Aydın Tutçalı

Aydın Tutçalı

Kürşat Ayvatoğlu güzel çocuktu...

Kürşat Ayvatoğlu güzel çocuktu...

2016 Ağustos ayı öğleye doğru Kastamonu Belediyesi ana kapısından içeri turnikeden girdik.

Uzun bir soruşturma sonunda üçüncü kata gelebildik. Önceden dersimizi çalıştık büyük bir işti Kastamonu Belediyesi’nin reklam tanıtım çalışmalarını almak.

Geniş bir lobide bekledik kapıdan giren çıkan insanlar tek tip ve bir o kadar heyecanlı ben ve yanımdaki arkadaş tam teşkilat hazırdı takım elbise kırmızı dosyalar koltuk altımızda görüşeceğiniz insanın bizi çağırmasını ve işi alıp Ankara'ya dönmeyi umut ederek bir hayli bekledik...

Bir bayan buyurun diyerek bizi elini hafifçe kanatlı kapıyı göstererek yönlendirdi. Bekler vaziyetteki halimiz birden kapının önünde belirli verdi.

Odaya girdiğinizde birden şaşkınlıkla arkadaşla birbirimize baka kalmakla beraber masadaki kişi buyurun abi oturun dedi.

Bir süre kendimizi tanıttıktan sonra gözüm birden masada duran bakır alüminyum isimliğe takıldı. Kürşat Ayvatoğlu, Reklam ve Yazı İşleri Müdürü yazıyordu.

Birden özenmekle birlikte kıskanmışlığın verdiği hal ile kaç yaşındasınız cümlesi çıktı ağzımdan...

Sanırım 32 abi dediğini hatırlıyorum. Nazik, şık giyimli, kibar ve bir o kadar misafirperver bir kişiydi..

Çayımızı içtik kısa bir sohbetten sonra bizi alıp Kastamonu’nun en meşhur lokantasında götürdü kuyu kebap yedikten sonra belediyeye yakın bir yerde bir dükkanda pastırma paket yaptırıp; abi bunu da kusuruma bakmazsanız naçizane hediye olarak kabul eder misiniz dedi.

Davranışı bizi mutlu etmişti. Gri renkli 2012 model bir araçla tekrar belediyeye döndük o ara Belediye Başkanı Tahsin Babaş asansörden belirli verdi yanında dört koruma Kürşat ile kısa bir konuşma yaptıktan sonra siyah bir araçla belediyeden ayrıldılar. Biz gene üçüncü kata çıktık saat iyi den iyiye gecikmişti Kürşat Ayvatoğlu abi vaktiniz varsa sizi bugün misafir edelim dedi. Bizde mümkün olmayacağını dönmemiz gerektiğini söyledik ve bizi mütevazi bir şekilde belediye binasının çıkışına kadar yolcu etti.

Yola çıktığımızda yanımdaki arkadaşla beraber bir hayli konuştuk.

Böyle genç nazik ve düzgün bir çocuğun kısa sürede nasıl bu makama geldiği ve hala terbiyesini bozmadığını. Aldığımız iş ile ilgili çok sefer telefonda konuşma fırsatım olmuş olsa da gıpta ile bakmama hiçbir şey engel olamıyordu...

Taki geçen hafta ortalık ta dolaşan haberi inceleyene kadar. Bu kadar düzgün, kibar ve efendi çocukları bu hale getiren sistemin adını tarih ne diye yazacak merak ediyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Tutçalı Arşivi