Estetik amaçlı yapılan işlemler caiz midir?

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, estetik amaçlı yapılan işlemler caiz midir sorusunu yanıtladı?

Estetik amaçlı yapılan işlemler caiz midir?
Yayınlanma:
Güncelleme:

Soru: Botoks, yüze dolgu yaptırma (çene, dudak vs.), yanak içi yağ dokusu aldırma (bişektomi), elmacık kemiği belirginleştirme gibi estetik amaçlı yapılan işlemler caiz midir?

Cevap: Allah (cc) yarattığı insana bir şekil vermiştir. Bu bizim yaratılıştan gelen özelliğimizdir. Yani fıtratımızdır. Allah, yaratmış olduğu fıtratımıza/bedenimize değişik şekiller vermeyi ve müdahalede bulunmayı yasaklamıştır. Bunun için soruda geçen işlemleri keyfi olarak yapmak ve yaptırmak caiz değildir. Günahtır. Yapan da yaptıran da tövbe etmelidir.

Ama sorudaki konular ve bedenin herhangi bir yerinde sağlık sorunu haline gelen ve şahsı gerçekten ruhen/psikolojik veya fiziksel olarak rahatsız eden bir durum varsa o zaman tabi ki cerrahi müdahale ve tedavi caizdir. Allah, ölüm hariç her hastalığın ilacını yaratmıştır.Ruh ve bedenimiz bize emanettir. Sahibi Allah’tır.

Soru: Gözlerime lens taktım. Boy abdestime (gusül) engel olur mu?

Cevap: Hayır. Gusül abdestine de namaz abdestine de mani olmaz.

Çünkü gözlerin içi abdestte bedenin dışından sayılmaz.

Ama ağız ve burun bedenin dışından sayılır. Yani gusül abdesti alan birisi ağzını çalkalamaz, burnuna su vermezse boy abdesti almış olmaz.

Vücut temizliğini yaptıktan sonra (taharet),

Guslün farzı üçtür;

- Ağıza su vermek,

- Buruna su vermek,

- Tüm bedeni iğne ucu kadar kuru yer kalmaksızın yıkamaktır.

Tabii gusül abdestini normal (namaz vb.) abdestiyle beraber almak sünnettir. Ayakların olduğu yere su birikiyorsa, ayakları yıkamayı en sona bırakmak gerekir.

Soru: Arkadaş gurubuma yemek yerlerken tevafuken denk geldim. Beni çağırmamışlardı. Yemin ederek “Vallahi çağırsanız da sizin yemeğinizi gelip yemeyeceğim.“ dedim. Ne yapmam gerekir?

Cevap: Ya yemininizi tutacak, davet etseler de gitmeyeceksiniz. Veya yemininizi bozacak ve eğer ortam meşru bir ortam ise dostlukları kesmemek adına ikram edilen  yemeği yiyerek yemin keffareti ödeyeceksiniz.

Yemin Keffareti; ya on fakiri  bir gün sabah-akşam yedirmek veya bir fakiri on gün sabah-akşam yedirmek veya on fakiri  giydirmekten ibarettir. On fakire ayrı ayrı fitre miktarı (sadaka-i fıtr) para da verilse olur. Eğer maddi durumunuz müsait değilse üç gün peş peşe oruç tutarsınız.

Soru: Ben şoförüm. Devamlı yollardayım. Namaz ve oruç ibadetimi nasıl yerine getirmem gerekiyor?

Cevap: Dinimiz yaşanması kolay bir dindir. Bu gibi durumlarda kolaylıklar daha fazladır.

Devamlı sefer halinde olan şoförler dört rekatlı namazları iki rekat, üç rekatlıları üç rekat, iki rekatlıları iki rekat olarak kılmaları lazımdır, vacibdir. (Azimettir.) Dört rekatlı namazı yolculukta yine dört rekat olarak kılmak mekruhtur. Sünnetleri, eğer zamanları müsaitse tam olarak kılarlar. “Ben yolcuyum, eve veya gideceğim yere varınca iki, üç günün namazlarını toplu olarak kaza ederim.“ diyerek, kazaya bırakmaları doğru değildir. Namazlar, imkan varken kazaya bırakılmaz.

Yolculukta imkan varsa oruçları tutmak daha hayırlıdır ve mubahtır. Ama tutmamaya da ruhsat vardır. Tutulamayan oruçlar ilerde kaza edilir.

Soru: Bazen namazda öksürüyorum. Namazım bozulur mu?

Cevap: Hayır, namaz bozulmaz.

Ancak namazda iken  herhangi bir rahatsızlık olmadan, kendi isteğiyle öksürmek mekruhtur. Çünkü öksürmeyi gerektirecek zaruri bir durum yoktur. Namazda, zaruri olmayan öksürmeyi mümkün olduğu kadar gidermek en güzel olanıdır. Ama zorunlu olmayan öksürükle yine de namaz bozulmaz, sehiv secdesi de gerekmez.

Soru: Bu Pazar’ı Pazartesi ‘ye bağlayan gece Mevlit Kandilidir. Nafile oruç tutmak istiyorum. Ne zaman tutmalıyım?

Cevap: Bu günlerden birine mahsus farz veya vacip oruç yoktur.

Ama siz nafile, müstehap oruç tutmak istiyorsanız. Soruda geçen kandille ilgili olarak Pazartesi gününü oruçlu geçirmeniz müstehaptır.

Kandillerimizi; dualar ile varsa kaza namazları kılarak, Kur’an-ı Kerim, tefsir, hadis-i şerifler, Peygamberimizin hayatı ve ilm-i hal okuyarak geçirmek doğru olur. (İlm-i Hal bilgisi her bir mü’minin bilmesi gereken farz-ı ayn ilimdir.) Ayrıca ölüm hak, ölüm gerçek ve biz de öleceğiz, onun için tövbe ve istiğfar edelim. Bir daha geriye dönmemek üzere günahlarımıza pişmanlık duyup, terk etmeye karar verelim. Çevremizle özellikle akrabalarımızla helalleşelim. Borç ve kul hakkı bırakmayalım. Çünkü Allah (cc) ahirette hesap soracaktır.

Kandil gecelerinin evvelinde değil, doğrusu gecesini takip eden gününde oruç tutmak müstehabdır.

Selam ve hürmetlerimle…

Kaynak:Basın Bülteni

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.