Sakarya Destanı’nda 15.Gün (06 Eylül 1921) Yunan Komutanların Çaresizliği

Yunan ve Türk birliklerinde keşif harici faaliyet olmadı. Yunan ordusu ele geçirdiği hatta tahkimat yaptı.

Sakarya Destanı’nda 15.Gün (06 Eylül 1921) Yunan Komutanların Çaresizliği
Yayınlanma:

Yunan ve Türk birliklerinde keşif harici faaliyet olmadı. Yunan ordusu ele geçirdiği hatta tahkimat yaptı. Ordu komutanı, Yunan Hükümeti’nin hareket tarzı hakkında vereceği direktifi beklemekteydi. Papoulas bugün, Sakarya Savaşı'nın ilk günlerinden beri İnlerkatrancı'da bulunan karargâhını, Kavuncu Köprüsü civarına taşımaya başladı.

Türk Ordusu keşif ve taarruz hazırlıkları yaptı. Bu esnada Türk Cephe Komutanlığı bir karşı taarruz için hazırlık yapılması emrini vermişti.

0288-yunan-askerleri.png

YUNAN KOMUTANLARININ ÇARESİZLİĞİ

General Papoulas, Eskişehir'deki Savunma Bakanı Theotakis'ten bu sabah bir mesaj aldı. Bakan, mesajında Papoulas'a; “Raporu Başbakan’a ileteceğim ve harekâtın birinci kısmını başarı ile tamamlayan ordunun, bu durumdayken ilerlemesinin uygun olup olmayacağını soracağım’’ diyordu.

Yunan komutanlar, çaresizdi. Artık siyasilerin kararını bekler olmuşlardı. Bu nedenle Papoulas'ın emri gereğince Yunan birlikleri, bugün herhangi bir taarruz girişiminde bulunmadı. Türkler de İsmet Paşa'nın bir gün önceki emri gereğince keşif kolları faaliyeti dışında sessiz kaldı. 90-100 kilometre uzunluğunda, Polatlı kuzeyinden Haymana'nın 30 kilometre doğusuna Güzelcekale'ye kadar genişlikteki cephe, ufak tefek gürültüler dışında adeta ölüm sessizliğine bürünmüştü.

BİR YANDAN EĞİTİM SÜRÜYORDU

Bugün askerlerimiz, mevzilerini düzeltmek, eksik gedik ne varsa gidermek, her ihtimale karşı düşman saldırısını bekler bir konumda eğitimlerini tamamlamakla uğraşıyorlardı. Cepheye yeni katılan erler ise yeterli bir eğitimden geçirilemedikleri için ne doğru dürüst ateş etmeyi ne bomba atmayı ne de kendilerini korumayı biliyor, bu yüzden de fazla kayba uğruyorlardı. Şimdi düşman saldırı gücünden yoksunken fırsatı değerlendirmek gerekiyordu. Cepheye yeni dahil olan gencecik tecrübesiz askerler hemen sırtın gerisine alınıp sıkı bir atış ve muharebe eğitiminden geçiriliyordu.

30.png
Mevzilerin izleri hala duruyor

5’inci Süvari Grubu ise cephenin sol yanında keşif ve baskın faaliyetlerini arttırmıştı. Cephenin sağ yanındaki Mürettep Kolordu emrinde bulunan 1’inci Süvari Tümeni de bir kısım kuvvetleriyle Porsuk kuzeyinden Sakarya Nehri’ne kadar yanaşarak bölgeyi kontrol altına almıştı.

ÇEKİLMENİN İLK ADIMLARI

Gerçi genel bir çekilmeden bahsetmek için vakit henüz erkense de Cephe Komutanlığı’na ulaşan hava ve kara keşif raporlarına göre, düşmanın cephe gerisindeki gidiş gelişleri son iki günde önemli ölçüde artmıştı. 4’üncü Grup karşısındaki bazı birliklerin Sakarya'ya doğru, Beylikköprü'den Sakarya'nın batısına geçmiş bazı birliklerin de batıya doğru hareketleri gözlenmişti. Bu hareketler, Yunanlıların artık ileri harekattan vazgeçtiklerinin ve Sakarya’nın batısına nasıl geçeceklerini planladıklarının belirtileri olarak görülmeliydi.

Çekilme belirtilerinin en önemlilerinden biri de Papoulas'ın bugün, Sakarya Savaşı'nın ilk günlerinden beri İnlerkatrancı'da bulunan karargâhını, Kavuncu Köprüsü civarına, nehrin batı yakasına taşıtmasıydı.

dsc07695.png

Kral Constantine'e gelince: İlk olarak İzmir'de çok görkemli bir şekilde karaya çıkmış, ordunun komutasını eline aldığını bildiren bildirilerine rağmen 1 buçuk ay önceki Kütahya toplantısından sonra neredeyse askeri harekâta hiç karışmamıştı. Bir süre Eskişehir'de oturduktan sonra Bursa'ya giderek cepheden büsbütün uzaklaşmıştı. Cephede buhranlı günler yaşanırken Başbakan Gounaris'in de Atina'dan Bursa'ya gelmesi bekleniyordu.

TÜRKLER HAZIRLANIYOR

Mustafa Kemal Paşa ise zamansız bir hareketten çekiniyor, ordusunu erken bir taarruzla oluşabilecek kayıplardan sakınmak istiyordu. Bunun için de Komutanlar düşmanı yakından gözlüyor, hazırlanıyor ve bekliyorlardı. Türk birliklerine, “Bu gece düşmanın durumunu meydana çıkarmak için her Grup, kendi cephesinde birçok istikametlerde kuvvetli keşif kolları ile düşman mevzilerine baskın yapacak ve esir almaya çalışacaktır. Bu baskınları genel bir taarruz mahiyetinde göstermek için düşmanın belli mevzilerine, cephane israf edilmemek şartı ile, bir miktar topçu atışları da yapılmalıdır’' emri verilmişti.

Cephede bunlar yaşanırken Ankara, Fransa Hükümeti tarafından evvelce gönderilmiş ve Ankara'ya gelen Fransız yetkili Franclin Bouillon'u kesin talimat ve yetki ile beklemekteydi.

Kadim Koç
Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi (POTA) Koordinatörü

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.