Murad Karabulut : Çocukları internette pazarlama aracı yapmayın

Murad Karabulut, günümüzde dijital medya ve sosyal medya kullanımının artmasıyla özellikle çocukların da pazarlama aracı olduğunu söyledi.

Murad Karabulut : Çocukları internette pazarlama aracı yapmayın
Yayınlanma:
Güncelleme:

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğrencisi ve aynı zamanda Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü olan Murad Karabulut Youtube çocuklar arasında ki bağlantıyı çocukların bir pazarlama aracı olarak görüldüğü dijital medyanın olumlu ve olumsuz yönlerini kaleme aldı.

Günümüzde Dijital medya ve sosyal medya kullanımının artmasıyla özellikle çocukların da pazarlama aracı olduğunu söyleyen Murad Karabulut “Bağımsız olarak çocukların herhangi bir şirketin reklamını yapabileceği video çekme alanlarından uzak tutulması gerekmektedir ve belirli bir yaşa kadar öznesi çocuklar olan videoların çekilmesi yasaklanmalıdır” dedi.
murad-karabulut-001.jpgÇOCUKLAR PAZARLAMA ARACINA DÖNÜŞÜYOR

Çocuklar dijital medyada pazarlama aracına dönüşüyor diyen Karabulut “Çocuklar sosyal medya platformlarında ailelerin desteği ile birlikte içerik üreticisi olarak bir pazarlama aracına dönüşmüş durumdadır. Bu sosyal medya platformlarının en önde geleni YouTube’dur. “Çocuğun zaman ve enerji harcayarak oluşturduğu içeriklerden hem sosyal medya platformlarının sahipleri, hem reklam verenler, hem de ebeveynleri kar elde etmektedir. Sosyal medyada düzenli olarak içerik üreten, abone kazanma, beğeni alma, reklam gelirlerini arttırma endişesi yaşayan çocuk, çalıştırılan çocuktur” dedi. Başta oyuncak firmaları olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin (giysi firmaları, yemek şirketleri, makyaj firmaları gibi) çocukları bir pazarlama aracına dönüştürdüğü görülmektedir” dedi.

YAŞ SINIRINA KİMSE DİKKAT ETMİYOR

Youtube katılım yaş şartına çocukların ve velilerin uymadığını söyleyen Karabulut “YouTube günümüzde, çocuklar tarafından bireysel ve en fazla tüketilen sosyal medya platformlarından birisidir. YouTube’a katılım şartı 13 yaş olmasına rağmen
çocuklar bu yaş sınırını dikkate almamaktadır. Çocuklar, ailelerindeki yetişkin bireyler üzerinden YouTube’da istedikleri içeriklere ulaşabilmektedir. Çocuklara yönelik pazarlama kampanyalarına karşı kurulmuş bir kurum olan Campaign for a Commerical Free Childhood’un açıklamasına göre “YouTube, ABD’deki 6-12 yaş arasındaki çocukların %80’inin kullandığı ABD’li çocuklar arasında en popüler sanal platform”dur. İnternet kullanımı üzerine yapılmış benzer bir çalışmanın bulgularına göre, Türkiye’de çocukların YouTube kullanımı küresel eğilimlerle örtüşmekte ve Youtube Türkiye’de de çocuklar arasında en çok kullanılan sanal platform olma özelliği taşımaktadır.

Amerika’da, 6 yaşındaki bir çocuğun YouTube’da oyuncak tanıtarak yılda 11 milyon dolar para kazanması, bu sektörün büyüklüğü hakkında önemli bir göstergedir. Türkiye’de aynı yaş grubundaki çocuklar bu kadar para kazanamamaktadır. Ancak beş yaşında bir çocuğun ailesi ile birlikte çektiği videolar sonucunda 2 milyon aboneye ulaşmış olması Türkiye’de de benzer bir sektörün gelişmekte olduğunu işaret etmektedir. Çocukların sosyal medya platformlarında, video paylaşım platformlarında içerik üretimine birçok kanal örnek olarak verilebilir” dedi.

