'Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur'

Sanatçı Erol Evgin'in Balçiçek İlter'e verdiği röportajda söylediği sözler sosyal medyada gündem olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugün İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Erol Evgin'i isim vermeden eleştirdi. Erdoğan

'Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur'
Yayınlanma:
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nde konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde sanatçı Erol Evgin'i isim vermeden eleştirdi. "BU MİLLETİN HİÇBİRİNİ KÜÇÜMSEYEMEZSİN" Sözlerini "Hem ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına her türlü hakareti edeceksiniz hem de korkudan bahsedeceksiniz." şeklinde sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelerde bulundu: "Bunlar kendi şerleriyle, kendi şirretlikleriyle, kendi karanlık ilişkileriyle milleti korkutmaya çalışıyorlar. Kendilerine buradan diyorum ki boş atıp dolu tuttuğunuz günler geride kaldı. Artık bu milletin size de söylediklerinize de yayınladığınız bildirilere de itibarı yoktur. Milletle, milletin değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle ve milletin temsilcileriyle kavga etmekten vazgeçmezseniz kendi çirkinliğinizin içinde boğulup gideceksiniz. Çıkmış bir tanesi kalkıyor diyor ki, bu muhtarların seçilmesini yanlış buluyorum, herkesin oyu geçerli olmamalıdır, milletin içinde de böyle tefrike gidenler var. Bunlar ne cins adamlar. Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur, doçent olsan ne olur? Önce millete saygı duyacaksın, saygı, bu milletin hiçbirini küçümseyemezsin." EROL EVGİN NE DEMİŞTİ? Sanatçı Erol Evgin'in Balçiçek İlter'e verdiği röportajda söylediği sözler sosyal medyada gündem olmuştu. İşte Erol Evgin'in o sözleri: "Galiba eğitimli ülkeler için iyi bir çözüm demokrasi. Bize fazla geliyor. Bir manken kızımız “Dağdaki çoban ile benim oyum bir mi?” olacak demişti hatırlarsanız... Hoş değil o tanım ama şunu düşünüyorum; Okuma yazma bilmeyen, oyuna parmak basan bir kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça değil. Bana adaletli gelmiyor bu durum. Herkes seçebilmeli tabii. O parmak basan ablamız muhtarını seçsin, biraz daha iyi eğitim alanı belediye başkanını seçsin." Eleştirilerin ardından Erol Evgin şu basın açıklamasını yapmıştı: "Bir gazeteye verdiğim röportajda; sağlıklı bir demokraside eğitimin önemini vurgulamak için verdiğim bir örnekten yola çıkarak yorum yapanlardan, röportajın tamamını okumalarını rica ediyorum. O kısa sohbette adalet ve eşitlik kavramları birbirine girmiş gibi görünüyor olabilir. Benim adaletten, eşitlikten ve demokrasiden yana olduğumu beni tanıyan herkes bilir. Rahmetli Vehbi Koç’un ünlü sözleri benim de anayasamdır: “Devletim ve ülkem var oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız.” ERDOĞAN'DAN REFARANDUM ÇIKIŞI Türkiye AB ilişkileri ve Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker'in açıklamalarına ilişkin Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'ye yönelik bir başka güya uyarıyı da AB Komisyonu Başkanı yapmış. Komisyon başkanı demiş ki; Eğer Erdoğan ciddi şekilde geri kabul anlaşmasını uygulamama yoluna giderse o zaman Türklere niçin Avrupa'ya vizesiz seyahat imkânı verilmediğini Türk halkına kendisi anlatmak durumunda kalır.  