Pekmez akıllı sözünden her zaman onur duydum

Yazar, şair ve gönül adamı olan Süleyman Altın Kırşehirli olmaktan her zaman gururla söz ettiğini ifade ederek, “Pekmez akıllı olmaktan incinmedim....

Pekmez akıllı sözünden her zaman onur duydum
Yayınlanma:
Güncelleme:

Yazar, şair ve gönül adamı olan Süleyman Altın Kırşehirli olmaktan her zaman gururla söz ettiğini ifade ederek, “Pekmez akıllı olmaktan incinmedim. Pekmez akıllı lafının nereden geldiğini bilmeyenler belki gocunur, incinir ya da kızarlar. Fakat bilseler ki bu iki kelime bir insanın ne kadar ince zekaya sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ankara’da yaşayan bir Kırşehirli olarak “Pekmez Akıllı Kırşehirli” sözünden rahatsızlık duymadım, aksine he zaman onur ve gurur duydum” dedi.   Sevgili dostlar! Kırşehir; Gönül Dostlarının, Allah dostlarının beşiği, anayurdu… Kırşehir; Alperen’lerin, Bilge Türkmen Kocaları’nın kanını ve genini taşıyan, herkesi ve her kesimdeki kardeşine “Toprağım” deyip, bağrına basan güzide güzel özellikli insanların diyarıdır… Köşemin bu günkü konuğu Kırşehirlilerin gönül tahtındaki posta bağdaş kurup oturmuş, başlarda taç edilmiş birisi. Soyadı gibi kalbi altın, mütevazı bir gönül dostudur. Buyurun birlikte tanıyalım: *Üstadım sizi yöremizde elbette bilenler iyi biliyor. Ama ben yine de bilmeyenler için soruyorum. Kimdir Süleyman Altın? 1960 Kırşehir doğumluyum. İlk, orta ve meslek Lisesi tahsilimi Ankara’da tamamladım. 1979 Yılında Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği bölümüne girdim ve 1982 yılında Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra ELSİS Elektronik Sistemler Sanayiinde çalıştım. Akabinde 1984 yılında asteğmen olarak askere gittim. 1985 yılında terhis oldum. Aynı yıl NET Holdingde Mühendis olarak çalıştım ve 1986 yılında TRT Ankara Radyosu’nda elektronik mühendisi olarak göreve başladım. Daha sonra Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Elektronik Mühendisliği Bölümünde Yüksek Lisans yaptım ve 1992 yılında Elektronik Yüksek Mühendisliği unvanını aldım. TRT Teknik Planlama Dairesi Başkan Yrd. Daha sonra Daire Başkanlığı ardından TRT Genel Müdür Yrd. Vekâleten baktım ve şimdi ise Müşavir olarak görevime devam etmekteyim. Memuriyetimin haricinde, Kırşehirliler Derneği Genel Başkanlığı, Kırşehirliler Vakfı Kurucu Genel Başkanlığı TRT Kurumu Personeli Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı (RATELVAK) Genel Sekreterliği ile Polis Akademisi ve Koleji Spor Derneği Denetim Kurulu Başkanlığı, Kırşehirliler Vakfı Genel Başkanlığı ayrıca Kırşehirliler Federasyonu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. *Ankara’da yaşayan bir Kırşehirlisiniz. Şaka da olsa “Pekmez Akıllı Kırşehirli” sözünden rahatsızlık duydunuz mu? Aksine onur duydum. Bildiğim hikayesi de şöyle: Ordu konaklamak için yer aramaktadır bir yerde dururlar, fakat komutan derki burası çok uygun ama burada zehirli akrepler var der, askerlerden Kırşehirli olan er komutanım burada konaklayalım fakat konakladığımız yeri daire içine alalım daireyi çizdiğimiz yerlere de pekmez dökelim o zaman akrep giremez der komutan ona inanır ve konaklarlar, sabah kalktıklarında akreplerin pekmeze yapıştığı ve içeri giremediği görülür. Komutan Kırşehirli askeri çağırır derki bu pekmez aklını nerden aldın diye sorar ve ondan sonra dilden dile dolaşır ve Kırşehirlilerin aklı pekmez akıllı olur çıkar. *Genelde şairler Musikiyle de ilgilidir. Müzikle aranız