Dertsiz insan olur mu?

Kim dertsiz ki şu dünyada! “Benim hiç tasam, derdim yok” diyen yalan söyler... Kimi eşinden çeker, kimi çocuğundan, kimi komşusundan, kimi arabasından, kimi ondan, kimi bundan… Tasasız, dertsiz olmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin... Çünkü burası Bozkırın Tezenesi-Büyük Ozan Kırşehirli Neşet Ertaş'ın dediği gibi “Ah yalan dünya” Oturmaya, eğlenmeye, yatıp uyumaya gelmedik ki buraya… Günümüzü gün etmek, keyif çatmak değil bize verilen görev… E o zaman cennet olurdu buralar… Unutmayın! Cennet için daha çok yol var. Mevzu yola sağlam gitmek… Dik durmak, eğilip, bükülmemek… Bu arada dertlerimizi abartmamak tabi… Çünkü dedik ya, herkesin bir derdi var durur içerisinde! Gönlü kırıktır kimilerinin… Kimilerini, birileri canından bezdirmiştir, hayat ağır gelmiştir bazılarına… Kopuktur hayat bir başkası için… Başına gelmedik iş kalmamıştır; bazısının hak etmediği halde… Türk filmlerindeki gibidir birilerinin hayatı, hep acı çeker, sonunda mutlu olur… Ama mutlu olduğunda, 60 yaşına gelmiştir, yolun sonu gelmiştir... Bir kısım insan da, hiçbir şeyi takmaz görünür. Kafana kepten başka bir şey takma ayarında dolaşır ortalıkta, kendini bıraksa tam iftiharlıktır ama bırakmaz… Hayata sarılır dört eliyle, hatta kollarıyla… Ağır darbe yiyenler… Terk edilenler… Kıymeti bilinmeyenler… Babasını, annesini kaybedenler hastalar… İflas edenler… İflasın eşiğinden dönenler… Nişanlısı ile ayrılanlar... Kocası tarafından aldatılanlar… Çocuğu okumayanlar… Zil zurna sarhoş bir baba ya da kocaya sahip olanlar… Karısı  tarafından hayatı kaydırılanlar… Sınıfta kalanlar… İşte böyle… Hayat bu, herkesin içinde bir derdi var… Ve durur orada ölene kadar… Dert bu, kim kurtulmuş ki? Durur içerimizde… Nasıl hatasız insan olmazsa dertsiz de insan olmaz... Bu duygu ve düşüncelerle Kırşehir'de türbesi bulunan Ahi Evran-ı Veli hazretlerinin hayatı boyunca kendisine ilke edindiği Hadis-i Şerif'i sizlerle paylaşmak isterim: "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış.”