Sığır güdenin avradı

Yöremizin, yurdumuzun ve dünyanın anında değişen gündemini sosyal medyadan, basından, televizyondan ve sair kitle iletişim araçlarından takip etmek benim...

Sığır güdenin avradı
Yayınlanma:
Güncelleme:

Yöremizin, yurdumuzun ve dünyanın anında değişen gündemini sosyal medyadan, basından, televizyondan ve sair kitle iletişim araçlarından takip etmek benim için olmazsa-olmazdır. Hele-hele bana çok çarpıcı gelen, özellik arz eden yine bazı olayları da değişik kanallardan takip etmek de doğruyu öğrenmek adına zaman kaybıdır. Amma ve lâkin kaybolan zaman -taşlar yerine oturunca- çok da önemli değil. Büyüklerimizin deyimiyle demem gerekirse: Yitik bulununca emek aranmazmış! Gündem o kadar değişiyor ki bazen asilik edip, stresten televizyonu kırasım geliyor. Ya hû bu memlekette hiç iyi, doğru, güzel şeyler olmuyor mu? diye de düşünmeden edemiyorum. TBMM'nin Salı günleri yapılan Grup Toplantı nutuklarına bayılırım. Liderler ne de cafcaflı, süslü-püslü lâflar ederler; ki Oh be! İşte bu kadar, derim. Ayni liderler ?Genel Kurul?da konuşurlarken sanki başka kişilik kazanıyorlar. Müspet ilimden uzaklaşıp, rol ve ahkâm keserek -Anadolu Köylümüzün tabiriyle- Boş Lâf Profesörü? oluyorlar. Haydi bakalım: ?Buyur buradan yak! Efendim nerede Ben neredeyim? Doğrusu bazı siyasilerimizin bu boş lâflarla kameralar önünde efelenmelerini görünce aklıma Dedem Ali Çavuş?un ?Bizim Köyün Sığır Çobanı'yla ilgili deyim olmuş ?yarenlik tadındaki? bir veciz sözü aklıma geldi. Yeri gelmişken bu yarenliği, mesajının özelliği ve güzelliği açısından anlayan anladı- dememek için, sizlerle paylaşmamın doğru davranış olduğunu düşünüyorum: Sabahın erken saatinde, sığırı çobanın önüne katan bir kadın; çobanın sığır sürüsünü otlağa götürmesiyle serbest kalan çobanın karısıyla çeşme başında lâfa (dedikoduya) başlarlar. Gün batımına doğru sığırın köye girdiğini görünceye kadar lâfa (çeneye) devam ederler. Komşu kadın: Kör olasıca şu senin çoban kocan ne çabuh döndü. Çobanın karısı da : Bacım, bırahmadı ki şurda ikiçift lâf etsek!) derler. Öfkelerini çobandan alıp, her ikisi de tabana kuvvet kendi evlerine doğru uçarcasına koşarlar. Bu manzarayı değerlendiren Kurugöl'ün âlim sözlü, altın öğütlü büyüğü Türkmen kocası dedem Ali Çavuş da odadakilere durumu espirili biçimde özetleyip, son noktayı koyar: Ula Uşaklar! Sığır Güdenin Avradı, Sığır gelirken gıvradı!* diyenler, ne güzel demişler, öyle değil mi? der. *(Gıvramak): Kırşehirli diliyle: Hızla, uçarcasına, delicesine koşmak. Sözün özü: Her Partinin hemen her seçimde vaat ettikleri Anayasa değişikliği bir türlü yerine getirilemiyor. Gidişata bakılırsa bunu da galiba Referandum'la yine bu millet çözecek. Sığır Güdenin Avradı'nın öyküsünü yeniden anlatarak bilgilerinizi tazelediğim için haksız mıyım? Hoşça kalınız

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.