Bahattin Demiray

Bahattin Demiray

Neden doğruluk?

Neden doğruluk?

Her zaman Toplumsal ilişkiler güven üzerine kurulur. Hiç kimse yalan söyleyen, verdiği sözleri tutmayan biriyle arkadaşlık etmek, yakınlık kurmak istemez. Dürüst, ahlaklı bir insan karşısındaki kişinin de dürüst ve güvenilir olmasını bekler. Eğitimden aile ortamına, ticaretten arkadaşlıklara kadar toplumsal ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinin temel şartı doğruluk ve dürüstlüktür. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de hayatı boyunca doğruluğu kendine vazife edinmiş yaşamıştır.

İslam Dinimiz de yalan söylemeyi, hile yapmayı, yalancı şahitlik etmeyi, başkalarını aldatmayı açık ve kesin bir şekilde yasaklar. Yüce Allah Müslümanlardan dürüst olmalarını, doğruluğu ilke edinmelerini ister. Verdiğimiz sözleri tutmamızı, tutamayacağımız sözler vermekten de kaçınmamızı öğütler.

Böylesi hallerde Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” buyrulur.

Ahzâb suresinde ise Yüce Allah, Müslümanları doğruluktan ayrılmamaları konusunda şöyle uyarır: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. (Böyle davranırsanız) Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar…” Aynı konuyu dile getiren başka bir ayette ise “…Yalan sözden sakının.” buyrulur. Böylece Rabbimiz bizleri yalan, hile vb. kötülüklerden kaçınmaya, dürüst, güvenilir bir insan olmaya çalışmalıyız.

Peygamberimiz (s.a.v.) O hiçbir zaman yalan söylememiş, kimseyi aldatmamıştır. Aile ilişkilerinde, toplumsal ilişkilerde, ticaret yaparken vb. her durumda daima dürüst ve güvenilir oluşuyla tanınmıştır. Bu özelliğinden dolayı da Mekkeliler onu “Muhammedül Emîn” (Güvenilir Muhammed) olarak isimlendirdi.

Hz. Muhammed (s.a.v.) hem kendisi dürüstlüğü kabul edinmiş hem de bizleri bu konuda duyarlı olmaya teşvik etmiştir. Bu nedenle Bununla ilgili bir hadisinde, “Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Yalan söz söylemekten kaçının. Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür” buyurmuştur.

Her alanda olduğu gibi doğruluk konusunda da bizler için en güzeli Hz. Muhammed’dir (s.a.v.). O, şakada olsa insanların aldatılmasını istemezdi. Kadın erkek, yaşlı genç, küçük büyük herkese karşı dürüst olmamızı öğütlemiştir. Bir gün sohbet esnasında, “Buraya gel, yanıma gel, sana bir şey vereceğim.” diye çocuğunu çağıran bir kadın görmüştür. Bu kadına, “Ona ne vereceksin?” diye sormuştur. Kadın da Hz. Peygamberimize çocuğa hurma vereceğini söylemiştir. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Eğer çocuğa bir şey vermeseydin senin hakkında, bir yalan söyledi diye yazılacaktı.” Bu olay, kim olursa olsun çevremizdeki insanlara karşı her zaman dürüst davranmamız gerektiğini açıkça belirtilmiştir.

Doğruluk ve dürüstlük bizimde hedefimiz olmalı, Allah kimseyi doğrul ve dürüstlük ten ayırmasın. Sevgi ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demiray Arşivi