Eflatun Neimetzade

Eflatun Neimetzade

Rusya Azerbaycan’da sabitliyi ve demokrasiyi istemiyor

Rusya Azerbaycan’da sabitliyi ve demokrasiyi istemiyor

Ta 1828 yılından  başlayarak Rusiya, Azerbaycan’ı parçalamaya başlamış ve bu parçalama felsefesini bu gün de aralıksız devam ettirmektedir. Bu seferinde piyon olarak Ermenistan’ı öne sokuyor. Bu zavallı Ermeniler hakkında dünyada Sosyalist Proletariatın lideri K. Marks, dünya şairi A. Puşkin,  Vl. Mayakovski, V. Beliçko daha nice deha simalar şöyle yazıyorlar: “İki yüzlü, yalancı, sahtekar ve güvenilmez”. Bu insansız ve düşük seviyelerine göredir ki, onları Hindistan topraklarından topyekun kovmuşlardır.  Ve Rusya, tarih boyunca vatanı ve yurdu olmayan Türk düşmanı-Ermenileri elinde fare gibi oynatıyor ve gerekiyorsa ateşe bile atıyor.

Rusiya, Güney Kafkasya’da daima gerğinliği artırıyor. Avucundan kopan Gürcistan’ı hazm edemiyor ve Azerbaycan üzerinde gücünü göstermek niyetindedir. Çünkü Rusya, Azerbaycan’ın uygar, daima yükselen, demokratik Cumhuriyyet olarak Avrupa ve dünya devletleri arasında olmasını kesinlikle istemiyor. 1918 yılından başlayarak Sovyetlerin çöküşüne dek geçen zaman zarfında Azerbaycan petrolünü su gibi taşımıştır ve sadece petrolümüzdan 585 milyar dolar Azerbaycan’a borcu olduğunu öten yazılarımda kanıtlamışım. Kaynakçayı da beyan ettim. Bu sebeptendir ki Ermenistan’ı üzerimize kışkırtıyor. Rusya, Garabağ’ı işkal etti, Hocalı soykırımını bizzat organize etti: bu zaman zarfında Tavuz ve Goranboy İllerimize saldırı düzenledi. Ermeniler Rusya’nın kuklası olsa bile Rusya onları savunuyor ve sınırlarımıza saldırıları artırıyor. Ve tüm bölgelerde Rusya’nın sinsi gölgesini görmekteyiz. Ya askeri heyet gönderiyor Bakü’ye, ya Cumhurbaşkanımız ile telefon görüşmeleri yapılıyor, aralıksız iç işlerimize karışıyor ve halkımızı, biz aydın insanlarımızı rebcide ediyor, adeta bizlere göz dağı vermeyi sürdürüyor.

eflatun-neimetzade-073.jpg

RUSYA, HİÇ ZAMAN AZERBAYCAN’IN DOSTU OLMAMIŞTIR

Rusya tüm gücüyle üzerimize baskı yapmaya devam ediyor. Çünkü Rusya geçmişde de bu işgalcı tutumunu devam ettirmiştir ve bu gün de devam etmeye cehd ediyor.

Fakat bugün Azerbaycan yükselen güclü devlettir ve güclü Ordusu vardır. Dünya devletleri ile sağlam bağları mevcuttur ve gerekiyorsa bir saat sürecinde Ermenistanı topyekun yok etmeye gadirdir. 44 günlük Savaşta Ermenistan Ordusunu darmadağın ettik ya! Azerbaycan ile Ermenistan’ı meydanda baş-başa bıraksınlar da bakalım. Rusya bunu yapmıyor ve Hıristiyan ırkına arka çıkıyor.

İki kardeş Türk devletleri olan Azerbaycan-Türkiye birlikteliğini bile kıskanıyor ve hazm edemiyor: Türkiye-Azerbaycan ittifakına bile karşı çıkıyor. Rusya Cumhurbaşkanı V. Putin, eski KGB elemanı olduğundandır ki hep ikili oynuyor ve sahte gülüşleriyle kurnazca manevrler yapıyor, Azerbaycan’ı kendi buyunduruğu altına almayı hedefliyor.

GARABAĞI İSE RUS ORDUSU İŞGAL ETMİŞTİR

Rusya, ilk önce 1988-1992 yıllarında Azerbaycan iktidarında olan deneyimsiz, aşiret ruhlu, devleti idare edemeyen zayıf kişilerin gelmesinden, otorite boşluğundan faydalandı ve Garabağ topraklarını işgal edib Ermenilere peşkeş etti. Ardınca silahları Ermeni korsanlarına, Türk düşmanlarına vermekle Hocalı soykırımını yapılmasına ortam yaratmıştır. Çünkü Rusya evvelki Rusya’dır – 1828 yılında Türkmençay Anlaşmasını yapan ve Azerbaycan Devletini parçalayarak yağlı parçayı Perslere hibe eden yine başta Rusya, ittifakta olduğu İngiltere ve Fransa olmuşlardır. Şimdi ise geçmiş tarihe göz atalım... İran toprakları tarihin çalkantılı dönemlerinde bile Türk toprakları olmuştur. Daha öteye gidelim...

