“SAĞLIK ALANINDA BÜYÜK REFORMLAR OLDU”

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Endoüroloji Derneği II. Başkanı Prof. Dr. Ali Ünsal “Üniversite hastanelerinde sağlık sunumu-hastane işleri ile akademik işlerin biraz ayrıştırılması lazım” dedi.

“SAĞLIK ALANINDA BÜYÜK REFORMLAR OLDU”
Yayınlanma:
Güncelleme:

Prof. Dr. Ali Ünsal vatandaşların böbrek taşı hastalığına yakalanmamaları için kış aylarında  günde 2 - 2,5 litre, yaz aylarında da 3 litre civarında su içmeleri önerisinde bulundu.

Özgeçmişinizi anlatır mısınız?
1969 Adıyaman doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Kahramanmaraş’ta yaptım. Lise öğrenimimi 1987’de birincilikle bitirdikten sonra, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesine girdim ve 1993 yılında mezun oldum. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalında ihtisasa başladım. 1998 yılında ihtisasımı tamamlayarak uzman oldum. İçimde hep akademisyen olmak, kariyer yapmak olduğu için, nereye gidebilirim, nerede kariyer yapabilirim diye araştırma yapmaya başladım. O zaman için Fatih Üniversitesinde böyle bir imkan buldum ve1999 yılında buraya uzman olarak başladım. Yaklaşık 2 yıl sonra yardımcı Doçentliğe yükseldim. 2000 yılında kısa dönem olarak askerlik vazifemi yaptım ve ocak-mart 2001 tarihinde yurt dışına çıktım. Norveç’te, Oslo Üniversitesine bağlı bir hastanede (Rikshospital’de) çalıştım. Ameliyatlara katıldım. Oradaki meslektaşlarımızla görüş alışverişi yaparak bilgimi, görgümü geliştirdim. Daha sonra 2004 yılında Doçent oldum. 2005 yılında da yeni yapılmış olan Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesine Klinik Şefi olarak atandım. Buranın Kurucu Klinik Şefliği görevinde bulunduktan sonra 2011 yılında Karabük Üniversitesine geçerek profesör oldum. 2013 yılından itibaren Gazi Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak çalışmaktayım.

ali-unsal.jpg


Tıp mesleğini seçme nedeniniz nedir? Seçtiğiniz için memnun musunuz?
Bu mesleği seçtiğim için memnunum. Doktor olmasaydım başka bir işi doğru düzgün yapamazdım herhalde diye düşünüyorum. Belki de bu meslekte böylesi yoğrulduğumdan dolayı böyle düşünüyor olabilirim. Ben küçüklüğümden bu yana, ortaokul yıllarımdan beri doktor olmak isterdim. Hatta cerrah olmak isterdim. Tabii ailenin yönlendirmesi de vardı. Annem babam da doktor olmamı isterlerdi. Bu istek, arzu bende de olduğu için doktor oldum.

Sizce işinizin en zor tarafı nedir?
İşimizin en zor tarafı, hep sorunu olan insanlarla muhatap olmamız. Halk sağlığı kısmını ayırarak, klinisyenleri kastederek söylüyorum. Karşımızdakiler hep ıstıraplı, hasta insanlar. Sürekli onlarla haşır neşir olduğumuz için iletişim çok önemli. Empati çok önemli. Karşımızdaki bir insana “Sende kanser var, şu tedavileri yapacağım” diye söylemek gerçekten o kadar kolay olmuyor. Dolayısıyla o iletişimi çok iyi kurmak, o insanları anlamak gerekiyor. Karşımızdaki muhatap olduğumuz insanlar öyle gülüp eğlenmek, birlikte hoşça vakit geçirmek için bir araya geldiğimiz insanlar değil. İşimizin en zor yanı bu.

Bir akademisyen nasıl olmalıdır? Nasıl tanımlarsınız?
Bence bir akademisyen araştırmayı sevmeli. Bundan zevk almalı. Araştırma yaparken insanlarla iletişim becerisine de sahip olmalı. Disiplinli ve düzenli çalışmalı. Çünkü akademisyen belli bir başarıyı sağlamış, belli bir yere gelmiş insan demektir.

Sizin kendi mesleğiniz içerisinde özel olarak ilgilendiğiniz alanlar var mı?
Evet var. Ben daha çok ürolojik kanserler ve bunların kapalı ameliyatları dediğimiz laparoskopik ve robotik yöntemle ameliyatları ile ilgileniyorum. Bunun yanında böbrek taşları ve prostat hastalıklarıyla da özel olarak ilgileniyorum. Böbrek taşlarında lazer ve diğer kapalı ameliyat yöntemlerini yakından takip ediyorum.

