Arslan: Psikolojik travmalar zaman içinde ortaya çıkıyor

Gazi Üniversitesi Kariyer Planlama Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Deprem Sonrası Travmaya Yaklaşım” konulu program düzenlendi. Moderatörlüğünü Kariyer Planlama Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Yusuf Günaydın’ın yaptığı programa konuşmacı olarak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Aslan katıldı.

Depreme maruz kalan ve kurtarılan kişilere psikolojik açıdan yaklaşımın öneminin ve deprem sonrasında insanların maruz kaldığı psikolojik reaksiyonların ele alındığı programın açılışını yapan Doç. Dr. Yusuf Günaydın, konuşmasına son günlerde ülkemizde yaşanan deprem felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır, sağlık ve hayırlı ömürler dileyerek başladı. Doç. Dr. Yusuf Günaydın, “Başta Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız olmak üzere tüm Gazi ailesi olarak depremin ilk gününden itibaren gerek yardım kampanyası gerek bölge ziyaretleri gerekse psikososyal desteklerle o bölgelerdeki kardeşlerimizin yanında olmaya çalıştık. Biz de oradaki kardeşlerimizin acılarına ortak olabilmek amacıyla deprem sonrası insanlarda oluşan travmalara karşı birey ve toplum olarak nasıl bir yaklaşım sergilememiz gerektiğine dair düşüncelerle bugünkü programımızı organize ettik. Davetli konuğumuz Prof. Dr. Selçuk Aslan’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Davetli konuşmacı Prof. Dr. Selçuk Arslan, ülkemizde yaşanan deprem felaketlerinin ve felaket sonrası yaşanan sorunların büyüklüğüne dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi, “Bölgede yaşayan insanlar, bölgede çalışan devlet görevlileri ve vatandaşlarımıza yardımcı olmaya giden gönüllülerimiz, aslında hepimiz büyük bir travma yaşıyoruz ve bu travmanın bir parçasıyız. Deprem sonrası tüm insanlar büyük bir dayanışma ve seferberlik örneği sergiledi ve bu bence Türk toplumunun böyle dönemlerde ne kadar büyük bir birlik, beraberlik içerisinde olduğunu gösteriyor, bu çok değerli. Aslında burada da bir psikoloji ortaya çıkıyor” dedi.

Depremden etkilenen insanlara karşı yaklaşımın ve onlarla kurulacak iletişimin büyük bir hassasiyet gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Selçuk Arslan, “Yaşanan durum karşısında o insanlara nasıl yardımcı olabiliriz, ne yapabiliriz, kendimizi nasıl daha iyi hissedebiliriz, nasıl katkıda bulunabiliriz düşüncelerinden hareketle, öncelikli olarak yapmamız gereken o insanları iyi dinlemeliyiz ve kendilerini ifade edebilmeleri için o insanlara güvenli ortamı sağlayabilmeliyiz. İnsanların taleplerini anlamaya çalışmak, yardımcı olabileceğimiz ne varsa destek olmak çok önemli. Bunları yaparken de incitici olmayalım, ısrarcı olmayalım” diye konuştu.

Deprem sonrası yaşanan psikolojik travmanın zaman içinde gerçek boyutlarıyla ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Selçuk Arslan, “İnsanlar büyük bir şok ve tedirginlik yaşıyor, güvenli olsa bile evlerine giremiyor. Deprem sonrası süreçleri yaşayanların çoğunluğu hayatlarının büyük bir kısmında kendilerini güvende hissetmiyor. Yeni baştan hayatını kurmak için bu insanların desteğe, motivasyona ihtiyacı olacak. Psikolojik meselelerin çözümü zaman alan, yıllar süren bir olgudur” diye ifade etti. Prof. Dr. Selçuk Arslan, “Ben Türkiye toplumunun sağlık hizmetlerinin içine psikolojik ilk yardımın da girmesi gerektiğini düşünüyorum. Toplum sağlık merkezleri, aile sağlık merkezleri gibi yerlerin güçlendirilmesi, bulunduğu bölgede hem kriz dönemlerinde hem afet dönemlerinde topluma yardımcı olabilecek ekiplerin oluşturulması ve psikolojik destek sağlanması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Program sonunda gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde ise davetli konuşmacı Prof. Dr. Selçuk Arslan katılımcıların sorularını yanıtladı.