YAPIMCI AİLE’NİN ÜCRETSİZ İŞÇİSİ OLARAK ÇOCUKLAR

Çocukları ücretsiz işçi olarak görmeyin diyen Karabulut “Aileler çocukların “oyun oynama” videolarını kurgulayarak platformlara kendi hesapları üzerinden yüklemektedir. Sosyal medya platformlarına yüklenen videolar üzerine yapılan incelemelerde ailelerin çocukları yönlendirdiği ve “eğlenme” halinde olan çocukların devam etmek istemese bile videoyu bitiremediği görülmüştür. Örneğin birçok Youtube kanalında olduğu gibi üzerine inceleme yapılan bir kanalda da çocuğun “yaptığı her faaliyet bizzat kendi ebeveyni tarafından organize edilmekte ve teşvik edilmektedir.” Buradan yola çıkarak “Babanın gelir elde etmek üzere kendi çocuğunun çocukluğunu pazarlamasından söz etmek mümkündür ve bu çocuğun emeğinin sömürüsü ve istismar edilmesi anlamına gelmektedir” dedi.

ERKEN YAŞTA TRAVMAYA GİRİYORLAR

Kanalın “başarılı olması”-“para getirmesi” pek çok etkene bağlıdır diyen Karabulut “ Ama en başta çekim için gerekli içerik, donanım ve bilgiye, çekimin yapılabilmesi için gerekli olan boş zamana ihtiyaç vardır ve bu da ailenin refah seviyesi ile doğrudan ilişkilidir. Aile bir yapımcı şirket gibi kendi olanakları dâhilinde bu seviyeyi temsil etmektedir. Çocukları “başarılı” olamayan ailelerin bu durumlarda çocuklara yönelik tepkisi YouTube’daki farklı videolarda karşımıza çıkmaktadır. Bu videolarda ailelerin çocuğa hakaret etme başta olmak üzere farklı tepkiler geliştirdiği görülmektedir. Kendisini “başarılı” görmeyen, fazla tık alamayan, izlenmeyen, ünlenemeyen çocuklar ise erken yaşta bunu bir travma derecesinde deneyimlemektedir” dedi.

YOUTUBE KİDS ÜLKEMİZDE HAYATA GEÇMEMİŞTİR

Aileler yapımcı olmaktan çıkmaktadır diyen Karabulut “ YouTube gibi video paylaşım platformlarında şirketler çocukların çektiği videolara içerik sağlayarak, sponsor olarak onları bir pazarlama aracına dönüştürmektedir. Aileler bir yapımcı gibi bu videoları kurgulamakta ve video çekmek için gerekli donanımı sağlamaktadır. Ülkemizde bu konuda yapılan araştırmalar ve tartışmalar yetersizdir. Öyle ki YouTube bile çocuklar için geliştirdiği YouTube Kids uygulamasını birçok ülkede hayata geçirmesine rağmen ülkemizde hala uygulamaya geçirmemiştir. Türkiye’de video paylaşım platformlarında çocuk konusunda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Dijital Medya ve Çocuk projesi dikkat çekmektedir.

Yalnız bu projede, çocukları kendi içeriklerini ürettikleri bu tüketim alanından kaçırırken onlara başka bir tüketim alanı işaret etmekte, devletin buradaki sorumluluklarına yeteri kadar ağırlık vermemektedir. Öncelikle bağımsız olarak çocukların herhangi bir şirketin reklamını yapabileceği video çekme alanlarından uzak tutulması gerekmektedir ve belirli bir yaşa kadar öznesi çocuklar olan videoların çekilmesi yasaklanmalıdır. Şirketlerin bu alana dair “duyarlılığı” yetersiz kalmaktadır. Devletler bilfiil sorumlu olarak alana dair gerekli düzenlemeleri bir an önce yapmalıdır. Ayrıca halka açık, herkesin rahatlıkla erişebileceği, reklamlardan arındırılmış ve ücretsiz olarak bir sanal platform geliştirilebilir. Burada üniversitelerden ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından destek alınabilir, ortak projeler geliştirilebilir” dedi.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğrencisi ve aynı zamanda Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü olan Murad Karabulut Youtube çocuklar arasında ki bağlantıyı çocukların bir pazarlama aracı olarak görüldüğü dijital medyanın olumlu ve olumsuz yönlerini Çalışma Ortamı dergisinin son sayısında kaleme aldı. 

Kaynak: https://calismaortami.fisek.org.tr/ 

 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.