Abdullatif Acar

Abdullatif Acar

Bismillah

Bismillah

Karınca hikâyesini bilirsiniz! İbrahim aleyhisselam’ı yakmak için dağlar kadar odun yığıp tutuşturan Nemrut, nemrutluğunu yaparken ateşin sahibini unutuverdi. Karıncaların sadakatini düşünemedi bile. Bunu yaparak sahte ilahlığını herkese göstermek isteyen Nemrut, kimsenin kendisine başkaldıramayacağını tahmin etmişti. Bütün hayvanlar yanan ateşi görünce korktu ve kaçtılar. Karınca ağzıyla bir gayretle yanan ateşi söndürmek niçin su taşımaya koyuldu. Başka bir karınca bu durumu görünce hayret edip “ Ne yapıyorsun, koskocaman bu ateşi küçücük ağzınla taşıdığın bu su ile mi söndüreceksin, dedi. Ağzıyla su taşıyan karıncanın şu sözü ne kadarda ibretlerle doludur: “Ben söndürmek için değil, tarafımı belli etmek için su taşıyorum.”

Evet, karınca kadar küçüklüğünüze bakıp unutmayın Allah’ın büyüklüğünü. Şayet ateşten değil de o ateşi yakıcı özellikte yaratan Allah’ın büyüklüğüne inanmışsanız üstün gelecek er veya geç sizsiniz. Bizden istenen hiç olmasa karıncanın cesaretini gösterip tarafımızı belli etmektir. Asıl düşmanımızın şeytan olduğu bilinciyle hareket edip, insanların günahlarını dillere dolamak yerine merhamet bulutları gibi herkesin/ her şeyin üzerine yağmaktır.

Aynı gemide yolculuk yapıyor, aynı havayı soluyoruz, aynı dünyayı paylaşıyoruz. Lakin Nemrutların yaktığı ateşler arşı alaya yükseldi. İnsanlar yanıyor o ateşin içerisinde. Günah işlemek sıradan hal almış durumda.  Nemrutun torunları, şeytanın uşakları, çoluk-çocuk, kadın, ihtiyar demeden sırf Müslüman oldukları için yakıyor insanları zulmün ateşinde. Fitne tohumları boy verdi, zakkum ormanı talan edildi; kurutulup İbrahimlerin evlatlarını yakmak için ateşi harlamak üzere odun taşımaya devam ediyorlar. Böyle bir zamanda İbrahim’i bir teslimiyete gerek var. Aslanların taşın kovuklarına saklandığı, kaplanların kaplumbağa kılığına girdiği bir zaman da Müslüman olarak, karınca misali tarafımızın belli olması için bir şeyler söyleyebilmek için bugünden itibaren Ankara Anadolu Gazetesi’nde ki yazılarımıza bismillah dedik. Öncelikle burada bu fırsatı bana tanıyan gazete yetkililerine teşekkür borç biliyorum.

Bir arkadaşımdan dinlemiştim; yurt dışında görevli. Diyor ki: “Okur-yazar bilmeyen bir Yahudi esnafı vardı. Dükkânı Camimizin hemen yakınındaydı. Gidip gelirken hal hatır sorardım. Bir şey dikkatimi çekti; her gün bir gazete gelirdi dükkânına. Sordum kendisine: “Siz okuma yazma bilmezsiniz ki, gazeteyi niye alıyorsunuz? Bana ders mahiyetinde öyle bir şey söyledi ki, dönüp halimize bakarken utandım, başımı yere eğip derin-derin düşüncelere daldım. Yahudi sorumun cevabını şöyle vermişti. “Doğrudur, ben okuma yazma bilmem, lakin bu gazete benim dinimi, kültürümü geleneğimi, göreneğimi savunuyor. Ben bunu alırsam ona destek olarak dinime hizmet etmiş oluyorum.”

Öyle ya! Yahudi de tarafını belli ediyor/ etmeli de. Acaba biz Müslüman olarak neyin tarafında duruyoruz. Sözle değil, eylemle bunu ispat edebiliyor muyuz? Mesela bir Müslüman namazı hafife alıyorsa, zekâtını vermeme hususunda bin bir bahane ileri sürüyorsa, işini, aşını düşündüğü kadar bu dünyaya gönderiliş gayesini düşünmüyorsa, kendini düşündüğünden daha çok kardeşinin derdiyle dertlenmiyorsa, zulüm altında inim-inim inleyen dünya Müslümanlarının ıstırabını yüreğine ok saplanmış gibi hissetmiyorsa… Yani kısaca, İslam’ı inandığı gibi yaşamıyor ve yaşadığını anlatma gereği duymuyorsa orada bir problem var demektir. Orada İbrahim’i duruşlarda ve samimiyetlerde sıkıntı var demektir.

Biz düzelteceğimizi iddia etmeyeceğiz. Başta verdiğim karınca misalindeki gibi, kalplere dokunmanın gayreti içerisinde olacağız. Bunu herkes yapacak; yetkili olanlar yetkisini kullanacak, Gazete sahibi onu, bunun için seferber edecek. Televizyon sahibi televizyonunda inancına geniş zaman ayıracak, zengin parasını ortaya koyacak, ilim sahibi ilmini aktaracak kısaca herkes konumu ve imkânı gereği hizmet edecek…

Evet, bunun için su taşımaya bismillah.

İbrahimlerin yanında olduğumuzu göstermek için bismillah

İslam’ı yaşayarak ispat etmek için bismillah.

Kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin önemini anlatmak niçin bismillah.

Şeytanın tuzaklarına dikkati çekmek için bismillah

Din devlet bayrak ve vatan düşmanları karşısında uyanık olmak için bismillah.

Kalplerin yamaçlarında gezinmek için bismillah.

Ruhlara dokunabilmek, fıtratlara uygun bir şeyler fısıldamak için bismillah

Niye ve ne için yaratıldığımızı hatırlamak için bismillah

Dünyanın altında ezilmek için değil, kul olma edasıyla dünyanın sırtında gezinmek için bismillah…

Unuttuklarımız; bizi biz eden değerlerimiz için bismillah.

Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullatif Acar Arşivi