Ankara'da geçim derdiyle pazarcılığa başlayanların son durumu
Ekonomik zorluk nedeniyle geçimini pazarcılıktan sağlayan esnaf fahiş fiyatlardan dertli.
ÖZEL HABER: ANADOLUGAZETE.COM.TR
Ankara'nın birçok farklı bölgesinde farklı günlerde sosyete pazarları kuruluyor. Binlerce çeşit ürününün satıldığı bu pazarlara vatandaşların her hafta yoğun ilgisi gözlerden kaçmıyor. Türkiye'nin birçok büyük kentinde de hali hazırda kurulan bu sosyete pazarları, Ankara pazar kültürünün önemli bir parçası halini aldı.
Ankara sosyete pazarları, Başkent'in birçok farklı merkez ilçesinde ve mahallesinde kuruluyor. Özellikle Batıkent, Sıhhiye, Etimesgut. Bahçelievler ve Çankaya bölgeleri birçok farklı sosyete pazarına ev sahipliği yapıyor. Farklı gün ve saatlerde kurulan bu sosyete pazarlarına Ankaralılar yoğun ilgi gösteriyor.
anadolugazete.com.tr sürekli artan fiyatlardan ve zamlardan dolayı hem pazarcıların hem de alıcıların sorunlarını araştırdı.
Gerek okulların açılmasının yakın olmasından gerek yaz sezonunun bitmeye yüz tutmasından dolayı pazarların kalabalık olduğunu söyleyen Emine Özel, bu kalabalığın asıl sebebinin ekonomideki sıkıntılardan oluşan alım gücünün düşüklüğü olduğunu söylüyor.
“ALICI KONUMUNDAYKEN BİR ANDA GEÇİM DERDİNE DÜŞÜP SATICI KONUMUNA DÜŞTÜK”
4 yıl önce ekonomik kaygılardan dolayı Sıhhiye Pazarı’nda ikinci el satıcılığa başlayan Özel, işe başlama sürecini şöyle aktarıyor:
“Daha önce çocuklara olan sevgimden dolayı çocuk bakıcılığı yapıyordum. Bunu da ekonomik kaygılardan uzak bir şekilde yapabiliyordum ama şimdi durum başka. Pazarcılık yapmama rağmen evin kirasını bile zar zor öder olduk. Eskiden bir ailede bir kişi bile çalışınca geçinebiliyorduk ama şimdi iki kişi bile çalışınca yetemiyor. Her şey ortada. Allah milletimizin yardımcısı olsun.”
“ZENGİN İLE FAKİR ARASINDAKİ MAKAS DAHA ÇOK AÇILDI: ORTA SINIF YOK OLDU.”
Sıhhiye Pazarı’nda pazarcılık yapan Özel, halkın alım gücüyle ilgili şunları söyledi:
“İkinci el malzemelere talep arttı, mağazadaki fiyatlar sokaktaki halk için çok uçuk. Ama buna rağmen artan zamlardan dolayı satıcılar ikinci el malzemelere de zam yapmak zorunda kalıyorlar. Bundan da ister istemez halk etkileniyor. Fiyatlar çok arttı, satıcılar da alıcılar da almaya niyet edip alamayanlar da çok mağdur.”
Yaptıkları pazarcılık faaliyetinin eve pek katkısı olmadığını söyleyen Özel, haftada bir gün yaptığı bu işin güvenceli bir iş olmadığını belirterek "Allah yardımcımız olsun." dedi.
“NE ALIM VAR NE DE SATIM: ALAN DA DERTLİ SATAN DA”
Sürekli artan zamlardan şikayet eden Ferhat Sumaktaş, her hafta gelen zamlardan dolayı hem satıcıların hem de alıcıların zor durumda olduğunu söyledi.
Pazarlar kalabalık görünse de alım gücünün çok az olduğuna değinen Sumaktaş, gelen ziyaretçilerin birçoğunun bakıcı konumunda olduğunu söylüyor. "Buradan en fazla bazen simit alıp gidenler oluyor." dedi.
“ALICILAR ‘KREDİ KARTI GEÇERLİ Mİ’ DİYE SORUYOR”
Müşterilerin son zamanlarda alışveriş esnasında kredi kartlarına yüklendiğini belirten Sumaktaş,
“Artık pazarlarda bile kredi kartı kullanılıyor, millet gerçekten zor durumda buraya gelen de gezmeye geliyor.” dedi ve ‘eski pazarların tadının olmadığına’ değindi.
Daha önceki tekstil işinde ekonomik sıkıntılardan dolayı iflas eden Osman Karaca, 10 yıldır pazarlarda züccaciye işi yapıyor. Karaca, pazardaki alım-satım gücü ile ilgili şunları söyledi: “Biz işimizden memnunuz. Tezgahı geniş olan satıcıların siftahı da geniş oluyor. Halkın alım gücünde büyük bir düşüş yok neticesinde alan da var alamayan da.”
Covid döneminde oğlunun yaşadığı rahatsızlık dolayısıyla işten yıllık iznini almak isteyip de bir anda özel sektördeki işinden kovulan Muaamer Bircan’ın pazarcılığa başlayan hikayesi yürek burkuyor. Özel sektörün çok acımasız olduğunu belirten Bircan, pazarcılığa ‘kendi işim’ olsun kaygısıyla başlıyor.
Ankara Sıhhiye Pazarı hakkında ise şunları söylüyor…
“İNSANLAR PEYNİR Mİ ALAYIM PİJAMA MI DİYE DÜŞÜNÜYOR”
“İnsanlar peynir mi alayım pijama mı diye düşünüyor. Halk ihtiyacı varsa alabiliyor artık. O ihtiyacın da zoraki olması gerekiyor. Yani bir ihtiyaçlar hiyerarşisi var. Mesela çocuğu üniversiteye gidecekse o hafta sebze pazarına gitmez, sosyete pazarına gider ve pijama alır. Durum bu şekilde, Allah insanların yardımcısı olsun.”
25 yılı aşkın bir şekilde pazarcılık yaptığını söyleyen Ahmet Özdemir, pazarda alışverişin çok güzel olduğunu belirterek bir sıkıntıya özellikle dikkati çekiyor. Artan ulaşım fiyatlarının hem satıcıları hem de alıcıları etkilediğini belirten Özdemir, "İnsanlar yol parası vermemek için bile artık pazara gelmiyor. Bu zamlar herkesi zor durumda bıraktı." dedi.
Pazarda ayakkabı satıcılığı yapan Nuran Kaya, ‘Halk en ucuz ne varsa oraya yöneliyor." diyerek şunları söylüyor: “Eskiye kıyasla alım gücü düştü. İnsanlar artık sadece ihtiyaçlarına yöneliyor. Alıcılar da satıcılar da zor. Okulların açılması ile birlikte pazarın nabzının biraz daha artacağını düşünüyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.