"Merkez bankaları para musluklarını kısmaya hazırlanıyor"

Bankacılık ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Kutay Gözgör, İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) varlık alım programlarına devam etse de iki ülkenin merkez bankası başkanlarının artık bu sürecinin sonuna gelinmeye başladığına y

"Merkez bankaları para musluklarını kısmaya hazırlanıyor"
Yayınlanma:
Güncelleme:

Nişantaşı Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Kutay Gözgör, küresel ekonomilerin söz sahiplerinden olan ABD Merkez Bankası (FED), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi bankalarının orta ve uzun vadeli planları ve Türkiye'ye etkileri üzerine değerlendirmede bulundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 2008 yılında yaşadığı Mortgage krizi sonrası, FED'in ekonomiyi canlandırmak için faiz oranlarını rekor düşük seviyelere indirmesi ve parasal genişleme programını başlatmasının ancak 2013 yılından itibaren toparlandığını kaydeden Gözgör, ABD ekonomisiyle birlikte FED, varlık alım programını sonlandırıp faiz yükseltme sürecine resmen geçtiğini kaydetti.

   "İngiltere ve Avrupa Merkez Bankası sırada"

  İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) para basarak ekonomilerini canlandırmaya hala devam ettiğini belirten Kutay Gözgör, "BOE, İngiltere'nin Avrupa Birliğinden ayrılma kararı alması sonrası parasal genişleme programını yeniden başlattı. FED ve diğer merkez bankalarının uyguladığı bu politikalar piyasalarda döviz likiditesini yükselterek gelişmekte olan ülkelere 'sıcak para' adı verilen portföy yatırımları olarak geri dönmektedir. FED'in parasal genişleme programını sonlandırması portföy yatırımlarının miktarının azalmasında etkili olurken gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetmeye başladı" şeklinde konuştu.

   "Fon çıkışları Türkiye'de sınırlı olur"

  Her ne kadar ECB ve BOE varlık alım programlarına devam etse de iki ülkenin merkez bankası başkanlarının artık bu sürecinin sonuna gelinmeye başladığına yönelik mesajlar vermeye başladığının altını çizen Gözgör, "Merkez bankaların teşviklerini yavaşlatması gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy yatırımlarının miktarını azaltabilir. Aynı zamanda FED'in Eylül ayında bilançosunda yer alan tahvilleri elinde çıkarmaya başlayacak bir bakıma 2008 krizi öncesi döneme geri dönülmeye çalışıyor. Tüm bu gelişmeler önümüzdeki süreçte Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere olan portföy yatırımlarını nasıl etkileyeceğini görmemiz için önemli olabilecektir. FED'in varlık alım programını sonlandırmaya başlaması sonrası 2014 yılının ilk çeyreğinde gelişmekte olan ülkelerde yaşanan fon çıkışlarının farklı miktarlarda olduğunu görmüştük. Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) ve sermaye piyasaları veri sağlayıcısı IPREO'nun verilerine göre, 2014 yılının ilk çeyreğinde 21 milyon 700 bin dolarlık fon çıkışı olurken, aynı dönemde Rusya'dan 2 milyar 60 milyon dolarlık fon çıkışı gerçekleşti. İlk başta ülkelerden fon çıkışı yaşansa da ardından gelişmekte olan ülkelere yeniden fon girişinin yaşandığını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kutay Gözgör, Türkiye ekonomisinin yüzde 5'e yakın büyüme potansiyelinin devam etmesi ve diğer gelişen ülkelere göre pozitif ayrışma ihtimali ve gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının yapacağı para politikası değişikliklerinden en az şekilde etkilenmesine neden olabileceğini de sözlerine ekledi.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.