ŞİBİK: Sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var

Edebiyat öğretmeni genç şair ve yazar Erhan Şibik’e göre, “Sınava dayalı bir eğitim sistemimiz olduğu için öğrencilerimiz edebiyata gereken önemi göstermiyor.

ŞİBİK: Sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var
Yayınlanma:
Güncelleme:

Anadolu Gazetesi röportajlar dizisine Türkçe aşığı genç bir edebiyat öğretmeni Erhan Şibik’i konuk ettik. Benim uzun yıllardır dostum olan yazdığı iki güzel kitabı ile gelecek vaat eden, eleştirmenlerden büyük övgü alan genç şair ve yazar Erhan Şibik ile edebiyat üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdim. Umuyorum ki sizlerde keyifle okuyacaksınız. İşte sizler için kaleme aldığım röportaj.

Eyüp Kara: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Erhan Şibik: 1980 yılında, Ankara’nın küçük ve köklü bir kasabası olan Hasanoğlan’da dünyaya geldim. Memleketim Nevşehir’dir. İlk ve orta öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Gazi Kırşehir Eğitim Fakültesi’nden 2002 yılında mezun oldum. Aynı yıl bir eğitim neferi olarak Yozgat’ta öğretmenlik hayatıma başladım. On beş yıldır öğretmenlik mesleğini icra etmekteyim. 2008 yılında Çocuk Edebiyatçılarının da bulunduğu bir edebiyat sitesinde köşe yazarlığı yapmaya başladım. Halen bu sitede editör olarak edebi çalışmalarda bulunmaktayım. İki yıl drama eğitimi aldım. 2016 yılında “Bu Bir Aşk Manifestosudur” adlı ilk kitabım yayımlandı. Aynı yıl “Bay Uzun Kuyruk ve Periler Diyarı” adlı çocuk romanım kitapseverlerle buluştu. Evli ve bir çocuk babasıyım.

Eyüp Kara: Edebiyatın millet oluşumu ve kültür gelişimindeki etkileri hakkında ne söylemek istersiniz?
Erhan Şibik: “Edebiyat bir milletin kimliğidir,” klişesiyle doğru orantılı düşünmekteyim. Edebiyatımızın ilk eserlerini okurken kendi kültürümüzü yansıtmayan batı taklidi eserler olduğunu görüyoruz. Çok önemli kültür birikimine sahip bir ülkenin edebiyatının bu noktada olması beni olduğu kadar mutlaka herkesi üzüyordur. Büyük millet, büyük edebiyatla oluşur. Kültürümüzle yoğrulmuş evrensel bir edebiyata ulaşmak en büyük borcumuzdur.

Eyüp Kara: Türk Edebiyatı'nda, Çocuk Edebiyatı'nın gelişimi konusunda neler söylersiniz?

Erhan Şibik: Türk Edebiyatı’nda, Çocuk Edebiyatı’nın gelişimini değerlendirirken ihmal edilen, üvey evlat muamelesi gören bir edebiyat olarak görüldüğünü düşünüyorum. Birçok yazar kendini kanıtlamak amacıyla yetişkin alanda eser vermektedir. Ayrıca popüler kültürün etkisinde kalarak bu edebiyatı görmezden gelmişlerdir. Maalesef bu alandaki açık çeviri kitaplarla doldurulmaya çalışılmaktadır. Çeviri kitaplarının kültürümüzü yansıtmayan kitaplar olduğu bir gerçektir. Son zamanlarda bir dirilme ve bir kıpırdanış oluştuğunu görmekteyim. Bu da bir eğitimci olarak beni mutlu ediyor. Türk Edebiyatı’nın değerli yazarlarının da bu alanda da eser vermeleri eğitime büyük katkı sağlayacaktır.

Eyüp Kara: Çok okuyan bir toplum değiliz, bunu nasıl aşabiliriz?

Erhan Şibik: Günümüzde gelişmişliğin, kalkınmışlığın ölçütlerinden biri okumaktır. Bir ülkede bir yıl içinde ne kadar kitap basıldığı ve satıldığı bir gelişmişlik ölçütüdür. Gelişmiş ülkelerde okumak bir yaşam biçimine dönüşmüştür. Son istatistiklere göre bu ülkelerde kitap okuma oranı %21 civarındadır. Bizde bu oran %1 civarındadır. Afrika ülkelerinin bile gergisindeyiz. Bu kötü tabloyu değiştirmek için anne -babalara ve öğretmenlere çok iş düşüyor. Unutulmamalıdır ki okuma alışkanlığı ailede kazandırılır, okullarda geliştirilir. Bu bağlamda anne-baba evde kitap okuyarak çocuklarına iyi bir rol model olmalılardır. Evde kitap okuma saati yapılabilir. Mutlaka çocukların kendine ait bir kitaplığı olmalıdır. Çocuğun zevkine uygun kitaplar hediye edilebilir. Öğretmenler, okuma kültürüne dair gerekli motivasyonu ve yönlendirmeleri yapmalıdır. Kitap fuarlarına ve kütüphanelere geziler düzenlenebilir,  okullara değerli yazar ve şairler çağırılarak yazar-öğrenci buluşması gerçekleştirilebilir. Ayrıca ülke çapında kitap okuma projeleri yapılarak okuma kültürü desteklenmelidir.

Eyüp Kara: Bir edebiyatçısınız okullarımızda edebiyata yeterince önem veriliyor mu? Okullarda öğrencilerin edebi konulara ilgisi ne durumda?

