Örselenen çocuklar

Hak hukuk adalet derken çocuk yaştaki bebelerin tecavüze uğraması ülkenin gündemine oturuverdi. Siyasi salvolar havada uçuşuyor. Siyasetin çirkin dili...

Örselenen çocuklar
Yayınlanma:
Güncelleme:

Hak hukuk adalet derken çocuk yaştaki bebelerin tecavüze uğraması ülkenin gündemine oturuverdi. Siyasi salvolar havada uçuşuyor. Siyasetin çirkin dili asıl sorunumuz olan cinsel istismar konusundan saptırılarak belden aşağı bir yol izlemeye başladı. Bir toplumda kadına bakış açısı belden aşağı olunca tecavüzleri de sanki doğalmış gibi görmeye başladık. Erkek idol sanki azgın teke sendromuna tutulmuş gibi bir hava estiriliyor. Toplumda meydana gelen münferit olayları adeta tüm erkeklere indirgemek doğru bir bakış açısı olmasa gerek. Bu konuda genelleme yapmak yanlış sonuçlar doğurur. Ortada işlenmiş bir iğrenç suç işlemi varsa buna karar verecek olan yargıdır. Çocuk yaştakilere karşı sapık erkek modelinin neden böyle bir eğilime girdiğini, neden kadına karşı hiddet ve şiddet eğilimi gösterdiğinin nedenleri araştırılmalıdır. Baskı altında bir toplum olduğumuz için mi? Eğitim mi? Yoksa yasalarda arkadan dolanılan bir kolaylık mı var? Bunlar mı istismara altyapı oluşturuyor. Bence hepsi geçerli. Kişiyi çocuk yaşlarda eğitmez ve istismara karşı bilgilendirmezseniz, ailece gözetmez ve koruma altında tutmazsanız, olanlara da seyirci kalırsınız. Anne-baba ve çocuk arasında iletişim olmazsa çocuğa o güven verilmezse olacağı da budur. Konunun aile açısından yönü bu olsa gerek. Bir de işin hukuki yönü var ki içler acısı. Yasaların arkasından dolanmaya mazeret yaratmaya o kadar alışmışız ki, hemen bir bahane bulup kendimizi aklamayı bir görev bilmişiz san ki. Yargı saygın kişiliği ve saygın duruşu gereği suçluyu adeta koruma altına almış. Aile aman kimse duymasın çevreye rezil oluruz demiş içine kapanmış. Hep konuyu geçiştirme üstünü örtme yollarını aramış durmuşuz. Çocukların okulda ya da herhangi bir yurtta ya da bakım evinde tecavüze uğramalarında, yetkisi altında bulunan kuruma, kurumun adı kirlenmesin diye aklama ve örtbas etme çabasına girerek konuyu gizleme yolunu seçmişiz. Bu dünde böyleydi bugün de böyle. Konu tabiidir ki sosyolojik-psikolojik ve denetimsel araştırmalar gerektirmektedir. Bizim diyeceğimiz geleceğimiz olan çocuklarımıza daha duyarlı daha eğitici ve daha güven oluşturucu olmaktır. Yasalarında daha caydırıcı bir yol izlemesi topluma hukukun güven vermesi gereklidir. Korunmaya muhtaç çocuklarımızı yetiştirme yurtlarında büyütmeye çalışıyoruz. Anne-Baba sevgisinden yoksun büyüyen ve korumasız olan çocukların istismara maruz bırakılması affedilecek gibi değildir. Devlet bu konularda gerekli denetimi kuramıyor ve çocukların başına eğitimli personeli veremiyorsa, bütün dünyada olduğu gibi çocuğu olmayan anne-babaların evlat edinmelerine yönelik çalışma yapması kolaylık sağlayıcı kurallar getirmesi hatta teşvik vererek çözüm getirmesi düşünülebilir. Devlet koruyucu aile modelini özendirerek çözüm yaratabilir. Koruyucu aileleri sosyal uzmanlar eliyle denetleyerek maddi ve sosyal destekler artırılırsa devlete yük oluşturan bir konuya da çözüm sağlamış olur. Çocuklarda daha sağlıklı bir ortamda büyür. İstismar ortamından da korunmuş olurlar. İstismarın artmasına neden olan sorunlar arasında koruma yurtlarında ki çocuk ve çalışanların yeterince denetlememiş olması ve eğitim sorunları ön plandadır. Devlet küçük yerleşim bölgelerinde ki yurtlara bırakılan ekonomik gücü olmayan ya da kimsesiz çocukların denetim ve eğitimini sağlıklı bir şekilde uygulayamamaktadır. Eğitim sistemimizde geçmişte var olan köy okulları kapatılmış, eğitim imkanına erişemeyen çocuklar vakıf dernek gibi kaçak yapılara sığınmak zorunda bırakılmışlardır. Adeta kendi koşullarında yaşamaya bırakılan deneylenemeyen bu çocuklar istismara açık bir duruma düşmüşlerdir. Ailelerin dini eğitim alsın diyerek güven duyup verdikleri çocuklarının da bu istismara düşmüş olmaları içimizi acıtmaktadır. Her gün bu istismarlara yönelik ülkenin dört bir yanından gelen felaket haberlerini duymamak için devletin koruma ailelerine yönelik ciddi adımlar atması gereklidir. Devletin sırtında ki ağır yük hafiflemiş ve devlet denetim yükünü omuzlamış olacaktır. Cinsel istismarı önlemekle yükümlü olan devlet ebeveynlere ve çocuklara cinsellik ve zararlı uygulamalar konularında düzenleyici kampanyalarıyla ihbar hatları oluşturarak çalışma yapmalı mevcut kurumları denetleyecek bağımsız denetim organlarını devreye sokmalıdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.