Süleyman Göksu

Süleyman Göksu

Hz. Hızır’ı rüyasında gören adam

Hz. Hızır’ı rüyasında gören adam

Harun Reşit zamanında bir zabıta âmiri vardı. Hızır Aleyhisselâm ile her gün görüşüp sohbet ederlerdi. Zabıta âmiri bir gün vazifesinden istifa etti. Zahit olup insanlardan ayrı yaşamaya kimseyle görüşmeyip tek başına ibadet yapmaya başladı. Fakat istifa ettikten sonra Hızır aleyhisselâm kendisine bir gün dahi uğramaz oldu.

Bu duruma zabıta âmiri çok üzüldü. Her gün sabahlara kadar Cenâb-ı Hakk’a yalvarıp, gözyaşı döktü, tövbe-istiğfar etti. Bir gece rüyasında Hızır Aleyhisselâmı görüp yalvardı. Ey vefalı dost! Ben seninle devamlı olarak sohbet etmek maksadıyla dünya makamlarından istifa ettim. Uzlete çekilip, yalnız başıma devamlı ibadet etmeye başladım. Böylece sana kavuşurum sandım. Hâlbuki tam tersine seninle artık hiç görüşemedim. Beni, mübarek cemalinize hasret bıraktınız. Acaba bunun hikmeti nedir? Yoksa bir kusur mu işledim? Bu şekilde daha ne kadar hasretinizle yanacağım? Gibi sözlerle yanıp yakılarak ağladı.

Zabıta âmirinin bu acınacak durumuna dayanamayan Hızır Aleyhisselâm buyurdu ki: Ey aziz dostum! Benim sana görünüp sohbet etmemin sebebi, yaptığın ibadetler, hayır hasenatlar değildi. Senin o mühim vazifede Müslümanların işlerini, hak ve adalet ile idare ettiğin için sana gelip sohbet ediyordum. Hâlbuki sen bu kıymetli vazifeyi bırakıp, Müslümanlara hizmeti terk ettin. Hatta onları adaletli olmayan birisiyle baş başa bıraktın. Sadece kendi şahsi kemâlâtın için bir köşeye çekildin. Kendi manevi menfaatini Müslümanlara tercih ettin. Şimdi o adaletsiz kimse, oradaki Müslümanlara zulüm ve gayr-i meşru işler ile elem vermektedir. Şu anda onlar sıkıntı ve üzüntü içindeler. Bunlara hep sen sebep oldun. Elbette senin şahsi menfaatinin, Müslümanların umumi menfaatleri yanında kıymeti yoktur.

Çünkü uzlete çekilip abdest almayı, namaz kılmayı, oruç tutmayı, zikir etmeyi herkes yapabilir. Fakat makamı ile Müslümanlara hizmet etmeyi herkes yapamaz. İşte bunun için artık senin yanına gelemiyorum. Zabıta âmiri bunları dinledikçe gözyaşları sel oluyor, bir taraftan da: Çok doğru Çok doğru” diyordu. Uyanınca, istifa etmekle ne büyük bir hata yaptığını anladı. Sabah olunca derhal hükümdarın huzuruna çıkıp, eski vazifesini yeniden istedi. Hükümdar anlayışla karşılayıp, onu tekrar eski vazifesine tayin etti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Göksu Arşivi

Cennet

17 Kasım 2021 Çarşamba 00:03