Bakan Soylu'dan flaş açıklamalar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuk olduğu televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu'dan flaş açıklamalar
Yayınlanma:
Güncelleme:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Başlarken güzel başlayalım 386. gün olması lazım Diyarbakır annelerinin. Türkiye'de ve Dünyada teröre karşı uluslararası sisteme karşı, bölgenin istikrarsızlaştırılmasına karşı ana yüreği, kendi evlatlarına sahip çıkıyorlar, bir taraftan başka bir evladın terör örgütüne katılmaması için aslında çıplak gerçeği o cesur yürekleriyle ortaya koyuyorlar. Bu gün 17. aileyle Irak'ın kuzeyinden getirdiğimiz, Erkan Akkuş buluşacak. İnşallah yarın buluşacak. Buraya gelmeden önce sayın cumhurbaşkanımızı aradım. Böyle bir Diyarbakır annelerinde bir kavuşma var diye aradım. Daha sonra Fahrettin beyi babasını aradım. 48. Aile oldu.

“İkna olayı bir metodumuz bizim, son 3 yılda 700'ü aştı”

İkna metodunun önemini anlatan Bakan Soylu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle 15 Temmuz sonrası ortaya koyduğu yeni konsept, güvenlik konsepti bu bambaşka bir şey. Bu akşam 17.50 itibariyle giriş yaptı 6 kişi toplam. Böylece de ikna olayını bir metodumuz bizim son 3 yılda 700'ü aştı. O da başarılı bir metot. Terör örgütünü içerisine karıştıran PKK'yı psikolojik olarak çökerten ve hareket kabiliyetini daraltan, iletişim kabiliyetini daraltan, güveni azaltan çok önemli adım. O da bu yıl yaklaşık 162 kişi terör örgütünden bu yıl itibariyle 3 yılda 700'ü aştı. Sadece ikna metoduyla, ailesiyle temasa giriyoruz. Muhakkak aileleriyle bir temas kuruyorlar çünkü. Orada ailesiyle temasa girdikten sonra onun bu tarafa nasıl getirileceği konusunda bir çabayı gerçekleştiriyoruz. Ardından da onu getiriyoruz. Bu şu terör örgütünün dağa gitmelerini azaltıyor. Bakın şurada bir rakam var 2013-2014-2015 yılında neredeyse 11 bin 900 kişi çıkmış. Bugün 41 kişi, bunun 3'de yurtdışından, Yunanistan, Fransa, Almanya. Bu şu demektir kaç kişi gelmiş 156 kişi gelmiş. Terör örgütünün içerisine daha fazla duhul ediyoruz, daha fazla giriyoruz ve daha fazla ikna ediyoruz. Terör örgütünün buradaki gençleri ikna etme kabiliyeti onun kendi eğitim verdiği devşirmeye çalıştıklarını alıp Türkiye'ye getirme kabiliyetimizden daha az, bizim daha fazla. Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin uyguladığı politikanın ne kadar doğru olduğunu ne kadar isabetli olduğunu ve ne kadar evirildiğini gösteren belki de en temel fotoğraflardan bir tanesidir” diye konuştu.

“Şu ana kadar da 76 bin kişi ehliyetini Türkiye Cumhuriyeti kartına yükledi”

Yeni sisteme geçmek istediklerini belirten Bakan Soylu, “Biz yeni sisteme geçmek istiyoruz. Herkes bize orada yardımcı olsun. Şu ana kadar yeni ehliyette 11 milyon üzerine çıktık. Yeni ehliyette de bu sayıya ulaştık. Bunların hepsini nüfusta yapıyoruz. Emniyeti bu yükten kurtardık. Nüfusta burada nüfus idarelerin yeni konseptler yapıyoruz. Turuncu renkte. Temel problem şu özel sektör vatandaşı memnuniyet odaklı bir hizmet yürütüyor. Eğer Devlet özel sektörün vatandaş odaklı yürüttüğü hizmetin altında kalırsa, devletle özel sektör arasındaki fark açılır. Bu da devleti itibarsız hale koyar. İçişleri Bakanlığımıza geldiğinde 2 bin 850 belge alıyorduk vatandaştan. Şu an bin 20 belge alıyoruz. Hükümetimizin tamamında büyük yarışma var. Rize çaya gittiler seyahat belgesi aldılar, kaymakamlıklardan izin almadılar. 2,5 milyon e devlet başvurusu olan birinci bakanlığız. Bunun gibi bir çok örnek anlatabilirim.

