Barzani'ye Ankara'dan çifte uyarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, korsan referandumuyla fitne ateşini yakan K. Irak liderine “Bir an önce aklını başına devşir” dedi. Bahçeli de “Blöf yapmıyoruz. Ansızın gelebiliriz” restini çekti!

Barzani'ye Ankara'dan çifte uyarı
Yayınlanma:
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’ta yaşanan referandum krizinin, bölgenin bağrına yeni bir hançer saplama girişimi olduğunu belirterek, “Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanı başımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin yeni yasama yılının ilk grup toplantısında, partisinin milletvekillerine hitap etti.

Yeni yasama yılında grup toplantılarının bir kısmına şahsen katılarak değerlendirmelerini paylaşacağını, bir kısmında da Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın bu görevi üstleneceğini belirten Erdoğan, bölgemizde gelecek asrı biçimlendirecek gelişmeler yaşandığına dikkati çekti.

TEHDİT DEĞİL İKAZ

Erdoğan, kimseyi tehdit etmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek, “Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyoruz. Bu da ancak bir dostun bir başka dosta göstereceği türden bir yaklaşımdır” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanı başımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz. Elbette bölgemizde yaşanan krizi suhuletle, akılla, uzlaşmayla çözmek için her yolu sonuna kadar denedik, deniyoruz, deneyeceğiz. Devlet olmanın gerektirdiği vakardan, soğukkanlılıktan asla taviz vermeyeceğiz. Şimdilik sadece belirli alanlardaki ambargolarla yetiniyoruz. Bu artarak şüphesiz ki devam edecektir, eğer kendilerine gelmezlerse. Gelişmelere göre çok daha ileri adımları atmakta tereddüt etmeyiz.”

Erdoğan, gayet iyi giden bir ilişkiyi kendi elleriyle tahrip eden, bununla da yetinmeyip, dillerini, Türkiye’yi tehdit etmeye kadar uzatan Kuzey Irak yönetiminin, bir an önce aklını başına devşirmesini istedi.

Geçmişteki tecrübelerinden asla tutulmadığını kendilerinin de bildikleri sözlere kanarak, kardeşlerinin ve komşularının hukukuna riayet etmeyenlerin akıbetinin, hüsran olacağını belirten Erdoğan, “Yarın küresel bir çalkantı yaşandığında herkes dönüp kendi evine, yurduna, toprağına gidecek. Bizler ise burada yine yan yana yaşamaya, yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Bugün birilerine güvenerek aramızdaki birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin, yarın dönüp bu kapıyı tekrar nasıl çalabileceklerini merak ediyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.

İÇ İŞİMİZ KABUL EDİYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak’ta yaşanan hiçbir hadisenin, Türkiye’den bağımsız olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: “Hatta doğrudan doğruya iç işlerimizle alakalıdır. Dolayısıyla kimse bize ‘Siz niye Irak’la, Suriye’yle ilgileniyorsunuz’ deme hakkına sahip değildir. Her meselede olduğu gibi Irak ve Suriye’deki krizlerin ülkemize yansımalarının üstesinden de milletimizle birlikte geleceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın.”

“Parçalanarak büyümek, küçülerek güçlenmek, ayrışarak bütünleşmek” diye bir durumun olamayacağını dile getiren Erdoğan, tam tersine bütünleşmenin ve kenetlenmenin şart olduğunu, ancak bu yolla engellerin aşılabileceğini söyledi.

MHP lideri net konuştu: 81 Düzce, 82 Kerkük, 83 Musul...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Barzani’nin yanlıştan dönmesini arzuladığını belirterek “Türk milletine parmak sallayan varsa o parmağı eliyle birlikte gövdesine kadar kırarız” dedi. Yeni yasama yılının ilk grup toplantısında konuşan Bahçeli, grupta Barzani’ye çok sert tepki gösterdi. “Türk devletine kafa tutanlar varsa, ki bu da vardır, o kafaya balyoz gibi inecek irade ve millî iffeti her zaman ispata da hazırız” diyen MHP lideri özetle şunları kaydetti:

“Irak’ın toprak bütünlüğü bozulur, bölgesel statü altüst olursa 1926 Ankara antlaşması başta olmak üzere, uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız. O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Millî uyanacak; 81 Düzce hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.

BLÖF YAPMIYORUZ!

Yaklaşık bir asır evvel masa başında çizilen haritalar, şimdi yeniden güncellenmek istenmektedir. Buradan diyorum ki, ham hayal peşinde koşan Peşmerge başı kâbusla tanışacak, ısrar ve inadı sürerse belâsını muhakkak bulacaktır. Bilinmelidir ki, 25 Eylül referandumu dört parçalı büyük Kürdistan’ın ön çalışması, ön kapısıdır. Buna sabır göstermek, gözümüzün önünde infaz fermanımızın yazılmasına sessiz kalmak mümkün değildir.
Dökülen Türkmen kanı üzerinde gelecek planlaması yapanlar, Türkmenlerin canına, malına, ırzına, vatanına kast edenler iki dünyada da yatacak yerleri olmayan alçaklardır. Kerkük tarihte Türk’tü, bugün Türk’tür. Dedik ki, ‘En az beş bin Ülkücü gönüllü hazır beklemektedir’. Blöf yapmıyoruz, palavradan konuşmuyoruz. Geçmişte Türkiye’ye “bir kedi bile vermeyiz” diyen Barzani’ye dedesinin akıbetini çok açık şekilde hatırlatıyor, ayağını denk almasını tavsiye ediyoruz. 25 Eylül referandumu rüzgâr değil, rezalettir, geri dönülmezse cezası da tez elden kesilmelidir.

ANSIZIN GELEBİLİRİZ

Genelkurmay Başkanı Sayın Akar’ın Tahran ziyareti, ardından Sayın Cumhurbaşkanı’nın yine Tahran’a gidecek olması bölgesel dayanışma, anlayış ve eşgüdüm açısından anlamlı ve değerlidir. İran’ın sınırına tankları sevk etmesi, Türkiye’nin 18 Eylül’den bu tarafa Habur Sınır Kapısı’nın etrafında askerî tatbikat yapması önümüzdeki sürecin çok şeye gebe olduğuna işarettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin her ihtimale hazırlıklı olması tarihi önemdedir. Kandil ve Erbil’de bir gece ansızın gelmek Türk milleti için mesele değildir.” 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.