Süreyya Terzioğlu

Süreyya Terzioğlu

Ailenin korunmasına farklı bir bakış açısı

Ailenin korunmasına farklı bir bakış açısı

Seçimden sonra ilk kez bir araya gelirken, en son yine 3 mart 2024 tarihinde “Ailenin (Annenin) korunması ve güçlendirilmesinde yerel yönetimlerden beklentiler” başlıklı seminerimde de dile getirdiğim konunun ana teması Annenin korunmasının öneminden ama onu korurken farkında olmadan düştüğümüz hatalardan da kısa kısa bahsedeceğim.

Bugünde sık sık yaşanan ancak Sümen altı yapılmış bazı sıkıntılara da kısaca değinecek olursak ; Ailenin korunması, hatta haklı olarak kadının annenin korunması adına; “KADININ BEYANI ESASTIR” ile , kadına uygulanan şiddeti engellemek, cinayetleri bitirmek amaçlanırken , iyi niyeti kötüye kullanıp gerçek ile yalan beyanın ayırt edilememesi ve bu durumun önüne geçilememesi, özellikle ayrılık sürecin iyi koordine edilip kısa zamanda sonuçlandırılamaması , sistemin doğru işletilememesi, bazı hukuki boşlukların düzeltilememesi gibi bir çok sebep ile evinden , çocuklarından ayrı bırakılan , mağdur olan erkeklerin de korunmasını sağlamak adına almış olduğum tüm eğitimlerin ışığında ve yapmış olduğum tüm akademik araştırmalarım sonucunda elde ettiğim veriler AİLENİN KORUNMASI sağlanamadığında ülkemize verdiği zararın korkunç boyutta olduğunu göstermektedir. Unutulmamalıdır ki toplumun en küçük ama en kıymetli yapı taşı Ailedir. Her ne kadar boşanmalar büyük bir yüzde ile artmış olsa da, evlenme yaşı artmış, evlenme isteği ya da ihtiyacı giderek azalsa da aile olabilmek hala çok kıymetli ve her zaman öyle kalacaktır. Yeter ki gençlerimizi buna hazır eğitim, anlayış ve bilince kavuşmasını sağlayalım.

Sağlıklı ailelerin oluşabilmesi için; Hukuki, Siyasi, Ekonomik, Ahlaki, Kültürel ve Sosyolojik tüm parametreleri ile ele alınarak incelenmesi ve hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. AİLE nin sağlam temeller üzerine kurulabilmesi oranı, ailenin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasıyla doğru orantılıdır. Ailenin en önemli baş karakteri ise ANNEdir. O yüzden annelerimizin hangi ölçütlerdeki bireylerden oluştuğunu, bu bireylerin anne olmaya hazır olup olmadıkları, hatta evlilikten önce de evliliğe hazır olup olmadıkları ile ilgili tüm konuları akademik olarak işlenmelidir. Zira derse girmeyen, konudan bihaber bir öğrencinin sınava girdiğinde ondan beklenen başarı ile sadece doğru ya da yanlış tanık olduğu ailesinden gördüklerinden oluşan bir deneyimle başarılı bir aile kurulabilmesi gibi o kadar düşük olasıdır. Akla şöyle bir soru gelebilir? Bizden önceki neslin büyük bir kesimi, sevmeden, tanımadan ve evlilik önceki eğitim ve danışmanlık hizmeti almadan hiç bozulmadan senelerce süren evliliklerin sürdürebilme becerileri nereden geliyor?

İlk ve en olası cevap ise zaman içerisinde değişen beklentiler ile beklentilerin karşılanma oranları ile de ilgilidir. Artık kadınlarımızın da erkelerimizin de beklentileri de önceki nesil gibi değil bu konulara da yeri geldikçe değineceğiz.