Erhan Şibik: Sınava dayalı bir eğitim sistemimiz olduğu için öğrencilerimiz edebiyata gereken önemi göstermiyor. Bir öğrenci eğitimi boyunca Dünya ve Türk Klasiklerini, Çağdaş Türk Edebiyatı’nın değerli eserlerini okumaları gerekir ama okumuyorlar. Edebiyatımızda mihenk taşı olmuş yazar ve şairlerimizi bile tanımıyorlar. Kitap fuarlarına, söyleşilere, kütüphanelere, tiyatro oyunlarına, şiir dinletilerine ilgi göstermiyorlar. Edebi türlerde yazı yazan öğrenci sayısı çok az ve maalesef onlar da desteklenmediği için bu yetenekleri kaybolup gidiyor.

Eyüp Kara: Eserlerinizi okurlarınızla paylaşmayı, karşılıklı yorumlamayı sever ve bunun da eserlerinize bir açılım kazandırdığını düşünür müsünüz? Bunun yanında ayrı bir soru olacak ama eleştiriye tahammül eder misiniz?
Erhan Şibik: Yorum ve eleştiri aslında edebiyatın içinde olan ve yazarı kendi fanusundan dışarı bakmasını sağlayan önemli bir sahadır. Ülkemizde eleştiri türü çok fazla gelişmemiş. Eser üzerine yazar- okur buluşmaları güzel bir etkinlik. Bu etkinliklerin sayısının artması gerekir. Ben kendi eserlerimi kitap topluluklarınca eleştirisini yaptırıyorum. Aslında bütün eleştiri ve yorumları olgunlukla karşılayıp bir yazar imbiğinden kelimeleri nasıl süzüp metinler oluşturuyorsa eleştiri ve yorumları da bu işçilikten geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci sorunuza gelecek olursak eğer eleştiriler sadece yazılan metne yönelikse tahammül ederim ama yazarın kişiliğine yapılmışsa kabul edemem.

erhan-sibik-roportaji1-002.jpg

Eyüp Kara: Kitap yazma fikri nereden geldi?

Erhan Şibik: Sürekli kitap okumaktan sıkılmıştım, artık okumayı bırakıp yazmalıyım, diyordum. Bu düşünce ile ilk metin ve şiirlerimi kâğıda dökmeye başladım. Yazdıklarımı özel bir ajandada biriktirdim. Üniversite yıllarında en büyük hayalim bir şiir kitabımın olmasıydı.2008 yılında bir edebiyat sitesinde yazarlık yapmaya başladım. Eski yazdığım metinlerimi de paylaşmaya başladım. Eserlerim kısa sürede ilgi ve beğeni gördü. Uzun süre edebi anlamda pişmek için bekledim. Geçen yıl zamanının geldiğini düşünerek ciddi ve hacimli kitaplar yazmaya başladım.

Eyüp Kara: İki kitabınız çıktı, beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?

Erhan Şibik: Tanınmamış bir yazar olarak beklediğimden çok daha fazla ilgi gördüğümü düşünüyorum. İkinci kitabım olan çocuk romanı altıncı ayında ikinci baskısını yaptı. Okurlardan kitap hakkında güzel geri dönütler aldım. Bu kitapla katıldığım söyleşilerde yoğun ilgiyle karşılaştım. İlk kitabım şiir-deneme türünde bir kitap. Ülkemizde az okunan türler olmasına rağmen ilk baskısının nerdeyse tükenmek üzere. Kitabı okuyan okurlardan olumlu ve yüreklendirici yorumlar alıyorum.

Eyüp Kara: Çocuk romanı yazma fikri nereden geldi?

Erhan Şibik: Çocuk Edebiyatçıları ile aynı sitede yıllarca bu alanda da eserler verdim. Bir eğitimci olarak çocukların bir kitaptan ne beklediklerini çok iyi analiz ettim. Bu bağlamda onlara hitap edecek bir eser yazmak istedim. Aynı zamanda ülkemizde çocuk romanı eksiği çok fazla,bu eksiklik çeviri kitaplarla doldrurlmaktadır.Yabancı yazarların kültürümüze uymayan kitaplarını okumak zorunda kalıyoruz. Bunların ışığında çocuk romanı yazmaya karar verdim.

Eyüp Kara: Şiir kitabınız olan “Bu Bir Aşk Manifestosudur” için neler söylersiniz?

Erhan Şibik: İlk kitabım olduğu için çok özel bir yere sahiptir. Ayrıca beni lirik bir biçimde anlatan coşkun bir kitap olduğunu düşünüyorum.

erhan-sibik-roportaji2.jpg

Eyüp Kara: Edebiyatımızın dünü, bugünü ve yarını hakkında kişisel görüşlerinizi alabilir miyim?

Erhan Şibik: Türk Edebiyatı’nın dünü; anlaşılma derdi, sadeleşme çabası, kültürel yozlaşma gibi kavram kargaşasıyla geçtiğini; bugünü bu sendromlardan kurtularak kimliğini bulma çabası içerisinde olduğunu ve yarını ise kendi ayaklarının üzerinde duran, kimliğini bulmuş, evrensel olacağını düşünüyorum.

Eyüp Kara: Yeni kitap projeleriniz var mı?

Erhan Şibik: Bay Uzun Kuyruk ve Periler Diyarı kitabımı üçleme olarak kaleme almaya başladım. Serinin ikinci kitabını birkaç ay içerisinde okurlarıyla buluşacak. Bunun dışında üzerinde çalıştığım fantastik bir roman var. Savaştan kaçan mülteci insanların hayatlarını fantastik bir dilde ele alıyorum. Bu kitap için fazlaca mesai harcıyorum. Umarım en kısa zamanda okurlarıyla buluşur.

Eyüp Kara: Röportaj için teşekkür ediyor, daha güzel kitaplar, daha güzel eserler umudu ile iyi günler dostum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.