Sefer Aşır Eraslan

Sefer Aşır Eraslan

Küfre küfretmek

Küfre küfretmek

Bir küfür olayı yaşandı. İşte devleti yönetmeye talip olanların ruhu, özü, cevheri bu. Yıllar önce bir yazı yazmıştım “ÜSLB-UL BEYAN AYNIYLA İNSAN” diye. Yani konuştuğu söylediği sözler insanın kendisini konuşanın kendisini yansıtır. Kısacası “kötü söz sahibinindir” demek. Bu bozulma son dönemin kiridir. Eskilerin böyle bir söylemle /üslupla konuştuklarına şahit olamazsınız. Küfür olayında tarafların takındığı tutuma gelince.

İktidar partisi veya Sayın Erdoğan biliyor ki esas rakibi CHP değil İP’tir.  “Tek rakibim THY” diyen kamyoncu gibi. Kendisinden oy alacak, rol çalacak olan burasıdır. Hem CHP bundan ileri gidemez. Onları ancak İP iktidar yapar. Öyleyse her söz mübah devam… Kendisinin daha önce söylediklerine benzer konuşmaları zaman zaman olsa da bu bir rakipten çıktığı için imha zamanı olarak değerlendirilmiştir. En üst perdeden ve en ağır bir üslupla tenkit edilmiştir.

Sayın Bahçeli de kendisinden ayrılıp kendi partisini geçen bu hadsizin haddini bildirmek için daha ağır bir üslupla kaba sözlerle hücum etmiştir. Nasıl olur da kendisinin iki misli bir orana çıkarmış gösterelim iddiasıyla ağzına geleni söylediler. “Kızını, kız kardeşini, gelini onlara emanet edip üç kuruş kazansınlar” diye bırakılan insanlara yapılanlar daha az mı korkunçluktadır. “Yoldaşım, ülküdaşım” dediklerinin malına canına, namusuna dil uzatanlar bu küfürbazdan daha mı az kötüdür? Zaten söz ve küfür tamam olur da tatmin olmazlarsa birbirine kurşun çekerler.

Küfür olayında Kılıçdaroğlu kendisi yarım ağız bir değerlendirme yapsa da sözcüleri de zevahiri kurtarmak için alışılmış sözler söyleseler de bir güçlü destekleri olmamıştır. “Birbirini yesinler” gibi bir anlayışla olaya tavır alınmış olduğunu sezinliyorum. Hani kavga eden iki çocuktan birisini sevmeyen arkadaşı “ulan oğlum dövüşmeyin” deyip ikisinin de yakasından tutup ayıp edip ayırmıyorsa bunların tavrı da bu. Ama ders alınacak siyasilere verilecek değer hepsi bir ölçü ile değerlendirilmelidir. Bir taşra ilinde parti il başkanı olan bir öğrencim “Ankara’dan genel başkan yardımcısı filan geliyor” denildiğinde uyku uyumaz telaşların en sıcağı ile elimiz ayağımıza dolaşarak hazırlık yapardık. Şimdi Ankara’dayım bu adamların ne kadar küçük olduklarını görüyorum. “Onca telaş ve hazırlık boşunaymış meğer” demişti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sefer Aşır Eraslan Arşivi