Bir öğretmenden Bülent Arınç’a cevap

Cizre'de 1991-1996 yılları arasında görev yapan Kahramanmaraşlı öğretmen Ali ÇAM'ın Sosyal Medyada paylaştığı gönderi binlerce kişi tarafından okundu.

Bir öğretmenden Bülent Arınç’a cevap
Yayınlanma:
Güncelleme:

Cizre'de 1991-1996 yılları arasında görev yapan Kahramanmaraşlı öğretmen Ali ÇAM'ın Sosyal Medyada paylaştığı gönderi binlerce kişi tarafından okundu.

İşte Eğitimci Yazar Ali Çam'ın o yazısı:

Kürtlerin ne yaşadığını Demirtaş yerine benden dinlemek ister misiniz?

Sayın Arınç…

Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında çıktığınız programda Selahattin Demirtaş’ın size imzalayarak gönderdiği kitabını okuduğunuzu ve herkesin okumasını tavsiye ettiğinizi söyledikten sonra şu şok edici ifadeleri kullandınız:

"Devran kitabını okudum, Belki Demirtaş hakkında fikriniz değişmeyecek ama Kürtlerin neler yaşadığını anlayacaksınız, Kürtler konusunda fikriniz değişebilir"

KÜRTLER KONUSUNDA FİKRİMİZİ NEREDEN BİLİYORSUNUZ?

Sayın Arınç…

Diyorsunuz ki; Kürtler konusunda fikriniz değişebilir. Bizim KÜRTLER konusunda fikrimiz değişmezSayın Arınç…

Kız alıp kız verdiğimiz, birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz, komşuluk yaptığımız, yolculuk yaptığımız, Al Bayrağın altında birlikte yaşadığımız, acı günde tatlı günde birlikte olduğumuz, şehit olan evlatlarımıza birlikte ağladığımız Kürtler hakkındaki fikrimiz asla değişmeyecektir.

Kürtler derken kimleri kastediyorsunuz Sayın Arınç…

Bizim Kürtlerle bir sorunumuz olduğunu size kim söyledi, siz buna nasıl ikna oldunuz?

KÜRTLERİN NELER YAŞADIĞINI SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN KİTABINDAN MI ÖĞRENECEĞİZ?

Sayın Arınç…

Bunca yıl devletin her kademesinde en üst seviyede görevler aldınız. Kürtlerin neler yaşadığını öğrenmek için elinizde her türlü imkân vardı. Onlardan öğrenemediniz de Selahattin Demirtaş’ın kitabından mı öğrendiniz?

Kürtlerin neler yaşadığını öğrenmek için Kürtlerle konuştunuz mu Sayın Arınç? Onların evlerine misafir oldunuz mu? Neler oluyor diye sordunuz mu?

Bakın koskoca 5 senesini, hem de 1991’den itibaren, doğunun Cehennem olduğu yıllarda Cizre’de görev yapan bir öğretmen olarak anlatayım size. Bana söyler misiniz lütfen Demirtaş’ın kitabında bunlar yazıyor mu?

DEMİRTAŞ’IN KİTABINDA BUNLAR YAZIYOR MU?

Bir; Kürtlerin 12-13 yaşındaki erkek ya da kız çocukları zorla dağa kaçırılıyor. Kız çocuklarına tecavüz ediliyor. Ellerine silahlar veriliyor, zorla terörist yapılıyor. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

İki; Askerlik çağı gelmiş delikanlılar, askerlik adı altında zorla PKK’ya alınıyor. Bunu çoğunluğunu HDP’lilerin oluşturduğu PKK’nın şehir yapılanması yapıyor. Gitmek istemeyen gençler zorla götürülüyor, gitmezse öldürülüyor. Karşı çıkan aile katlediliyor. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Üç; Bir çocuğu Türk Ordusuna katılan ailenin diğer çocuğu HDP’nin de katkılarıyla zorla PKK’ya alınıyor. Bu yüzden doğuda binlerce ailenin bir çocuğu asker bir çocuğu terörist oluyor. Bunların hepsinde de PKK’nın şehir yapılanması olan HDP’nin katkısı var. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Dört; PKK tarafından, sık sık kepenk kapatma eylemleri yapıldı. Bu eylemlerin iki-üç gün sürdüğü oldu. Kepenk kapatma eylemine katılmayanların, ölüm tehditlerine rağmen devletinin yanında olanların dükkanları yakıldı, eyleme katılmayanlar öldürüldü. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Beş; Esnaftan silah zoruyla haraç alındı. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Altı; Halk mahkemeleri kuruldu. HDP’li yöneticilerin de içinde bulunduğu halk mahkemelerinde devlete destek veren KÜRTLER hakkında idam kararları verildi. Devlete destek veren KÜRTLER elektrik direklerine, ağızlarına para tıkılarak asıldı. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Yedi; Köy minibüsleri tarandı. Minibüslerdeki kadın erkek, çoluk çocuk, yaşlı genç, hamile kadınlar, ana kucağındaki bebekler, hiçbir ayırım gözetilmeden araçtaki tüm KÜRTLER katledildiler. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Sekiz; Kürt köyleri basıldı. Kürtler köy meydanına toplandı. KÜRTLER, HDP’nin desteklediği PKK tarafından topluca katledildiler. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

