Yıldırım Kaya: Eğitimin çilesi devam ediyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve  Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM’de yaptığı basın açıklaması ile eğitimde yaşanan sorunlara dikkatleri çekti.

Yıldırım Kaya: Eğitimin çilesi devam ediyor
Yayınlanma:
Güncelleme:

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve  Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya TBMM’de yaptığı basın açıklaması ile eğitimde yaşanan sorunlara dikkatleri çekti.

2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci yarısı sorunlarla kapandığını ifade eden Kaya, eğitim döneminin ikinci yarısının da yine aynı sorunlarla açıldığını söyledi.

İşte Yıldırım Kaya’nın açıklamasından satır başları:

2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci yarısı sorunlarla kapanmıştı ikinci yarısı da aynı sorunlarla açılıyor.  Var olan sorunlara yenilerinin eklendiğini de görüyoruz. Binlerce öğretmenimiz atanamadığı için öğrencilerinden ayrı, milyonlarca çocuğumuz da öğretmensiz.  Öğrenci, öğretmen, veli hiç kimse durumundan memnun değil.

2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci yarıyılının sonunda AKP’ye bol sıfırlı bir karne vermiştik. İkinci yarıyılda zayıf notlarını düzeltmesi için aşağıdaki ödevleri yapması gerekiyor.  Kırık notlar düzeltilir, yeter ki AKP bizim sözümü dinlesin…

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMENLERİMİZİN HİÇBİR SORUNUNU ÇÖZMEDİ

450 bin atanmayan öğretmenimiz yine işsiz.  Sözleşmeli, ücretli, kadrolu öğretmen ayrımı devam ediyor. Kontenjan mağduru 1200 ücretli öğretmenin ataması yapılmadı.

KPSS’den yüksek puan alan öğretmenler yine mülakatta düşük puan verilerek elendi. Erkan Demir mülakat mağduru öğretmenlerden sadece birisi… KPSS’den 93 puan alarak Türkiye altıncısı olmuş, ancak mülakattan 56 puan verilerek (Danıştay’ın +3, -3 kararına rağmen) atanma hakkı elinden alınmış. Sadece bir dakika süren mülakatta, KPSS puanı 93 puan olan bir öğretmene 56 puan verenlerin hak, hukuk adalet anlayışı olmadığı gibi vicdanları da kararmıştır.  

 Milli Eğitim Bakanı 117 bin öğretmen açığı olduğunu söylemesine rağmen Şubat ayı içinde sadece 20 bin sözleşmeli öğretmen atanacak.  Bakanlık rakamlarına göre kalan 97 bin öğretmen açığının da ivedilikle atanması gerekir. 

 Atama bekleyen 3 bin engelli öğretmenin sadece 750’si sözleşmeli öğretmen olarak atanacak. Engelli öğretmenlerimizin önündeki tüm engeller kaldırılarak tamamının atanması gerekir.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yeniden çağrı yapıyorum, engelli öğretmenlerin önüne bir engel de siz koymayın, yarın 5 Şubat’ta engelli öğretmenlerimizin tamamının atamasını gerçekleştirin. Türkiye Cumhuriyeti 3 bin engelli öğretmenin maaşını da 100 bin öğretmenin maaşını da ödeyecek güçtedir.

Ekonomik kriz öğretmenlerimizi de vurdu. Artan enflasyon karşında öğretmenlerin ücretlerinde ortalama 950 TL’lik erime oldu.  Tüm partilerin söz verdiği 3600 ek gösterge öğretmenlerimize hala verilmedi.

