Ev hanımlığından ebru sanatçılığına

Ebru sanatçısı Filiz Kuyrukçu, “Teknemin başına geçtiğim zaman benden mutlusu yok. O günkü hüznümü, endişemi ve kederimi tekneye bırakıyorum. Ebru benim için bir aşk.” dedi.

Ev hanımlığından ebru sanatçılığına
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Gül, lale ve papatya gibi birçok çiçek motifini ustalıkla yapan ebru sanatçısı Filiz Kuyrukçu, anadolugazete.com.tr’ye, ebru sanatına yönelme hikâyesini anlattı.

Evli, 3 çocuk annesi ve 5 torun sahibi olan 55 yaşındaki Filiz Kuyrukçu, hobi olarak ebru sanatına başladı.

47 yaşından ebru sanatıyla tanışan Kuyrukçu, kendini bu alanda sürekli geliştirdi ve şimdilerde bu alanda öğrenci yetiştiriyor.

Ebru sanatçısı Kuyrukçu, ebru sanatına yönelme hikayesini şu sözlerle anlattı:

“Hastaydım, doktor sakinleştirici kullanmamı söyledi. Sakinleştirici ilaç kullanmak istemedim. Sonra kafamı dağıtabileceğim bir hobi arıyordum. Ebru sanatıyla tanıştım. 6 buçuk yıl kursa gittim. Sonra hocam; ‘sen de artık öğrenci yetiştirebilirsin’ dedi. Öğrenci yetiştirmeye başladım. Ebru sanatıyla tanıştığım gün ebru beni içine çekti. O günden sonra da sanatı bırakmadım.”

Ev kadını olan Kuyrukçu, ebru sanatına yönelmesiyle hayatının değiştiğini ve daha mutlu bir insan olduğunu söyledi.

TÜM HÜZÜNLERİ YOK OLUYOR…

Ebru sanatını yaklaşık 7 yıldır icra eden Kuyrukçu, “Teknemin başına geçtiğim zaman benden mutlusu yok. O günkü hüznümü, endişemi ve kederimi tekneye bırakıyorum. Ebru benim için bir aşk.” dedi.

Ankara’da ebru sanatını icra eden, öğreten sanatçılarının sayısının çok az olduğuna dikkati çekerek, “Benim ebru hocam Nuray Metin. Çok zor buldum. Ebru sanatını icra eden sanatçı sayısı çok az. İslam sanatlarını hepsi öyle.

untitled-1-011.jpg

Ebru sanatının tarihinin 5 bin yıl önceye dayandığını belirterek, Orta Asya Türklerinin Anadolu’ya getirdiği bir sanat olduğunu söyledi.

Ebru sanatının dışarıdan göründüğü gibi bir sanat olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Ebru sanatçısı hocam Nuray Metin ebru sanatı için; ‘Ebru teknesi dünyadır, siz o dünyaya kalbinizde ne bırakırsanız o çıkar’ derdi. Ebru 1 (bir) demektir. Bir ikincisini asla yapamazsınız. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın her yaptığınız iş biricik ve özgün oluyor. Çok huzur veren bir sanat. Ebru sanatı bana sabretmeyi öğretti.”

Ebru sanatında ağırlıklı olarak lale, gül motiflerinin yapıldığını ancak sanatçının her istediği figürü yapabileceğini söyleyen Kuyrukçu, sanatçının hayal gücünün ebru sanatına yansıdığını dile getirdi.

Sanatçı Kuyrukçu, ebru sanatının hat, tezhip gibi geleneksel sanatlarla da kullanılabileceğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Her şeye ebru sanatı yapılabilir. Hayal gücünüzle alakalı. Örneğin son dönemlerde kravat, fular gibi teksil ürünlerinin üzerine ebru sanatı icra edilebiliyor. Dediğim gibi sanatçının hayal gücü onu nereye götürürse. Sınırsız uçsuz bir dünya…”

İsteyen her bireyin ebru sanatını icra edebileceğini kaydeden Kuyrukçu, “İsteyen herkes ebru sanatını yapabilir. Bazıları doğuştan yetenekli. Hemen öğrenir. Bazıları ise ebru teknesinde bin tane lale motifi çizdikten sonra öğrenir. Her şey istemekle başlar. İsteyince her şey oluyor.” diye konuştu.

47 YAŞINDA TANIŞTI…

Sanatçı Kuyrukçu, kendisini yetiştirmek isteyen kadınlara yönelik tavsiyelerde de bulunarak, “Kadınlar evde boş zaman harcamasınlar. Kendilerine yatırım yapsınlar. Ben 47 yaşında ebru sanatıyla tanıştım. Herkes her şeyi yapabilir. Yeter ki kadınlar da istesin. Üretmek insana çok keyif veriyor. Üretmenin yaşı yok. Evliyim ama bu bana engel değil. İnsan hayallerinin peşinden ölene kadar koşmalı.” ifadelerini kullandı.

 Editör
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.