Ali Aydemir

Ali Aydemir

Soruyorum, yazıyorum, cevap bekliyorum

Soruyorum, yazıyorum, cevap bekliyorum

Kendi asli görevlerini unutup, iktidarların rüzgarlarıyla makam, mevki, çıkar elde etmek ve çevresini kollamak amacıyla siyasetin emrine girmiş bazı yöneticilere, memurlara ve din adamlarına sormak istiyorum.

Makam atlamak ve rütbe kazanmak, siyasilere şirin görünmek sevdasıyla internette paylaşımlarda bulunan, birilerini inciten, gerginliğe sebep olan ve o makamlara yakışmayanlara soruyorum:

1- Makamlara getirilişiniz adil mi oldu? Başkalarının haklarını çiğnediniz mi? Mülakat saçmalığıyla oturduğunuz makamlarda huzurlu musunuz? Marka olmuş, başarılarına başarılar eklemiş nice idarecilerin makamlarından koparılmalarını vicdanlarınız kabul ediyor mu?

2- Birden bire ortaya bir Osmanlıcılık çıkarıldı. Cumhuriyet düşmanlarının, dış güçlerin ve "Türklükten"  korkanların ortaya attıkları bir projeye benziyor. Osmanlı, bizim atalarımızdır. Onlara tabi ki saygı duyacağız. Tarihte faydalı tutumlarıyla tarihe karışmış bir sistemi tekrar bu kadar geçen zamandan sonra ortaya atmak, kimlere ne kazandıracak? Ülkemizi kaoslara sürükleyecek bir hatalı bir adım olamaz mı? Kardeş kavgasını körüklemez mi?

Harap olmuş, yanmış bir devletin külleri arasından yepyeni bir yönetim sistemi Cumhuriyet'i bizlere bırakan Atatürk'e kin besleyenlerin, hazırlanan dış ve iç mihrakların oyunlarını bilmeniz gerekmiyor mu?

3- Okumadan, okutmadan, anlamadan ve düşünmeden birilerini sözleriyle kendilerini girdaplara sokanlar, bunun bedellerini ne yazı ki ödemek zorunda kalıyorlar. Başkanlık sevdasında olanlar Başkanlığın ne olduğunu biliyorlar mı? Anayasa değişikliği yapılan 18 maddeyi hiç okudular mı? Cumhuriyetin kazanımlarıyla, Başkanlığı ve tek adamlığı hiç karşılaştırdınız mı?

4- Cumhuriyet'e" 90 yıllık ara" diye şuursuzca söz söyleyenler; kimlere hizmet ettiklerinin farkındalar mı? Yapılan görüşmelerin ürünleri olarak, eyalet sistemlerinin uygulamaya konulacağını, Tosya'ya pirince giderken; evde ki bulgurdan olmayacağımızı garanti edebilir misiniz?

5- Bir zamanlar,  Başkanlığa şiddetle karşı çıkanlar; "Başkanlık bize ABD’nin dayatması diyenler; şimdi ne oldu da, Başkanlık için yanıp tutuşuyorlar. Karşı çıkanlara karşı acımasızca yükleniyorlar. Eleştirilere katlanamıyorlar. Görevlerin son veriyorlar. Ellerinde ki yasalarla hapishanelere dolduruyorlar. Başkanlığı en çok isteyenin terörist başı APO olduğunu hiç okumadınız mı?

6- 730 a yakın can damarımızdan olan kurum ve kuruluşumuzun satılması, gelir kaynaklarıyla belli olan bazı kuruluşlarımızı fonlara devretmekten çekinmeyenler; Anayasa değişikliklerinde Başkanlığa, Tek adamlığa hizmet edilmedi mi? 17 adet adayı Yunanistan'a verildiğini sağır sultan bile duyarken; sizlerden neden en ufak bir eleştiri ve kınama gelmedi. Dik durmak, onurlu olmak ve omurgalı yaşamak erdemli kişilerde bulunmaz mı?

7- İsraftan bahsediliyor. En büyük israfları yönetenler yapıyor. Alınan olağanüstü hal yetkileriyle ve seferberlik hamleleriyle istenilenler yapılmıyor mu? Referanduma da gerek yok. Hiç olmazsa, kavgalar olmaz. Gerginlikler yaşanmaz. Bir kararda alınıp Başkanlığı ilan edip kurtulsunlar. Birbirleriyle dövüşecek iki boksörün birinin kollarının bağlanıp, maç yapılması isteniyor. Devletin bütün kaynakları kullanılarak propagandalar yapılırken, yasak tanımayan din adamları dahil açıkça reklamlarda rol oynarken; diğer tarafta Başkanlığa karşı olanlara toplantılar için salonlar verilmiyor. Elektrikler kesiliyor. Açtıkları televizyonlar kapatılıyor. Televizyonlarda ki spikerler kovdurulmasını doğru buluyor musunuz?

8- Herkeste bir korku, bir tedirginlik sürüp gidiyor. Çocuklarını ve çevresini düşünenler, onların ekmeklerine zarar gelmesin diye söylemek istediklerini, yazmak istediklerini dile getiremiyorlar. Bu yazdıklarımdan epey rahatsızlık duyacaklar olacaktır. Zaten yakınlarım aracılığıyla " Yazma, konuşma, hakkında iftiralar atar, seni perişan ederler" diye mesajları da alıyorum.

9- Bu korkular, bu telaşlar niye? Bu yapılan adaletsizlikleri, taraflı davranışları gören vatandaşların hıncı ve kini daha da artmaktadır. Asıl Feto ile dostluklar kurup, onların değirmenlerin su taşıyanlar; kendi kendilerini aklayıp, kendilerine rakip olanları Feto'culukla suçlama yolunu tercih ettiklerini bilmiyor musunuz?

Ülkemde birlik ve beraberlik istiyoruz. Adil bir seçim yapılmasını diliyoruz. Asıl suçluların hesaba çekilip, haksız suçlamalarla hayatı kararanların huzura kavuşmasını, Oslo'da ve Dolmabahçe'de yapılan antlaşmaların su yüzüne çıkmasını bekliyoruz. Bu ülke, Türk Milleti bu acıları, haksızlıkları, adaletsizlikleri hak etmiyor. Acılar yaşanmasın, analar ağlamasın. Mehmetçikler toprağa düşmesin." Türklük bedenimiz. İslamiyet ruhumuz olsun." Saygılarımla....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Aydemir Arşivi