Hepimiz engelli değil miyiz?

Özünde eşref-i mahlûk olarak olağanüstü donatılarla yaratılmış insanoğluyuz amma bazen duymaz, bazen görmez, bazen anlamaz, bazen hissetmez, bazen yürümez,...

Hepimiz engelli değil miyiz?
Yayınlanma:
Güncelleme:

Özünde eşref-i mahlûk olarak olağanüstü donatılarla yaratılmış insanoğluyuz amma bazen duymaz, bazen görmez, bazen anlamaz, bazen hissetmez, bazen yürümez, bazen sevmez, bazen cesaret etmez, bazen aldırmaz, bazen umursamaz, bazen söylemez tavırlarımızla özünde hepimiz engelli değil miyiz? Bazen öfkeden deliye dönen, bazen kırıp geçiren, bazen vurup koparan, bazen asıp kesen, bazen işgal edip parselleyen, bazen yürekleri dağlayan, bazen ruhları hiçe sayan, bazen gönülleri tarumar eden tutumlarımızla aslında asıl engelli hepimiz değil miyiz? Güneşin doğuşundan habersizsek görme engelli değil miyiz? Şafakta ki kuşların sesini duymuyorsak işitme engelli değil miyiz? Kırlarda ki gelinciklere koşmuyorsak yürüme engelli değil miyiz? İğde çiçeklerinin kokusundan bihabersek koklama engelli değil miyiz? Gül goncasının açmasına şahit olmamışsak zarafet engelli değil miyiz? Bir civcivin yumurtadan çıkış anını yakalayamamışsak sevgi engelli değil miyiz? Yaz sıcağında bir ağaç dalının serinliğini, bir tas suyun hayat kurtardığını, kar kış boranda bir mağaranın sıcaklığını, üç beş tane buğday tanesinin hayat kurtardığını bilmek için keklik olmak, kırlangıç olmak mı gerek! Tüm bunlardan yoksunken insana dair örnekleri nasıl verebiliriz ya da neresinde durabiliriz? Tiner koklayan gençler, sokaklarda dilenen çocuklar, cami avlularında bulunan bebekler, karşıdan karşıya geçmek için canından olan körler, otobüslerde ayakta yolculuk yapan hamileler, konuştuklarımızı işitmeyen sağırlar, işitemedikleri için yazamayan, konuşamayan dilsizler, okullarda başarılı olamayan üstün zekalı çocuklar, erken teşhis yöntemlerinden faydalanamadıkları için kronik hastalıkları olan yaşlılar, toplumsal cinnete tahammül edemedikleri için depresyon, manik, agresif, şizofren olan akıl hastaları, kör bir kurşunla sakat kalanlar biz engellilerin eseri değil midir acaba! Ey İnsan! Oku; kitabı, insanı, hayvanı, bitkiyi, kâinatı. Gör; güneşi, ayı, yıldızları, kuşları, leylakları, insanı. Düşün ve anla; yaratılışı, yaşamları ve niçin var olduğumuzu. Empati yap; güneş ol, ay ol, yıldız ol, gül ol, bülbül ol, yağmur ol, bulut ol, kar ol, deniz ol, nehir ol, kör ol, sağır ol, sakat ol, hamile ol, yaşlı ol, hasta ol, sokakta ol, aç ol, ol da ol, hiç değilse hayalinde ol, düşünde ol, ol ki İnsan olasın, İnsanlığı yaşatasın Ey gönül bahçemin gök kubbesinde ki çınar ağaçları, gülleri; sağırlar, dilsizler, körler, sakatlar, hastalar, yaşlılar, fazla ya da az zekâlılar; yardım edin acz ve fakr içinde ki biz engellilere! Yardım edin ki görebilelim, işitebilelim, konuşabilelim, yardımlaşabilelim, okuyabilelim, anlayabilelim, öğrenebilelim, şükredebilelim. Yardım edin ki İnsan olduğumuzu idrak edip insanlığımızı yaşayabilelim. Biliyorum azınlıktasınız TUİK verilerine göre yüzde on iki oranında İnsansınız; yetmez gücünüz geriye kalan yüzde seksen sekiz biz engellilere. Amma her biriniz bir öğretmen misali seksen sekiz derslikli sınıflarda biz engellilerin derdine derman olabilirsiniz lütfen esirgemeyin yüreğinizde ki sevgiyi, gönlünüzde ki güzelliği yardım edin bizlere Öğretin bizlere görmeyi, bakmayı, işitmeyi, duymayı, konuşmayı, yürümeyi, anlamayı Yaşamın renklerini, baharı, yazı, sonbaharı, kışı bilmek istiyoruz, çiçekleri, böcekleri, güneşi, ayı, yıldızları, görmek istiyoruz, açlığı, susuzluğu, sevgiyi, hoşgörüyü, paylaşmayı tatmak istiyoruz. Biliyorum çok şey istiyoruz ve fakat asıl amacım sizlere yük olmamak, kendimize yetebilmek, yaşamayı öğrenebilmek, İnsan olup insanlığı yaşatabilmek Sevgiyle kalın

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.