Ey! başkan sen Türk milletini tanımadın be. Tanımadın. Bu millet, oradan gelecek vizeymiş, geri kabulmüş bunların peşinde değil. Siz şu anda tam manasıyla Türkiye'nin peşindesiniz. Eğer Türkiye kapıları açar da bu mülteciler Avrupa'ya doğru yürürse bizim halimiz ne olacak diye düşünüyorsunuz. Ve tutuştular. İşte Edirne'de 60 bin kişi toplandı. Tutuştular. Acaba bunlar Bulgaristan'a, Yunanistan'a doğru gidecekler mi diye. Biz 3 milyona ev sahipliği yapıyoruz. Geri kabul vs. bütün bunlar sizin ne kadar sözünüzde durmaz insanlar olduğunuzu gösteriyor. Anlaşmaları yaptık kayıtlarda var verdiğiniz sözde durmuyorsunuz. Erdoğan bu çirkin yüzünüzü ortaya koyduğu için çılgına dönüyorsunuz. Onun için de Erdoğan'dan nasıl kurtuluruz diye bunun çalışmaları içerisindesiniz." "Devam mı, tamam mı diye sorarız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker'in açıklamalarını eleştirmeye devam ederek şöyle konuştu: "Alıyorsunuz. Bölücü terör örgütünün arkasında olduğu örgüt elemanlarını parlamento binanızın içerisinde duvarlara astınız o terör örgütünü paçavraları önünde resim çektiriyorsunuz. Ama biz o değiliz teröre karşıyız dediysek sonuna kadar karşısıyız. Ama siz samimi değilsiniz.  Biz İngiltere gibi de değiliz. Yarın reformundum yapıyorlar. AB'den çıkalım mı çıkmayalım mı? Bize de sinyal gönderiyorlar. 3 bin yılına kadar Türkiye'nin AB'ye girmesi mümkün değil. Bir araya geldiğimiz Cameron, sen böyle konuşmuyordun. 'Her zaman yanınızdayız. Bir an önce Türkiye'nin AB'ye girmesi için her türlü gayreti gösteriyoruz' diyordun. Ne oldu şimdi? İşte bu. Bunların yapısı bu. Yarın bizi gerekçe göstererek kampanyayı öyle sürdürüyorlar görüyorsunuz.  Oradan AB'den çekilmeme kararı çıkacak. Ben şimdiden size söylüyorum. Ondan sonra diyecekler ki; ne yapalım, İngilizler böyle istedi. AB'den çekilmedik, yola devam ediyoruz. Eee hayırlı olsun devam edin zaten oradasınız. Ama Türkiye bu değil. Türkiye'ye resmen sene 63 söz verdiniz. Sene 2016.  53 yıl geçti. Hala oyalıyorsunuz. Niye oyalıyorsunuz söyleyeyim; Ey Avrupa Birliği siz bizi halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için kabul etmiyorsunuz. Evet... Bunun aksini ispat edemezsiniz ve bunu Fransa'nın eski dışişleri bakanlarından bir tanesi bana zaten açık açık söyledi. "Müslümansınız" dedi Sayın Davutoğlu da yanımda, üçlü olarak görüşüyoruz ve açık açık söyledi. 'Sizi almazlar dedi Avrupa Birliğine, boşuna uğraşıyorsunuz'. 'Niye?' dedim, 'Müslümansınız' dedi. Biz de biliyoruz da samimiyet testi diye bir yola girdik. 'NATO'da bir yanlış oldu' diyorlar.  Buralarda bu olmamalı. Ayrımcılık bunlarda var. Biz meseleyi milletimize rahat anlatırız. Sayın Komisyon Başkanı rahat olsun. Biz kalkarız İngilizlerin yaptığı gibi biz de bir kamuoyu araştırmasına milletimiz ile gideriz. 'AB ile müzakerelere devam mı? tamam mı?' diye sorarız. Milletim devam derse biz de devam ederiz. Ben kendilerine hep dedim, bizi almayacaksanız söyleyin alacaksanız da bu işi bitirin. Ne evet ne hayır dediler hep bizi oyaladılar. Düzenli göç imkânından mahkum kaldıkları için yeniden harekete geçecek milyonlarca mülteci AB kapılarına dayandığında sayın Komisyon Başkanı bu durumu kime nasıl anlatacak onu düşünsün. Biz vize serbestliği olmadan bugün  olduğu gibi hayatımızı yine sürdürürüz. Ama AB ülkeleri geri kabul anlaşmasının getirdiği imkanlara umudunu bağlamış milyonlarca mültecinin yaşayacakları hayal kırıklığının ardından ortaya çıkacak tabloyu aynı rahatlık ve soğukkanlılıkla karşılayabilir mi onu bilmiyorum. Yaşayıp göreceğiz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.