Ama bu konularda Türkiye vatandaşa hizmet konusunda çok üst kaliteye geldi. Sekmeler olabilir ama onu da düzeltmek bizim için önemli. Sağlık raporuyla ehliyeti alamayacak bir durumda süreç söz konusuyla biz Fahrettin beyle sayın bakanımızla Fahrettin hocayla konuşur ve müdahale ederiz. Bizim günlük rakamlarda düşme söz konusu değil. Şu ana kadar da 76 bin kişi ehliyetini Türkiye Cumhuriyeti kartına yükledi” diye konuştu.

“Birbirimize destek olmalıyız, tekrar eski günlere dönmemeliyiz”

Pandemiyle ilgili alınan tedbirleri konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Toplu ulaşımla ilgili genel tedbirlerimizi aldık. Bugün denetim vardı. Her hafta genel denetim yapıyoruz. Aynı zamanda il sağlık denetim merkezleri kurduk, teknolojilerle entegre ettik. Herkesin üzerine bir görev düşüyor. Maske takmak bir hak, bir başkasına bunu bulaştırmak o kişinin hakkına girmek. Maske mesafe temizlik, başka bir şey istemiyoruz. Giriyorsunuz bir mahalleye 7-8 kişi bir arada polis diyor ki maskenizi takar mısınız, ya git diyorlar. Şimdi bu normal bir asayiş olayı değil, adamın mahallesi, düğüne gidiyorsunuz burada kurallara uymuyorsunuz diyoruz. Vatandaşımız bizi anlayışla karşılasın bu bir asayiş olayı değil, bu idari bir olay. Sonucu kötüye dönebilecek bir idari olay siz uyarın ne olur dedik. Burada birbirimize destek olmalıyız, tekrar eski günlere dönmemeliyiz. Yaşlılarımızın evden çıkmadığı günlere dönmemeliyiz. Salgınla ilgili öngörü ortaya koyamıyoruz ki” dedi.

“Benden sonraki bilsinler ki bu adam Tayyip Erdoğan'la çalıştı bitirdi defteri kapattı”

“Ülkelerin güçleri vardır, siyaset biliminde buna milli güç denir. Bir ülkenin ordusu milli güçtür, bir ülkenin ekonomisi milli gücüdür. Sayın cumhurbaşkanımız bu gün bu ülkenin milli gücüdür” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Bundan 50 yıl 100 yıl sonra sadece onlarla çalışanlar tarafından değil, gelecek Türkiye'si tarafından kabul edilecek. Ortaya koyduğumuz sıçrama Türkiye'nin büyümesi, cesur olması, yardım eli uzatan olması, tarihiyle buluşması, balkanlara kadar buluşması, terörle mücadelesi, sanayisi teknolojisi, hayallerinin gerçekleşmesi görülecek. Gönül ister ki tarih bunu önceki zamanlarda göstersin. Sayın cumhurbaşkanımızla 2012 yılı 5 Eylül'de girdim AK Parti'ye, 8. Yılı bitirdik. Bir kısmında partide görev verdi çalıştık, bir kısmı da hükümette görev verdi çalıştık. Gücümüz yettiğince yükünü almaya çalışıyoruz, talimatlarını yerine getirmeye çalışıyoruz. Yarını önemseyenler olabilir, çok doğaldır. Ama benim şahsi kanaatim, Türkiye'nin bu günü için bu dönemi önemlidir. Bu dönemi iyi atlatabilirsek, yarın önemlidir. Bu dönemi atlatmakta, tecrübesiyle, bilgisiyle, dünyayı bilmesiyle, Türkiye'yi tanımasıyla ancak Tayyip Erdoğan'la mümkündür. Bu bir nasip meselesi, sayın cumhurbaşkanımızla çalışıyoruz. Benim bırakabileceğim en büyük miras sayın cumhurbaşkanımızla birlikte çalışma şerefidir. Ben bu şerefe nail oldum. Bundan sonrasını istiyor değilim ve yapmayacağım. Yani sayın cumhurbaşkanımızla beraber kendi takdirleridir, o ne derse bizim için talimat olur. Hayatım boyunca sadık ve bağlı kalacağım o ayrı, ama Tayyip Erdoğan'dan sonra siyaset veya bu görevlerle ilgili mezar taşımda bir şey yazmasına gerek yok. Ama benden sonraki bilsinler ki bu adam Tayyip Erdoğan'la çalıştı bitirdi defteri kapattı. Dünyada bundan daha büyük bir şeref onur yok. Türkiye'ye bu gün lazım. biz bugünü geçersek, yarın kim ne yaparsa yapar, Türkiye'nin önünde çok iş var. Biz defteri orada kapatacağız” dedi.

 

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.