Günümüzdeki kadınlarımızın elde ettiği haklara rağmen hala hak ettiği şekilde yaşayamamasının, ailelerin dağılma sebepleri, şiddet uygulayanların, çocukların narkotiğe bulaşmış ailelerin vb tüm sebeplerini araştırmalar ve elde edilen verilerin ortaya çıkardığı sonuç ile ; kadınlarımızın özellikle ANNE olan kadınlarımızın ve erkelerimizin eğitim seviyelerinin çok düşük olmaları, bilinçsiz olmaları ve yazık ki sadece eşleri tarafından değil büyük devleti tarafından da yalnız bırakılmış oldukları acı gerçeğidir. Kadına ya da erkeğe değil insana dair doğru yaklaşımların gerçekleştirilemiyor olması gerçeğidir.

Geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi korumanın en iyi ve en sağlam yolunun ise, kadınlarımızı özellikle anne olan kadınlarımızı her türlü şiddetten, istismardan, ahlaki ve kültürel yozlaşmadan uzak tutmaktan ve onları bilinçlendirilmesinden geçtiğinin farkındayız. Bu bağlamda annelerimizi bilinçlendirdiğimizde, ayakları üzerinde dimdik durabilen bireyler olmalarını sağladığımızda sadece kadınlarımızı değil geleceğimiz, umudumuz, yarınlarımız olan çocuklarımızı da korumuş olacağımıza inancımız tamdır.

Başımızın tacı annelerimizin büyük bir çoğunluğu televizyon karşısında ; birbirinden rezil , ahlak yoksunu, şiddet içeren dizilerle, polisçilik oynayan saçma sapan programlar sunan E… Erol ,M… Anlı tarzı rezil örneklemelerle kendilerine, çocuklarına, eşlerine ve yuvalarına zarar vermekten , zaman öldürmekten , körelmekten, kişisel gelişimlerine balta vurmaktan öteye gidememektedir.

Gençlerimizin büyük bir yüzdesi batağa sağlanmıştır çünkü anneler cahil, çaresiz ve yalnız bırakılmıştır. Çocuklarımız bu yüzden her geçen gün daha çok istismara, şiddete, tramvaya maruz kalmakta ve yok olmaktadırlar. Çünkü anne çocuğunu korumayı, korunmayı öğretmeyi ,çocuğunu bilgilendirmeyi bilmemektedir.

‘ANNE BİLİNÇLİ OLURSA HER ENGELİ AŞAR’ ifadesinin ilham verici örneği olmaktan duyduğum büyük gururla ,şimdi de kadınlarımızın, özellikle annelerimizin yanında olduğumuzu onların hak ettikleri değer kendilerine tekrar sunulana kadar savunuculuğunu yapacağımızı dile getiriyoruz.. Aydınlık bir Türkiye için geleceğimiz olan Çocuklarımızın korunması şart. Bunu sağlayabilecek en büyük ve anlamlı gerçek ANNEdir. Annenin korunması, bilinçlendirilmesi ve güçlendirilmesine ihtiyaç vardır.

Öncelikle bilinçli ve duyarlı bir kadın olarak sonra, çocukların geleceğimiz olduğuna inandığı için onları korumak uğruna, ömrünü onlara vakfeden bir anne ve uzman aile danışmanı ve bir evlilik terapisti olarak anlatmaktan yorulmadan dile getirdiğimiz ahlak yoksunu, şiddete, kötü örneklere ve izledikçe normalleştirilen dizilerin Türk ahlak ve kültürüne uygun tarzda olmasına, TV akışının izleyicisine en doğruyu, en iyiyi, en güzeli sunmasını gerektiğini dile getirmeye devam edeceğim.. Türk kadınının, eğitimli, donanımlı ve mücadeleci bir ruha sahip olmalarını önemsiyor ve bunun için de büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü ve kudretinin harekete geçmesi, üzerine düşeni yerine gerektiğini öngörüyoruz.

Kadınımızın, erkeğimizin yavrularımızın hak ettiği değere ulaşabilmesi için hep birlikte kadını erkekten, erkeği kadından ötekileştirmeden yapılandırmalar için mücadele etmek bilincinde çalışmaya devam edeceğimizi ve daima dilediğiniz an ulaşabileceğinizi ifade etmek isterim.

Kutsalımız ailelerimizin birbirinden kutsal her bir bireyi sağlıcakla kalın. Tekrar görüşmek üzere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süreyya Terzioğlu Arşivi