TEMEL LİSE ÖĞRETMENLERİ VE ÖĞRENCİLERİNİN DURUMU NETLEŞTİRİLMELİ

Milli Eğitim Bakanlığı, temel liselerin 2019 yılı sonunda, özel öğretim kurslarının da 2019-2020 eğitim ve öğretim yılından itibaren kapatılacağını açıkladı. Ayrıca 2014 yılından bu yana özel okullara verilmekte olan teşviklerin de kademeli olarak kaldırılacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanlığı nihayet çağrımıza kulak verdi. Biz her zaman bu yanlış uygulamalara karşı çıktık, özel eğitim kurumlarına da uyarılarımız yaparak AKP’ye güvenmemelerini söyledik.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temel lise ve özel öğretim kursunda çalışan öğretmenlerimiz ile bu okullarda okuyan öğrencilerimizin durumuna ilişkin tatmin edici bir açıklama yapılmadı.  Öğretmenlerimizin işsiz kalmamaları, çocuklarımızın da başarı durumlarına göre hak ettikleri liselere yerleştirilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığının gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyoruz.

2017-2018 yılında yayımlanan MEB İstatistiklerinde yer alan verilere göre;

2 bin 523 özel öğretim kursunda, 157 bin 122 öğrenci, 17 bin 39 derslikte para vererek destek eğitimi almakta, 7 bin 130 öğretmen görev yapmaktadır.

972 temel lisede ise 212 bin 227 öğrenci, 14 bin 545 derslikte para vererek, teşvik alarak ve çok az oranda da burslu olarak öğretim görmektedir. Özel temel liselerde 21 bin 462 öğretmen görev yapmaktadır.  

 ÖĞRENCİLERİMİZİN SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİ

2018 yılında çocukların imam hatip liselerine kayda zorlanması, özel okul kayıtlarında rekor artışa neden oldu. Özel okullara kayıt oranı %10’dan, %20’ye çıktı. Özel okullara kayıt oranındaki artış ilkokullarda %40 (223.740 öğrenci), Ortaokullarda %96 artış (321.779 öğrenci), Liselerde %305 artışla (559.838 öğrenci)  oldu. Toplan 1 milyon 105 bin 357 öğrenci özel okullara kayıt yaptırdı.

ÇOCUKLARIMIZ CEMAAT VE TARİKATLARA TESLİM EDİLDİ

AKP 2018 yılında da yurt yapmadı.  Toplam 4.292 öğrenci yurdunun, 2.546’sı devlet yurdu, 297’si vakıf yurdu, 628’i şahıslara ait yurt, 821’i ise tüzel kişiliklere ait yurt. 2018 yılında da çocuklarımız cemaat ve tarikatların ellerine teslim edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı tüm yaşananlara ve uyarılarımıza rağmen cemaat ve tarikatların uzantısı vakıflarla protokoller imzalayarak çocuklarımızı bu zihniyetin eline teslim etmektedir. En son Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile çocuklarımıza tecavüzden yargılan Ensar Vakfı arasında bir protokol imzalanmıştır.

Cemaat ve tarikatların uzantısı vakıflara eğitimde söz hakkı verilerek çocuklarımızın geleceği karartılmakta, laik ve bilimsel eğitim sistemimize de darbe vurulmaktadır.

Yargı kararlarıyla da çocuklara tecavüz konusunda tescilli bir vakfa, çocuklarımıza “değerler eğitimi” verdirilmesi suçtur.  Milli Eğitim Bakanlığı suç işlemektedir. Bu tür vakıflarla yapılan protokollere derhal son verilmelidir.  

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bu göreve atandığında toplumun büyük bir kesiminde heyecan uyandırmasına rağmen, zaman içerisinde onun da umut olamayacağı ortaya çıkmıştır. Ziya Selçuk kendisine verilen toplumsal desteği arkasına alarak saraydan verilen yanlış talimatlara karşı bir duruş sergilemelidir. Milli Eğitim politikası bir siyasi partinin insafına bırakılamayacağı gibi cemaat ve tarikatlara da teslim edilemez.

MEB Ziya Selçuk’a çağrımdır; yeter ki laik, bilimsel, demokratik eğitim için elini taşın altına koy! Milyonlar seninle birliktedir.

Şu hiçbir zaman unutulmasın, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır”

Kaynak:Basın Bülteni

 Düzeltmen, İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.