nasıl? Türkü söyler misiniz? Bir atasözü vardır “Müzik ruhun gıdasıdır” buna inanırım. Müzik söylemek, dinlemek insanı mutlu eder Gençliğim den beri amatörce uğraşırım Gençlik dönemimde zaman zaman sahneye çıkmışımdır Halk müziği ve sanat müziği söylerim bu yaşımda da mırıldanırım bundan da keyif alırım ama bu dönemde bile sesimi beğenirler. *Şairliğinizin ortaya çıkmasında en önemli etki nedir? Şiir yazmaya ne zaman başladınız? Edebiyat ve güzel sanatlar hakkında düşünceleriniz nedir? Benim şairliğim 2008 yılında ortaya çıktı bunun sebebi ise şöyle oldu ben TRT de Daire başkanıydım, Genel Müdür Yardımcılığına vekâlet ediyordum, bana Genel Müdür Yardımcılığı teklif edildi bende bu kadroya sıcak baktım ama Allaha dua ettim yarabbi böyle bir teklif var hakkımda hayırlısı ise olsun yoksa değilse bir sebep göster olmasın diye oda olmadı benim daire başkanlığım kapatıldı ve bizi müşavir yaptılar bende vardır bunda bir hayır dedim ama bundan sonra ne yapacağım diye düşünürken aklıma şiir yazma gibi bir düşünce hâsıl oldu yazmaya başladım ilk yazdığım şiirlerimi arkadaşlarımla istişare ettim onlarda çok beğendiler o günden sonra yazmaya başladım. Hep sana yazacağım diye bir kitabım yayınlandı daha sonra Televizyon, Radyo ve geniş katılımlı davetlere katılmaya başladım, ayriyeten Anadolu gazetesinde Cuma günleri Hislerin katresi diye bir köşe açtılar sağ olsunlar orada her hafta yazıyorum şu an itibariyle ikinci bir kitap çıkaracak şiir sayısını açtım inşallah en kısa zamanda çıkarmaya çalışacağım Ankara’ da İLESAM, Kırşehir’de Kıy şad üyesiyim. Edebiyat ve güzel sanatlarla uğraşmayı severim, Uğraşanları da takdir ederim Allah’ın bizlere verdiği yeteneği ortaya çıkarmak ve toplum menfaatine sunmak ve insanların hayır duasını almak kadar güzel bir şey olamaz. *Genelde şiirlerinizde tema olarak neleri işliyorsunuz? Olmazsa olmaz prensibiniz var mı? Genelde aşk ve sevgi temalı şiirler yazıyorum, bunların yanı sıra vatan, millet, bayrak ve günün olaylarına uygun şiirler ve tanıtım şiirleri yazıyorum. Olmazsa olmaz prensibim genelde yazılan şiirlerde, sevgi ve aşk ararım sevgi olamayan aşk olmayan şiirler bana yavan gelir, sevgisiz hiç bir şey olmuyor sevmeden başarı ve mutlu olmak mümkün değil sevgiyle yoğrulmuş ne olursa olsun unutulmuyor. *Bir fıkra anlatın desem; ne anlatın dersem ne anlatırsınız? Öğretmeni Temel’e sorar Söyle bakalım Temel… Amerika’da saatler Avrupa’ya göre neden 5 saat geridir? Temel cevabı bilmese de yine hazır cevaplı lığını konuşturur. Amerika daha geç keşfedildi de ondan öğretmenim. *İçki, sigara, kumar, uyuşturucular hakkında düşünceleriniz nelerdir? Bu tür alışkanlıklar ilk önce özenti yoluyla başlar, daha sonra alışkanlık haline gelir ve terk etmesi güçleşir. Daha çok genç yaşlarda başlayan bu alışkanlık insanın hayatını ve sağlığını evli ise evliliğini zora sokar huzursuzluklar ve boşanmalara neden olur. Çok şükür benim böyle bir alışkanlığım olmadı inşallah bundan sonrada olmaz, olamamasının sebebi belki de benim inanç değerlerimim yaşantımda olmasının bir etkenidir diye düşünüyorum. Dinimizce haram olan bu alışkanlıklar hem bu dünyamızı hem de ebedi hayatımızı yok etmesini istemediğim içindir sanırım. *Sizce internet, televizyon nedir ne değildir? Bence internet ve televizyon iyi kullanıldığı sürece bulunmaz bir nimettir. Özellikle internet hayatımızı kolaylaştırmıştır, bilgiye ulaşılama sorunu ortadan kalkmıştır, internet artık bizim bir hayatımızın