Depremlerin suçlusu kimler mi?
Depremlerde suçlu aranıyor.
Kader deniyor.
Çünkü rantçılar, çıkarcılar, hırsızlar unutuluyor.
Kim mi bunlar.
Bunları bilmeyen var mı?
İmar affı veren yetkililer.
Denetimlerde göz yuman kişiler.
Çabuk köşe dönen müteahhitler.
Kalitesiz TSE standartlara uygun olmayan malzeme tedarikçileri...
Bunlar içerisinde dürüstler yok değil, fakat dürüstlerin az olduğu hırsızların çok olduğu bir meslekten bahsediyoruz.
Görevlerini kötüye kullananların ve malzemede çalan müteahhitlerin üzerine neden gidilmiyor.
Bunlar yıllardır aynı suçu neden işliyor.
Neden bunlara hesap sorulmuyor.
Çok olmadı Marmara depreminde İstanbul’da, İzmir’de, Yalova’da, Adapazarı’nda, Gölcükte, Bolu’da, Düzce’de yıkılan binalarda yapım hataları ve malzeme kalitesizliği görüldü.
Neden hala ibret alınmıyor.
Deprem öldürmüyor imar hırsızlarının ve müteahhitlerin yaparken çaldığı malzemelerden insanlarımız ölüyor.
Deprem kaderse tedbir bizden değil mi?
Neden hırsızların çaldığını kadere bağlıyoruz.
Dünyada her yerinde depremler oluyor.
En çok ölümler ve yıkımlar bizdeki kadar olmuyor.
Birkaç ay önce Erzincan’da aynı şekilde hırsız müteahhitlerin ve onlara göz yuman kurumların takip ettiği binaların altında insanlarımız can verdiler.
Şimdi İzmir’de aynı sonu yaşıyoruz.
Enkazlar açıldıkça gerçekler ortay çıkıyor.
Yıkılan binaların depreme dayanaklı olmadığı söyleniyor.
Araştırmacıların ve bilim insanlarının vardığı sonuç kullanılan malzemelerin dayanıksız olduğu.
Bu hırsızları kim koruyor.
Yâda bu hırsızlara kim bu imkânı veriyor derseniz.
Uzaklarda aramayınız sizlerin oyuyla gelenler.
Sizlerin seçtiği başkan yaptığı insanlar ve onların ekipleri.
Müteahhit sandığınız aç sözlü doyumsuzlar.
Bunları besleyen tedarikçi firmalar.
Birde denetçi dediğiniz satılmış sermayedarlar.
Yani bu haramiler unutuluyor.
Suçlu peşine düşülüyor.
Bataklıklar kurutulmuyor sinekler konuşuluyor.
Yok, zina çokmuş, yok içki çok tüketiliyormuş, gavur İzmir’miş…
Bırakın bu laf salatalarını.
Ülkenin hangi yerinde bunlar olmuyor ki.
Bu ülkede içki zina, el altında kumar, devlet eliyle faiz, milli piyango, toto, loto serbeste insanlarda bunu yapacaklardır.
Sadece İzmir’de mi bunlar oluyor ülkenin her yerinde haramlar işleniyor.
Bırakın bu lafları seçtiğiniz başkanlara, imar affı çıkaran ve binayı yapan hırsız müteahhitlerde hesap sorun.
“Almanya’da imar yasası 1945’ten bu yana sadece iki defa değişmiş.
Türkiye’de ise son on bir yılda yüz atmış dört kez değişmiş.
Yedi defada imar affı çıkmış.”
Burası Türkiye deprem olur konuşuluyor, bir ay sonra ne gündemde kalır nede uygulaması olur.
Ne zamana kadar, birada deprem olana, insanlarımız ölene olana kadar...