Milattan önce Sümer döneminden sonra VII. Yy. Oğuz Kağan - Türküstan’dan Hindistan’a, Orta Doğu’dan bu günkü Çin’e ve Fransa’dan İspanya kıyılarına dek topraklara hakim olmuştur (Kaynakça: Reşadettin’in “Oğuzname” Destanı’na göz atın. Tarihi Çin seddi, Oğuz Kağan’ın istilasına karşı inşa edilmiştir). Öte yandan Cengiz Hanın Avrupa’ya gelişi ve Orta Doğu ve Avrupa’ya hakim olması. Böylece İran toprakları devamlı Türklerin himayesinde olduğu tarihi bir gerçektir. Ve bu topraklarda Persler de yaşamışlardır.

En son Şah İsmayıl  Hatai’nin yaratmış olduğu Azerbaycan Türk Devletinin sınırları günümüz Gürcistan ve Kuzey Kafkas Dağlarına dek uzanıyordu. Daha sonra Nadir Şah döneminde de İran toprakları Türklerin elinde olduğu tarihi bir gerçektir. Fakat zamanla İngilizler ve Rusların fitne-fesatları sonucunda Türkmençay Anlaşması ile Azerbaycan Türk toprakları yağlı peynir gibi ikiye bölünüyor –Güney Azerbaycan Perslere, Kuzey Azerbaycan ise zalim Ruslara veriliyor...

RUSLAR AZERBAYCAN AYDINLARINI DAİMA ÖLDÜRMÜŞLER

Yıl 1367... Rus Knyazı Dimitrov’un Elçileri Şirvan’a, Şamahıya geliyor ve Azerbaycan’ın tanınmış mimarı, Eliş Kerimli’yi Moskova’ya, büyük Knyazın davetlisi olarak huzuruna davet ediyor. Moskova Knyazı Dimitrov, mimar Kerimli ile anlaşma imzalıyor ve ona Kremlin inşa olunmasını teklif ediyor. Eliş Bey hemen çalışmalarına başlıyor, ilk önce Kreml’in mimarı haritasını hazırlıyor ve Knyaz Dimitrova önüne getiriyor. Knyaz Kreml’in resimlerine hayran kalıyor ve her türlü olanakları  Türk mimarı için temin ediyor. Bin beş yüz işçi toplayan mimar Eliş Kerimli, dört yıl sürecinde kocaman Kremlini inşa ediyor ve bitiriyor. Parasını alıyor ve vatana dönmek için yola koyulur. Aniden Rus silahlıları önünü  kesiyorlar ve Knyazın korumaları onun başını bedeninden ayırıyorlar. Sebep, günümüzde mimari güzelliğiyle dünya insanlarını hayran bırakan bu güzelim Kremlin yerleşkesini başka bir ülkede inşa etmesin diye? İşte size Rus şovenizminin, ırkçılığının, gaddarlığının kanıtı... Bir Azerbaycan Türkü Moskova Knyazı (Prensi) tarafından resmen davet ediliyor, ünlü Azerbaycan Türk mimarı, Eliş Keremli kocaman Kremlini inşa ediyor ve sonunda gaddarca, haince, kalleşce ruslar tarafından öldürülüyor... İşte size canlı kanıt.

Şimdi aynı Rusya piyon olarak Ermenileri yeniden ateşliyor ve topraklarımıza yeniden saldırılar düzenliyor. Son saldırılarda her iki taraftan askerler ölüyor. Genc Azerbaycan Generalimiz de Rusların keşfiyatları ve tespitleri sayesinde öldürülür... Tıpkı yıllar önce Ruslar tarafından Çeçen Generali, Cahar Dudayev’i öldürdükleri gibi... Ruslar Kafkas bölğesinde yükselen, parlayan başarılı, yetenekli Generalleri tek-tek öldürüyor. Başarılı insanları öldürmek ve ya kendilerine tabi etmek Rusların peşesi sayılır. Çünkü içlerinde, ruhlarında Türk düşmanı oldukları örneklerden zaten belli oluyor.

