Kılıçdaroğlu: Asla kabul edemeyiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kendi sınırlarımızda terör örgütü ve onun uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz” dedi.

Kılıçdaroğlu: Asla kabul edemeyiz
Yayınlanma:
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Parti Meclisi (PM) Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 5 gün sonra OHAL’in geldiğini anlatarak, “Dün OHAL 3 ay süreyle daha uzatıldı. Niçin uzatılıyor? Siz FETÖ ile hala mücadele edemediyseniz sizin gücünüz tartışılır. Biz açık ve net çağrımızı yine yapalım. Getirin OHAL’i kaldırın, FETÖ ile mücadele için kanun mu gerekiyor, oy birliğiyle çıkaralım. Gerekirse 24 saat kesintisiz çalışırız. OHAL’e devam, Türkiye açısından ciddi maliyetler doğuruyor” diye konuştu.

“Sesi çıkan, sorunları dile getiren sadece biziz”

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Neden 21. yüzyılın Türkiye’sinde bir insan Meclis önünde kendini yakar? Neden 21. yüzyılın Türkiye’sinde bir kişi çıkar İzmir’de soyunur ’Ben açım, aç diye’ bağırır. Ben bir kişi Meclis’in önünde kendisini yaktı diye konuştuğumda, yakma olayını haber yapamayan televizyon ve gazeteler ben konuştuktan sonra haber yapmaya başladılar ama beni eleştirerek. Bir kişi işsizlik nedeniyle TBMM önünde kendisini yakıyorsa bu dünyanın her tarafında haberdir. Sesi çıkan, sorunları dile getiren sadece biziz. Şu anda iktidarın devletin bütün gücünü arkasına alarak hedefe koyduğu parti de biziz. CHP sussun, konuşmasın. Biz dillendireceğiz, milletin ortak sesiyiz. Biz dillendirirken bir siyasal parti ayrımı yapmıyoruz. Yeri geliyor işçinin, işverenin, esnafın, çiftçinin, fındık üreticisinin, çay üreticisinin sesi oluyoruz. Siyasal iktidar buna tahammül edemiyor.”

“Son 15-20 gündür bütün baskılarla üzerimize geliyorlar”

“Son 15-20 gündür bütün baskılarla üzerimize geliyorlar acaba bunlara geri adım attırır mıyız diye” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Sen ister radyonla, ister televizyonunla, ister gazetenle, ister ordunla gel kiminle gelirsen gel bir milim adım geri atmayacağız. Bizi dar bir çerçeveye hapsetmek istiyorlar. Kendi aramızda büyük tartışmalar varmış gibi bir alana hapsetmek istiyorlar. Biz bir kitle partisiyiz. Bu partinin içinde işçide, işverende, esnafta, çiftçide, işsizde, çalışan işçide vardır. Siyasal iktidarı eleştirmekten korkanların, sadece siyaset yapma alanı CHP’yi eleştirmektir. Siyaset yapma alanları budur. Korkuyorlar hükümeti eleştirmekten. Korktukları içindir ki, siyaseten nefes aldıkları alan CHP’yi eleştirmektir. Elbette ki eleştirmeli gazeteci ama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olursa kimse kusura bakmasın orada ’dur’ deriz. Yeri gelirse, herkesi tahtaya koyarız, herkesle hesaplaşırız. Çünkü bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yoktur” açıklamasında bulundu.

“Kendi sınırlarımızda terör örgütü ve onun uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz”

Dış politikayla ilgili değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir devlet kendi sınırlarında kendisine düşman olacak bir terör örgütü istemez. Her devletin terör ve terör örgütleri ile mücadelesi evrensel bir haktır. Terör suçsa, suçluyla mücadele etmek hepimizin ortak görevidir. Bu bağlamda Türkiye’nin izlediği politikaların yanlışlığını bir tarafa bırakıyorum. Onu sonra konuşuruz. Suriye politikasının yanlışlığını çok iyi biliyoruz. Yanlışta ısrar ettiklerini de çok iyi biliyoruz. Bunun Türkiye’ye getirdiği faturayı da çok iyi biliyoruz. Kendi sınırlarımızda terör örgütü ve onun uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz. Kendi ülkemizin güvenliğini sağlamak 80 milyonun ortak görevidir. Türkiye’nin başına bütün bu olayları açan da bu hükümettir” ifadelerini kullandı.

“Afrin El Bab gibi değildir”

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Afrin’le ilgili şimdi konuşuyorlar. Afrin El Bab gibi değildir. El Bab’da uluslararası uzlaşma vardı. Amerika’nın da Rusya’nın da İran’ın da Suriye’nin de kabulü vardı. Biz El Bab’a gittik 72 şehidimiz var. Afrin’e girmek için bağırıp çağırıyorlar. Önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Bu bağlamda gerek Hulusi Akar’ın gerek Hakan Fidan’ın çabaları kayda değerdir. Diplomasi sonuna kadar zorlanmalı. Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız, Sayın Erdoğan’a açık ve net çağrımdır; seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme. Hava desteği alacaksın, oturup konuşacaksın. Ondan sonra mücadele edeceksen edeceksin.”

“Elbette genel başkan adayları olacaktır"

CHP Genel Başkanlığı için adaylarla ilgili ise Kılıçdaroğlu, “Önümüzde bir kurultay var. Genel başkan adayları çıktı diye bir kısım medya CHP’de gürültü patırtı huzursuzluk... Ne huzursuzluğu, ne gürültüsü. Düşünün demokrasiden ne kadar uzaklaştığınızı. Genel başkan adayı elbette çıkabilir. Çıkmıyorsa biz bu seçimi niye yapıyoruz? Hiç kimse şunu unutmasın CHP atanmışların görev yaptığı bir parti değildir. CHP seçilmişlerin görev yaptığı bir partidir. Sen atama ile getirirsin biz seçimle getiririz. Bu ülkeye demokrasi getiren partiyiz biz. Özellikle kalem sahibi olan arkadaşlara söylüyorum. Biz seçilmişlerin partisiyiz. Elbette genel başkan adayları olacaktır. Genel başkan yeni genel başkan adaylarını yetiştirecektir, önlerini açacaktır. Atamayla mı olacak her şey. Her parti bize imrenmeli” değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.