parçası olmuş artık yeme içme gibi onsuz olunamayacağı ortaya çıkmıştır. Televizyon ise Ülkemizde ve dünyada olan olayların anında, görsel olarak bilgilendirme aracıdır, önemli olan her ikisini de değerlerimize uygun olarak kullanmak olumsuz yayınlardan ise hem çocuklarımızı hem de kendimizi uzak tutmalıyız. *Doğal mısınız? Ben doğalımdır, doğal olmayı da severim, herkesin de doğal olmasını isterim bunu samimi olmakla eşleştiririm Yaşıma göre giyinmeyi, yaşıma göre görünmeyi, yaşıma göre hareket etmeyi severim, çünkü her yaşın kendine göre güzelliği vardır önemli olan onu göre bilmek ve öyle yaşamak. *Aynaya bakınca kendinizi nasıl bulursunuz? Ayana bakmayı severim, ger geçen zaman insanın fiziğinde değişikler oluşur zaman içinde yaşlandığını görürsün ve ona da alışırsın önemli olan bu hayatı kabullenmektir. Hayatı kabul ettikten sonra hayatın her devresi güzeldir bu güzellikler içerisinde güzel işler yapmak ve arkandan hayır dua alabilmektir. *Hayvan ve tabiat sevginiz nasıldır? Hayvanları ve tabiatı çok severim onlarında benim gibi canlı olduğuna inanırım ve Allah’ın bizlere bir emaneti olarak görürüm ve hiç birisini incitmemeye çalışırım, Cenabı Hak onlardan biz istifa edelim, faydalanalım diye bu dünyaya göndermiştir, hepsinin bu dünyada birer görevi vardır. Öyle olunca, onlara sahip çıkmak zorundayız diye düşünürüm. *Sporla aranız nasıl hangi takıma ilgi duyarsınız? Sporla aram iyidir gençliğimden beri spordan uzak kalmadım. Genellikle haftada üç gün düzenli salon sporu yaparım, bol-bol yürürüm. Yürümeyi de çok severim. Herkese de tavsiye ederim. Sağlığımız açısından çok yararlarını gördüm. Spor yapan insanın kendine olan özgüveni oluşuyor. Daha dinç hissediyorsun. Vücudun daha sağlam oluyor. Hemen aklıma Kemal Atatürk’ün bir sözü geliyor: “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözü, her zaman bana düstur olmuştur. Takım olarak da Fenerbahçeliyim. Fakat fanatik bir taraftar değilim, futbol seyretmeyi de severim. *Kaza ve kader sizce ne anlama gelir? Kader, Allah Teâlâ’nın ezelden ebede kadar olacak her şeyi en ince ayrıntısı ile bilip tayin ve takdir etmesidir. Kaza ise ezelde irade ve takdir buyurduğu hususların zamanı gelince O’nun ilim, irade ve takdirine uygun olarak meydana gelmesidir. *Kırşehirliler size tanır mı? Özellikle Ankara’daki Kırşehirlilerin çoğunluğu beni tanır. Tanımasa bile ismimi hatırlarlar. Neden derseniz ben Ankara’daki Kırşehirliler Derneği Genel Başkanlığı, Kırşehirliler Vakfı Kurucu Genel Başkanlığı ve ayriyeten Genel başkanlığı, Kırşehirliler Federasyonu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. BBP Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Özel Kalem Müdürlüğü görevlerinde bulundum. *Tekrar şiire dönelim: Halen şiir yazıyorsunuz bildiğim kadarıyla, şu ana kadar ne kadar şiir yazdınız, yayınlanmış kitabınız var mı? Şair olarak davetlere katılıyor musunuz? 2008 yılında Yayınlanmış “Hep Sana Yazacağım” adlı bir eserim var. Halen de yazıyorum. Şu an itibariyle 200’ün üzerinde şiirim mevcut. Allah nasip ederse bu sene ikinci kitabımı çıkarmak istiyorum. Anadolu gazetesinde Hislerin katresi adı altında bir şiir köşem var. Cuma günleri yazıyorum. Onun haricinde davetlere katılıyorum. Genelde davetler Televizyon, Radyo ve Geniş katılımlı toplantılara oluyor. Zamanım uygun olduğu ve şartlar uygun olduğu sürece etkinliklere de katılıyorum. İyi de oluyor; en azından yazdığımız şiirleri oralarda insanlarımızla