AYDINLARIMIZ UZAK SİBİRYA BUZLUKLARINDA ÖLDÜRÜLDÜLER

Başka bir örnek veriyim: Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulduğu ve yaşadığı 21 ay zaman diliminde (1918-1920) Avrupa ülkelerinde, özellikle Amerika, Fransa, İnğiltere gibi gelişmiş devletlerin üniversitelerinde iki binin üzerinde Azerbaycan Türkleri eğitime gönderilir, hizmet vermek için vatana dönüyorlar. Dünya Üniversitelerinde çeşitli alanlarda yüksek eğitim almış parlak uzmanlar-hekim, mühendis, mimar, yazar, öğretmenlerin tümü, Rusların Azerbaycan’ı işgalinden sonra kurşuna dizildiler. Ama neden? Ruslar, Türklere karşı çok acımasız, gaddar olduklarını her fırsatta göstermişler: bir halkın yüksek eğitimli evlatlarını yurt dışında eğitim aldıklarından dolayı kurşuna dizmişlerdir. Ve bu genç uzman kadroların aile bireylerinin de uzak Sibirya çöllerine sürğün edilmesine anlam veremiyorum? Ayrıca şiir ve romanlarında Türk dilini kullanan şair, yazar, bilim adamlarını, aralarında dünya şairi, Hüseyin Cavit gibi halkımızın kıymetli  beyin takımını ailece sürğün etmişlerdir. Kimin ihbarıyla dersiniz? Diktatör Lenin’in silah arkadaşları-Taşnaksütün canileri, Türklerin gaddar düşmanları-Stepan Şaumyan ve Anastas Mikoyan’ın ihbarları sayesinde elbette... Halkımız bu iki Ermeni canilerin ihbarları sayesinde Ruslar, yüz binlerce Azerbaycan Türklerini Uzak Sibiryanın soğuk çöllerinde kurşuna dizmişler: pek çoklarını sakat bırakmışlar. Halkımızın beyin takımı, pırlanta gibi ufku geniş insanlarımız bu iki menfur hainlerin fitne ve yalan ihbarları sayesinde Ruslar tarafından öldürüldüler...

Ermeni melazimi günümüzde de Rusların yardımları sayesinde devam etmektedir. Garabağda yerleşen 366. Alayın komutanı ..., Saratov’da yaşayan Albay da kanıtladı: “Garabağı bizim 366. Alay aldı ve Ermenilere teslim etmiştir”. Şimdi Rus Lideri, Putin konuyu Ermenilerin üzerine atmakla sahtekarlık ediyor. Bu gerçeği dünya devletleri de güzel biliyordur. Ermenistan Ordusuna verilen Rus silahlarıyla Ermeni düşmanları Hocalıda soykırım yapmışlardır. Rusların Türk düşmanlığı her safada kendini bariz gösteriyor.

AZERBAYCAN HIZLA YÜKSELEN DÜNYA DEVLETİDİR

Elbette ki Rusya Azerbaycan’ın uygar devlet olarak dünyada tanınmasını istemiyor. Bu gün Azerbaycan petrolü, gazı Avrupa’ya akıyor ve ülkemiz dünya devleti olarak yükseliştedir. Kardeş Türkiye devleti ile her alanda ilişkilerimiz üst safada ve daha da pekişiyor. Rusya bunu da istemiyor ve tüm olanaklarıyla Azerbaycan’a sahiplenmek niyyetindedir. Fakat bir gerçeği anlamıyorlar. Bu gün Azerbaycan dünya devletleri arasında hızla yükseliyor ve Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev dünya devlet Başkanlarıyla iyi diyalog kurmuş, ülkemizi gelişmiş devletler seviyesine götürmeye çalışıyor. Tam bu arada Rusya, Ermenistan’ı yeniden üzerimize sürüklüyor, çeşitli provokalar, senaryolar gerçekleştiriyor. İçimizdeki düşmanlar, satkınlar vasıtasıyla Rusya, kirli emellerini gerçekleştiriyor. Bunu da Ermenistan üzerinden yapıyordur.

Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu açık ve net söyledi: “Türkiye olarak biz Azerbaycan kardeşlerimizin yanındayız”. T. C. Cumhurbaşkanı, Sayın, Tayyip Erdoğan, TBMM’de, Milletvekilleri önünde açıklama yaptı: “Tüm gücümüzle kardeş Azerbaycan’ın yanındayız. Azerbaycan ne arzu ederse onu yapmaya hazırız...” Çok geçmeden Azerbaycan-Türkiye Silahlı Kuvvetleri ortaklaşa Harbi tatbikat yaptılar. Türkiye Silahlı Kuvvetleri Nahçıvan’a hareket ettiğinde onur ve kıvanç hissi yaşadık. Sankı Talat Paşa, Kazım Karabekir Paşanın 1918 yılında Gence’ye gelişi ve Ermeni terör destelerinin işkal ettikleri Gence ve çevre reyonlarından çıkarılıması yılları göz önümde canlanmış oldu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eflatun Neimetzade Arşivi