Siz en iyisine "laik" siniz

Bundan yıllar yıllar evveliydi. Kilise, insanların tepesine zebellah gibi çökmüş, halka nefes aldırmıyordu. Cennetten arsa parselleyen papazı mı dersin,...

Siz en iyisine "laik" siniz
Yayınlanma:
Güncelleme:

Bundan yıllar yıllar evveliydi. Kilise, insanların tepesine zebellah gibi çökmüş, halka nefes aldırmıyordu. Cennetten arsa parselleyen papazı mı dersin, cennetin anahtarını satan rahibi mi dersin, ne ararsan var Batı aleminde. Bir insan sara hastası mı oldu, kilise basıyor "Hükmü içine cin kaçtı öldürün!" Bir kadın hak mı talep etti, "Off off şeytan esir aldı, ateşe atın, yakın!" Allah muhafaza, verem falan olsa kilise kırdı kalemi, "Kireç çukurlarına atın." Birisi "dünya yuvarlak" demiş, "Vay kâfir vay, kurun Engizisyon  Mahkemeleri'ni, bileyleyin, giyotini kilise cezasını kessin tiiiizz kellesi uçurula!" Diyeceğim o ki, O dönemde kilise halkın nefes almasına bile izin vermiyor, halka ağır vergiler yüklüyor vergisini ödemeyenin günahını çıkartmıyor. Bir de öldürüyor. Sonuç “welcometo cehennem!”  İnsanlar ve dahi dönemin düşünürleri diyorlar ki, “Bu iş böyle gitmez” diyerek gidip kilisenin kapısına dayanıyorlar ve protesto ediyorlar. Çıktı mı sana bir Hıristiyan mezhebi Protestanlık. Günler böyle elem ve keder içinde giderken, papaz ve rahipler gününü gün edip halka zulüm ederken Fransa'da bir hareketlilik oluyor. Nasıl bir aksiyonsa utanmadı, Yeni Çağ'ı kapatıp, Yakın Çağ'ı açtı. Evet, bildiniz Fransız İhtilalı’ndan bahsediyorum. Bu etki-tepki manzumesi içerisinde en çok zarar gören müessese kilise. Batı olaya el attı ve kiliseye hopp destur deyip "laiklik" ilkesi çerçevesinde kilisenin elini eteğini dünyadan çektirip, din işlerini dünya işlerinden ayırmak suretiyle kiliseyi diskalifiye etti. İyi de yaptı! O ne öyle, çekilir dert değil! Gel gelelim bize! Bize ne oluyor da bu ilkeyi alıp kabul ettik. Yahu laiklik Batı’yı kurtarırken bizi dibe çekmedi mi? El-insaf bizim camilerimiz, mescitlerimiz bırak insanlara zulmetmeyi onların toplanıp kaynaştığı yerler değil miydi? Medreseler din ve dünya ilimlerinin aynı anda verildiği ilim yuvaları değil miydi? Baksanıza Cacabey Medresesi'ne! Köşelerinde roket şekli var. Şimdi bizim dinimiz bu haliyle mi dünyevi gelişimi engelledi? Vicdan sahibi kimse bu soruya evet demez. O halde ne işi vardı bizde laikliğin? Hayvanat bahçesindeki yavru deve annesine sorar: -Anne, bizim derimiz neden bu kadar kalın? Annesi cevap verir: -Evladım çöl çok sıcak olduğu için güneş ışıklarından zarar görmeyelim diye Allah bizim derimizi kalın yaratmış. - Anladım annecim. Bir süre sonra yavru deve yine sorar: -Annecim peki bizim bacaklarımız neden bu kadar uzun? - Çölde seyahat ederken çöl kumlarına batmayalım diye Allah bizim bacaklarımızı uzun yaratmış yavrum. -Anne ama bizim hörgücümüz de var o neden? - Çölde susuz kalmayalım diye Allah su deposu olarak bize hörgüçler yaratmış yavrum. -Annecim hepsini anladım. Bacaklarımız çöl kumlarına batmamak için uzun, derimiz çöl güneşinden zarar görmeyelim diye kalın, hörgücümüz çölde susuz kalmayalım diye var. -Evet evladım. - Peki anne o zaman bizim hayvanat bahçesinde ne işimiz var? İnsan düşünmeden edemiyor. Bizde din hem toplumsal hem de manevi yücelmeyi sağlarken laikliğin bizde ne işi var? Engizisyon Mahkemeleri’nin bizdeki karşılığı İstiklal Mahkemeleri oldu. Kim bir şeye itiraz etse sallandırıldı. Ne oldu biliyor musunuz? Allah'ı göğe hapseden bir millet olduk. Din işleriyle dünya işlerini birbirinden ayırdık. Allah'ı dünyada hiç bir işimize dâhil etmedik. Ne ticaretimize, ne evliliğimize, ne mirasımıza, ne komşuluk haklarımıza ne hukukumuza. Allahın hukuku yokmuş gibi davranıp ihraç hukuklar aldık. Bunlar hamurunda İslam olan halkın ihtiyacını karşılamadı.  Sonra halk yavaş yavaş deforme oldu. Artık ticarette sahtekârlık yapmayı mubah gördü. Bunun dinle ne alakası vardı? Faizi meşrulaştırdı. Çünkü dünya gerçeğiydi. Namazımı kılıyordum; faiz almamın ne zararı olabilirdi? Ramazan orucumu tutuyordum kadın erkek tokalaşmasının İslam'la ne alakası vardı? Böylelikle içi boşaltılmış bir din anlayışı, ahlakını kaybetmiş bir toplum ortaya çıktı. Artık Kur’an’ın emri tefekkürü yapmıyorduk. Yapanlar da sadece ne güzel yaratmış deyip geçiyordu. Kimse ilk dönem Müslüman'ın âlimler gibi yedi kat sema derken kuran neden bahsediyor demedi. İlmî gelişmeler de kayboldu. Hıristiyanlar kiliseden kopunca dünyaya yöneldi. Keşifler, fetihler birbirini kovaladı. Çünkü“dünya yuvarlaktır” deyince öldüren bir güç yoktu artık. Böylelikle Batı âlemi ilerledi de ilerledi. Biz ne yaptık? Bir Hıristiyan düşünürün dediği gibi "Biz dinimizden uzaklaştıkça ilerledik. Müslümanlar dinlerinden uzaklaştıkça gerilediler." Hâsılı söyleyecek söz çok da bizdeki yırtık yama tutmuyor. Ama yine de söylemeden edemeyeceğim: Siz her şeyin en iyisine 'laik'sınız bayım!  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.