paylaşmış oluyoruz, bundan da mutlu oluyorum. Genelde şiirlerim aşk ve sevgi temalı ayriyeten tanıtım şiirleri yazıyorum. *Tanıtım şiirleri denince aklıma, Kırşehir için de yazdınız mı diye sormak geliyor içimden ne dersiniz? Tanıtım şiirleri denince tabi ki memleketime de yazmasam olmaz. Kırşehir Ahi TV’ye sizin davetliniz olarak katılmayı planladığımızda, siz ve hemşerilerimiz sorarlar diye oraya giderken yazmıştım çok da güzel oldu, beğenildi, aynı zamanda bu şiirime klip yaptım. Sözleri şöyle: CANIM ŞEHİR, GÜLÜM ŞEHİR KIRŞEHİR Anadolu’nun ortasında yer alan Aşıkpaşa, Cacabey, Ahievran’ı barındıran Ahilik düsturunu, dünyaya kazandıran Canım şehir, Gülüm şehir, Kırşehir    Kaplıcaları ile İnsanlara şifa veren    Kaman cevizi ile hafızalarda yer eden    Yer altı şehirleriyle, höyükleriyle cezbeden    Canım şehir, Gülüm şehir, Kırşehir Seyfe gölüyle, yöresine güzellik veren Binlerce kuş türünü, bağrında besleyen Japon bahçesiyle, turistlere seslenen Canım şehir, Gülüm şehir, Kırşehir    Hirfanlı gölünde, Su sporlarına yer veren    Ozanlarıyla, türküleriyle gönüllerde yer eden    Yemekleri, Höşmerim ile kültürümüze giren    Canım şehir, Gülüm şehir, Kırşehir İnsanları hatır naz, dostluk kurulunca anlaşılır Bağ ve bahçeleriyle, ayrı bir ahenk taşır Eğitimde başarılı bir il, güzel insanlar çıkarır Canım şehir, Gülüm şehir, Kırşehir. * Zenginlik nedir? Mutlu yaşamanın formülü var mı? Zenginlik maddi zenginlik ve gönül zenginliği olarak tarif edilebilir. Önemli olan gönül zenginliğidir. Maddi zenginlik bugün vardır, yarın yoktur. Gönül zenginliği ise hoşgörülü olmaktan geçer insanların hayır duasını almaktan geçer. Dostlarının acılarını paylaşmakta geçer yani adam gibi adam olmaktan geçer. *Sizce mutlu ve mükemmel yaşantının formülü nedir? Bence mutlu ve mükemmel yaşamanın formülü her yaptığın işte Allah’ın rızasını aramaktır. Allah’ın rızasını kazandığımız sürece, insanların kabul etmemesi mümkün değildir o yüzden Mutlu olmak ve mükemmel yaşamak hayatın gerçeklerini kabullenmekten geçer. Aza kanaat getiren her zaman mutlu olur ve hayatı mükemmel olur. Çünkü rızkı veren Allah’tır Şems’in bir sözü vardır sen ne yaparsan yap olduğu kadar, olmazsa kader. *Hedefleriniz? Benim hedefim arkada hoş seda bırakmak, iyi insandı dedirtebilmek, Çocuklarımı Devletine Milletine bağlı, değerlerine saygı duyan inançlı ihlaslı bir şekilde yetiştirebilmek, imanla ihlasla ebedi hayata intikal etmektir. *Neden korkarsınız? Hayatta en çok korktuğum şey, Allah el ayağa düşürmesin, İftiraya uğratmasın, imansız canımızı almasın. *Keşkeleriniz nelerdir? Ben Mühendislik tahsili aldım. Mesleğimden de memnumum. Keşke siyaset bilimi veya Hukukçu olsaydım diye zaman-zaman düşünmüşümdür. *İyikileriniz nelerdir? İyi ki Müslüman olarak doğmuşum, iyi ki Türküm. İyi ki Kırşehirliyim. İyi ki çocuk sahibiyim. İyi ki Milliyetçi-Muhafazakârım diyebilirim. *Benim unuttuğum, sizin ilâve etmek istedikleriniz var ise son mesajlarınızı almak istiyorum? Hayatı sevmek, hoşgörülü olmak, yaratılanı yaratandan dolayı sevmek. Önce kendimize saygımız şart. Milletini ve Memleketini seven birisi olmalıyız. *Sevgili Süleyman Altın üstadım. Anadolu Gazetesi’nin yazarı ve şairi olarak gerçekleştirdiğimiz bu anlamlı özel röportaj için zaat-ı âlînize çok teşekkür ediyorum. Benimle bu röportajı yapma nezaketinizden dolayı, asıl ben size teşekkür borçluyum Duran abiciğim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.