İleri prematüre bebeklerin kader kardeşliği

Farklı annelerden dünyaya gelen Ada Öztürk ve Emirhan Aydın, 5,5 aylıkken doğarak “kader kardeşi” oldu. İkisi toplam ancak 1 kiloyu bulan ve yaşama...

İleri prematüre bebeklerin kader kardeşliği
Yayınlanma:
Güncelleme:

Farklı annelerden dünyaya gelen Ada Öztürk ve Emirhan Aydın, 5,5 aylıkken doğarak “kader kardeşi” oldu. İkisi toplam ancak 1 kiloyu bulan ve yaşama şansı çok düşük olan bebekler, zorlu tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu. Bebeklerin anneleri “Bebeklerimiz aynı kaderi paylaştı” yorumunu yaptı.

Eda Öztürk (22) ve Murat Öztürk (26) çiftinin ilk bebekleri Ada ile Serap Aydın (38) ve Mustafa Aydın (41) çiftinin 15 yıl aradan sonra doğan ikinci bebekleri Emir, henüz 5,5 aylıkken ileri prematüre olarak dünyaya geldi. Doğdukları hastanelerde hayati sağlık sorunu yaşayan bebekler, İzmir Üniversitesi Hastanesine nakledildi ve aylar süren tedavilerinin ardından sağlıklarına kavuştu. Doğduklarında ikisinin toplamı ancak 1 kiloyu bulan güçlü bebekler için, İzmir Üniversitesi Hastanesinde pasta kesildi. Çocuklarını sağlığına kavuşturan doktor ve hemşirelerle bir araya gelen anneler, “Bebeklerimiz aynı kaderi paylaştı” dedi. “İLERİ PREMATÜRE BEBEKLERİN YAŞAMA ŞANSI DÜŞÜKTÜR” Bebeklerin sağlık durumu hakkında konuşan İzmir Üniversitesi Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sezgin Güneş, “İleri prematüre bebeklerin sağlık sorunlarıyla karşılaşma ihtimali çok yüksektir. Son yıllardaki gelişmeler sayesinde bu tür özel bebekleri yaşatabiliyoruz. Emir Aydın 117 gün, Ada Öztürk 132 gün hastanemizde tedavi görerek sağlıklı bir şekilde taburcu oldular” dedi. “YAŞAM SINIRINDA BEBEKLER” İleri prematüre olarak dünyaya gelen bebeklerin akciğer, göz ve beyinlerinde birtakım sağlık sorunlarıyla karşılaşabildiğini kaydeden Yeni Doğan Yoğun Bakım Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sezgin Güneş, şunları söyledi: “22 haftalık bebekler için ‘yaşam sınırındaki bebekler’ denir. Bu tür bebeklerin yaşatılması gerçekten güç. Tam anlamıyla oluşmadan doğdukları için yaşatılsa bile beyin kanaması ve akciğer sorunları gibi rahatsızlıkla karşılaşabiliyoruz. Ölüm oranı yüzde 90’a kadar varabiliyor. İzmir Üniversitesi Hastanesi olarak tam teşekküllü Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde zamanından önce doğan bebekleri yaşatabiliyoruz. Bu kadar küçük bebekleri yaşatmak bizim için büyük bir mutluluk. İki bebeğimiz hastanemize düzenli olarak takibe geliyor. Bugün de pasta kesip mutluluklarına ortak olduk.” “ÜMİDİMİZ YOKTU” Hamileliği sorunsuz geçmesine rağmen ‘Ada’ ismini verdikleri ilk bebeğini 22 haftalık olarak dünyaya getirdiğini dile getiren anne Eda Öztürk, “22 haftalık bebeğin olabileceğini ben de ilk defa duydum. Ümidimiz yoktu. Doktorlar zor bir süreç olacağını söylese de Ada bu süreçleri atlattı ve sağlığına kavuştu. Kızım 4,5 ay yoğun bakımda kaldı. ‘Yaşayacak mı, yaşayacaksa nasıl yaşayacak?’ diye korkuyorduk. Eve geldiğinde çok küçük olduğu için ‘nasıl bakacağız?’ diye düşündük ancak sonrasında o bize alıştı, biz de ona alıştık.” "KENDİMİ OĞLUMA ADAYACAĞIM" 15 yıl aradan sonra ikinci bebeğini kucağına alan anne Serap Aydın ise, zor bir hamilelik süreci geçirdiğini belirterek şöyle konuştu: “Ben de hastanede sürekli yatarak tedavi gördüm. Tek düşüncem bebeğimdir. Bebeğimi kaybedeceğim diye üzüntü yaşadım. Yaşadıklarımı kelimelerle ifade etmem çok zor. Sağlığıma kavuştuğum gibi hastaneye geldim ve oğlum Emir’i kucağıma aldım, ‘anneciğim sana kavuştum, artık kendimi sana adayacağım’ dedim. Şimdi ikimiz de çok iyiyiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.