolar, içinde Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan gibi ülkeleri de kapsayan dünyanın geri kalan tüm ülkeleri tarafından harcanıyor. Gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkeler hepsi.

Düzen kim bilir kaç kez yeniden kurulur bu paralarla.

NEOLİBERALİZMİN HAYVANİ TEPKİSİ

En çok para harcayarak dünyada bir düzen ve asayiş sağlayamayan medeniyet timsalleri, düzene değil de yeni bir kargaşa ve savaşa harcıyor paraları. Hollanda ve Danimarka bile süslü sözlerle zorunlu askerliğin yolunu yapıyor iskambil kağıdına dönmüş orduları için. Aşağılayıp 1997’de terk etmiş, spora çevirmişlerdi askerliği.

Medeniyet diyemeyiz bu sığlığa, altta kalanın canı çıksın sistemi neoliberalizm, kendi kurduğu siyasal, ekonomik ve sosyal sistemin mağduru şu anda; sistem 2001 yılında çökmüştü.

Teknolojik kabiliyeti çok yüksek bir medeni insan aklının ürünü olamaz yeni bir dünya savaşı, köşeye sıkışmış kıt bir aklın hayvani tepkisidir ancak.

O akıl, dünyayı yönetme sevdasında işte.

İNSANLIK ORDUSU

Bir kez daha toz dumanın arkasına saklanacak, alınan canların, akan kanların üzerine yeni saltanatlarını kuracaklar.

Saçma sapan, anlamsız Ukrayna savaşından sonra dünyanın gözüne soka soka Filistinli soykırımı körükleniyor, bir yandan Tayvan merkezli uzak Asya’da, yeni bir savaşın açılışı için hazırlık yapılıyor.

Ordular hazırlanıyor, insanlık da kendi ordusunu hazırlamalı.

Bu zorlama dünya savaşı ve soykırımları frenleyecek, oyunu bozacak ya da durduracak karşı koyuşlara hazırlanmalı insanlık. Her istediğinde dünyayı altüst eden bu adamlara bir çelme takılmalı. Bu can ve kan içicilerin doymayan midesini, taşla doldurmalı.

FİLİSTİN İNSANLIĞIN GEÇİŞ KAPISI

Dünyada gençlerin başlattığı karşı çıkışlar, insanlığın ağırlığına dönüşmeli güç kefesinde. Arkası büyüyerek gelmeli, savaşı ağır ağır ısıtanların karşısına ağır ağır çıkarak.

21. Yüzyıl’a geldiğimizi ve insanlığın yeni aşamasına geçebileceğini insanlığıyla ispatlamalı insan. Filistin’deki soykırım, insanlığın bu aşamaya geçiş kapısı gibi. Geçiş için bir insanlık ordusu hazır olmalı.

İnsanı tekrar tekrar ilkel beynine hapseden bu adamların gücü kırılmalı. Yok edilemese de mutlaka kırılmalı. O arada doğa gibi kendini tamir edip, tazeleyebilir insanoğlu.