Kırşehir Belediye Başkanımız, makam aracının satışına karar verdi. Sayın Selahattin Ekici, başkanlığının ilk haftasında Türkiye’nin gündemi oldu. Makam aracını satış kararı kamuoyunda beğeni ile karşılandı. Herkes bu kararın doğruluğu konuşmaya başladı. Demek ki makam araçları toplumu çok rahatsız ediyordu. Nasıl etmesin? Yirmi milyon insanının açlık sınırında, yirmi milyon insanının yoksulluk sınırında yaşadığı ülkemizde makam aracı savurganlığı gerçekten insanlarımızı rahatsız ediyordu. Helal olsun Başkanımız Selahattin Ekici’ye.

Başkanımız sayesinde makam araçları, lojmanlar ve sosyal tesisler konusunu gündeme taşıdı. Şöyle ki: Değerli Kırşehirliler! Şu rakamlara bakar mısınız? Türkiye’de makam aracı sayısı İki yüz yirmi bin. İtalya’da yirmi dokuz bin. Fransa’da altmış beş bin. İngiltere’de doksan, Belçika’da yetmiş iki. Araba üreticisi Japonya’da bin makam aracı var. Bizdeki makam araçlarının son model olduklarını, şoför parası, yakıt parası, bakım onarım parası ve araç alımları parasını hesaplayacak olursak bu savurganlığı kitabın neresine sığdırabiliriz?

Bu adalet mi? Bakın Kırıkkale’de fabrika müdürlükleri vardı. Bir dönem bu müdürlükleri şirketlere çevirdiler. Şirketleri yönetim kurulu üyelikleri atandı. Her bir müdürlük, beş yönetim kurulu üyeliği oldu. On bir müdür, çıktı elli beş yönetim kurulu üyeliğine. Adam Adana’da oturur. Kurumun yönetim kurulu toplantılarına katılacak. Uçak parası ödenir. Kırıkkale’den havaalanına makam aracı gider. Adana’dan gelen yönetim kurulu üyesini Kırıkkale’ye getirir. Toplantı biter. Makam aracı beyefendiyi tekrar havaalanına götürür. Uçak biletini kurum öder. Adana’ya gider.

Başka bir durum. Yönetim kurulu üyesi Ankara’da oturur. Şoför sabah Ankara’ya gider. Yönetim kurulu üyesini evinden alır. Kırıkkale’ye getirir. Mesai bitiminde şoför makam aracı ile adamı Ankara’ya evine götürür. Bu böyle devam eder. MKEK’nin elli beş yönetim kurulu üyesinin her birinin ayrı bir yükü vardır. Sonra şirket tekrar müdürlüklere döndürüldü. Bu sefer kurumda makam hakkı elde etmiş olanlar, yüksek dereceden maaş alır adamlar oldular.

Savurganlıklar lojmanlar konusunda da bu fakir toplumun insanlarına ayrı bir yüktür. Kamuda iki yüz kırk bin lojman vardır. Bu lojmanların iki milyon yedi yüz bini İstanbul’da, dokuzyüz on iki bini İzmir’de, dokuz yüz üç bini Ankara’da, beş yüz on iki bini Bursa’da, üçyüz yetmiş altı bini Konya’da, iki yüz on dokuz bini Kayseri’de, ikiyüz yirmi dört bini Gaziantep’te, ikiyüz dört bini Samsun’da.

Lojmanların yakıt, elektrik, su, gibi giderlerinin en düşük fiyatlardan olduğunu biliyoruz. Şu bilgileri de sizinle paylaşalım. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait kırk altı bin iki yüz, Millî Eğitim Bakanlığı’na ait kırk üç bin yedi yüz, Millî Savunma Bakanlığı’na ait kırk iki bin, Sağlık Bakanlığı’na ait yirmi bin beş yüz, Jandarma Genel Komutanlığı’na ait on dokuz bin beş yüz, Adalet Bakanlığı’na ait sekiz bin altı yüz, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’na ait beş bin beş yüz, Maliye Bakanlığı’na ait dört bin sekiz yüz, Gelir İdaresi’ne ait iki bin dokuz yüz, Çevre Bakanlığı’na ait bin sekiz yüz, Orman Genel Müdürlüğü’ne ait dokuz bin yedi yüz, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait iki bin sekiz yüz, Yüksek Öğretim Kurumu’na ait bin sekiz yüz lojman varmış Atatürk Üniversitesi’ne ait bin kırk, Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne ait beş yüz seksen, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ait beş yüz otuz, Dicle Üniversitesi’ne ait dört yüz atmış, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne ait dört yüz seksen lojman varmış. Durun daha bitmedi: Kurumlara ait bir de sosyal tesisler var.

Yedi yüz seksen tesis Millî Eğitim Bakanlığı’na ait, Üç yüz otuz Millî Savunma, Bakanlığı’na ait, Yüz elli Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait, Üç yüz yetmiş sekiz Orman Genel Müdürlüğü’ne ait, Yüz yetmiş dokuz Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait, Spor Genel Müdürlüğü’ne ait yüz yedi, Yüksek Öğretim Kurumu’na ait, elli dokuz, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ait on beş, Anadolu Üniversitesi’ne ait on bir, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ne ait on, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait on, Ankara Üniversitesi’ne ait on ayrı ayrı yerlerde sosyal tesisler varmış.

Ha Vallahi kafam karıştı Cumhurbaşkanı makam araçları, özel uçakları, bakanlara ait makam araçları, valiler ve yardımcılarına ait makam araçları, genel müdürler, müsteşarlara ait makam araçları Meclis Başkanı ve idare amirlerine ait makam araçları, siyasi parti liderleri ve belediye başkanları, başkan yardımcılarına ait makam araçları, odalar, dernekler, vakıflar, sendikalar, spor kulüpleri v.s. makam araçları. Neyse maaşları, yan ödemeleri, yollukları v.s’lerini de siz düşünün. Benden bu kadar.

Toplumun Selahattin Ekiciyi alkışlamaları boşuna mıymış? İnsanlarımızın yüreği yangın. İnsanlarımızın ciğeri yanıyor.