Dokuz; PKK tarafından köylerde evlere zorla girildi. Evin kadınlarına kızlarına tecavüz edildi. Gariban KÜRT köylüsünün rızkına el konuldu. Demirtaş’ın kitabında bu yazıyor mu?

KÜRTLERİN NE YAŞADIĞINI NEDEN DEMİRTAŞ’IN KİTABINDAN ÖĞRENİYORSUNUZ?

Bunların hiçbiri yazmıyorsa HDP Eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın kitabında ne yazıyor Sayın Arınç? Kürtlerin neler yaşadığını neden Demirtaş’ın kitabından öğreniyorsunuz?

Kürtlerin ne yaşadığını neden Kahraman Mehmetçik’ten öğrenmiyorsunuz?

Kürtlerin ne yaşadığını neden Kahraman Türk polisinden öğrenmiyorsunuz?

Kürtlerin ne yaşadığını neden TÜRK İstihbaratından öğrenmiyorsunuz?

Kürtlerin ne yaşadığını neden çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan, 12 yaşındaki çocuklarına tecavüz edilen KÜRT analardan öğrenmiyorsunuz?

Kürtlerin ne yaşadığını neden eşine, kızına gözlerinin önünde tecavüz edilen KÜRT babadan öğrenmiyorsunuz?

Sayın Arınç,

Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilip edilmemesi benim sorunum değil. Yüce Türk mahkemeleri kararını verir.

Benim sorunum; sizin Kürtlerin neler yaşadığını öğrenmemiz için Demirtaş’ın kitabını referans olarak göstermenizle.

Demirtaş’a çok mu güveniyorsunuz Sayın Arınç?

Kitabında yazdığı her şeyin doğru olduğu kanaatine nasıl ulaştınız?

Demirtaş sizin açınızdan muteber bir isim midir?

Demirtaş’a Türk askerinden, Türk polisinden, Türk istihbaratından daha mı çok itibar ediyorsunuz?

Sözlerinizin her kelimesiyle doğuda vahşice katledilen Aybüke öğretmenin, Necmettin Öğretmenin, Mustafa öğretmenin, Nurettin öğretmenin ve on binlerce şehidimizin bir defa daha vurulduğunun farkında mısınız?

Son Söz Olarak! Demirtaş’ın Kitabını Okumuyorum Çünkü;

Doğuda kaldığı yıllarda PKK’nın ve şehir uzantısı HDP’nin tehditleri karşısında eli kolu bağlı kalan Kürtlerin gözlerindeki çaresizliği okudum ben.

Öğrencelerimin; sokaktan geçen Özel Harekât polislerine, Türk askerlerine sevgiyle, umutla, PKK’nın her saldırısından sonra ise korkuyla bakan gözlerini okudum ben.

Şehit askerlerin, polislerin, öğretmenlerin ve onların geride bıraktıkları anaların, eşlerin, çocukların hayat hikayelerini okudum.

Cizre meydanlarında İstiklal Marşını okudum ben.

Yanımda şehit olan Mustafa Boz öğretmenin eşinin gözlerini okudum ben Sayın Arınç…

Hendek Harekatı sırasında Silopi'de kalleşçe katledilen polis kardeşim Hilmi Bardakçı'nın eşinin ve yavrularının gözlerindeki acıyı, özlemi halen okuyorum ben.

Şehit çocuklarının, şehit analarının babalarının, şehit eşlerinin gözlerini okudum.

Şimdi Kürtlerin neler yaşadığını öğrenmek için bu kadar yaşadığım, okuduğum şeyleri bir yana bırakıp Demirtaş’ın kitabını okuyacağım öyle mi?

Daha çok beklersiniz.

 

Kaynak:Basın Bülteni

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.