Ahmet Sandal

Ahmet Sandal

Ben bu çağdan niye nefret ediyorum?

Ben bu çağdan niye nefret ediyorum?

Rahmetli Şair Yazar Cahit Zarifoğlu, “Biliyor musunuz? Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle, hücrelerimle nefret ettim” diye seslenir. Bu seslenişe bu aciz Ahmet Sandal da bütün kuvvetiyle, bütün olanca gücüyle katılmak ister ve hançeresinden çıktığı, avazının yettiği kadar “Ben de bu Çağdan nefret ettim” diyerek bağırmak ister.

Zaten birçok yönden de hayatın içerisinden bağırıyoruz ve Çağdan nefretimizi, Çağla olan sorunumuzu dile getiriyoruz.

Rahmetli Cahit Zarifoğlu Üstadımız, Hemşehrimiz, “Bu Çağdan niye nefret etti?” tam olarak bilmiyorum. Ancak, az-çok tahmin ediyorum. Sanırım bizim nefret etme gerekçelerimizin birçoğu Şair Cahit Zarifoğlu için de geçerlidir.

“Bu Çağdan niye nefret ettin Ey Ahmet Sandal” diye bana sorarsanız. Size bir çırpıda şunları söyleyebilirim:

Evet, Ben bu Çağdan nefret ettim. Niye mi?

1- “Gemisini kurtaran kaptan” dediler bencilliği yaydılar. “Bal tutan parmağını yalar” dediler, ne bulursa yediler. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek haksızlığa seyirci kaldılar.

Ecdadımızın dillere destan örnek hayatından eser kalmadı.

2- Ne hatır, ne dostluk, ne komşuluk kaldı. Kaplumbağa gibi kabuğumuza çekildik. Bireysellik ve yalnızlık altın çağını yaşıyor.

Nerede o eski komşuluklar ah nerede!

3- AVM’lere aptallar gibi doldurulduk. AVM’ler Firavun Tapınakları gibi devasa. Süpermarketlerde her şey yapmacık ve göstermelik.
Eski mahalle baklalarının sıcaklığını ve dostluğunu arıyoruz.
4- Bir deprem oluyor, bir sel felaketi yaşanıyor, “şehirler şehir değil, yerleşim yerleri Bizim istediğimiz manada yerleşim yeri değil.” Tarihi yapılar depremde taş gibi sağlam. Maşallah.

Yeni yapılar depremlerde yere çöküyor. Dere yatağına apartman dikilen bir çağda yaşıyoruz. Sonra de sel gelip her şeyi alıp götürüyor. Ecdadımız şehirleri dağ yamaçlarına kurarmış, biz en verimli tarım arazilerine apartmanlar dikiyor ve güzelim toprakları heba ediyoruz. Ben bu Çağı nasıl seveyim.

5- Geçen gün sosyal medyada şunları yazdım. Elazığ depremi sonrasında yazdım. Hüzünlü bir durumdayken yazdım.

Ne mi yazdım? İşte şunları haykırdım:

“İnşaat Mühendisliği Fakültelerinin olmadığı dönemlerde binalar daha sağlam idi.
Orman Fakültelerinin olmadığı dönemlerde ormanlar daha iyi korunuyordu.
Veteriner Fakültelerinin olmadığı dönemlerde hayvanlara daha merhametli davranılıyordu.
İletişim Fakültelerinin olmadığı dönemlerde samimiyet daha fazlaydı.
Ziraat Fakültelerinin olmadığı dönemlerde gıdalar daha sağlıklı idi.”

Bundan 15 yıl kadar önce yazdığım bir şiirde de şöyle haykırmıştım:

Toplum, toplum olmaktan çıkmak üzere.

İnsan şaşırdı, insanlığını unutmak üzere.

Bu mimsiz medeniyet bizi yutmak üzere.

Ben bu Çağı nasıl seveyim Can Kardaşım!

Nerede o eski cemiyet, hani konu-komşu?

Kimse kimseye bakmadan çıkıyor yokuşu.

Her şey para olmuş, hayat ekonomik koşu.

Ben bu Çağdan nere gideyim Can Kardaşım!

Samimiyet yok, her yerde ikiyüzlü tavır.

Doğru söze hasret kaldık, kıvır ha kıvır.

Ahireti unuttuk, işimiz-gücümüz ıvır-zıvır.

Ben bu Çağı nasıl seveyim Can Kardaşım!

Ahlaksız TV’ler pislik pompalar, fütursuz.

Gençlik elden giderken, kimileri umursuz.

Baştacı edilen güruha bak, ruhsuz, onursuz.

Ben bu Çağdan nere gideyim Can Kardaşım!

Fıtratı bozdular, baksana “ite ot, ata et”.

İnsanca yaşamak isteyenlere binlerce set.

Bozguncuya kapı açık, olabildiğince hürriyet.

Ben bu Çağı nasıl seveyim Can Kardaşım!

Devir, “ciğerin kediye teslimi” devri.

Çıldırmamak zor, dönüyor insanın fevri.

Öyle bir karıştırılıyor ki, doğruyla eğri.

Ben bu Çağdan nere gideyim Can Kardaşım!

İşte ahvalimiz böyle, maalesef berbat.

Bu kötü ahval artırır hüznümü, kat kat.

Gel de bu ahval içindeyken rahatça yat.

Ben bu Çağı nasıl seveyim Can Kardaşım!

Ben bu Çağdan nere gideyim Can Kardaşım!

Yüce Rabbim inşallah bu çağı ve bu olumsuz gidişatı tersine çevirmek için bize kudret, kuvvet ve fırsat verir. Umudumuz bu yönde yüksektir. Olur inşallah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Sandal Arşivi