Türkiye’deki sağlık ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son on onbeş yılda sağlık alanında büyük reformlar oldu. Bunu görmek lazım. Sağlıkta Dönüşüm Programı denilen program, insanlar için hakikaten sağlığa ulaşabilme noktasında büyük kolaylıklar sağladı. Bundan on onbeş yıl önce bir SSK’lı ya da yeşil kartlı hastanın, her türlü devlet hastanesine veya üniversite hastanesine, herhangi bir sevk zinciri olmadan, hatta bürokratik bir engel olmadan rahatlıkla ulaşabileceğini düşünmek bile güçtü. Oysa günümüzde herkese açıldı. Bunların tek çatı altında toplanmasıyla insanlar artık sağlık hizmetine çok kolay ulaşır oldu. Bence bu büyük bir aşama. Tabii bir takım eksiklikler var. İdeal noktada değiliz ama bunlar da zamanla aşılacaktır. Artık sağlığa ulaşmada sorun kalmadı. Bundan sonra sunulan sağlık hizmetinin kalitesini arttırmalıyız.


Yurt dışında mesleki deneyiminiz oldu mu?
Evet 2001 yılında yaklaşık 3 ay kadar Norveç’te çalıştım.

Yurt dışında aynı işi yapmak ister miydiniz?
Hayır istemezdim. Ülkemiz çok güzel bir ülke. Gerek coğrafik koşulları itibariyle, gerek kültürel yapısıyla, gerek insanlarıyla çok güzel bir ülke. Ben açıkçası yurt dışında çalışmayı düşünmedim, hala da düşünmüyorum. Böyle bir teklif de gelmişti. Norveç’te akademik kariyer yapan ve devam ettiren insan sayısı çok az olduğu için orada kalmamı istemişlerdi. Ama teşekkür ederek bu teklifi kabul etmedim.

Yurt içi ve yurt dışı dergilerde yayımlanmış kaç yayınınız var?
Yurt dışı dergilerde yayınlanmış 90’nın üzerinde yayınım var. Yurt içi dergilerde de 35-40 yayınım var. Bir o kadar da bildirim var.

ali-unsal3.jpg
 

YÖK Başkanı olsaydınız neleri değiştirirdiniz?
YÖK Başkanı olsaydım ne yapardım diye hiçbir zaman düşünmedim ama, üniversitelerin biraz daha özerk olmasını, uygulamalarında, aldıkları kararlarında biraz daha bağımsız olmalarını arzu ederdim. Bilimsel araştırmaya daha çok fon ayrılmasını sağlardım. Üniversite hastanelerinde sağlık sunumu- hastane işleri ile akademik işlerin biraz ayrıştırılmasını sağlardım.


Mesleğinizde hedeflediğiniz yere ulaşabildiniz mi?
Hedeflediğim yere bir miktar ulaştım. Ancak hiçbir zaman hedef bitmiyor. Hedefler bittiği zaman çalışma arzunuz, şevkiniz, heyecanınız da kalmaz. Ama belli bir yere geldim tabii.

Mesleğinizle ilgili ilginç bir anınızı anlatır mısınız?
Aslına bakarsanız yaşanmış çok fazla anı var ama şu an spesifik olarak aklıma gelen bir anı yok doğrusu.

 

Kendi sağlığınıza yeterli özeni gösterebiliyor musunuz?
Açıkçası çok fazla gösteremiyorum. Zaman zaman kan kontrollerimi yaptırıyorum, ama doğrusu yoğunluktan kendime pek vakit ayırdığım, özen gösterdiğim söylenemez.

Tıp dışında uğraşlarınız ya da hobileriniz var mı?
Biraz Türk sanat müziği ile uğraşıyorum. Amatörce ut çalıyorum. Bunun yanında gezmek, kitap okumak gibi hobilerim de var.

Hiç keşke dediniz mi? Pişmanlıklarınız oldu mu?
Elbetteki yaşam içerisinde keşke şunu yapmasaydım dediğim şeyler olmuştur.

Ailenize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?
Maalesef hayır. Aileme yeterince vakit ayıramıyorum. Ama aklımın hep bir köşesinde olduklarını, onlara daha fazla zaman ayırmam gerektiğini düşündüğümü belirtmek isterim.

ali-unsal1.jpg

Aldığınız ödüller nelerdir?

Ankara üniversitesi Tıp Fakültesi’nin düzenlediği 1995 yılı ‘4. Deneysel Araştırma ve Teşvik Yarışması’nda Cerrahi Tıp Bilimleri dalında II.’lik ödülü aldım.

Teşekkürler.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.