İdris Şahin: Türkiye’nin en büyük sorunu başkanlık sistemidir

Anadolu Gazetesi olarak seçim çalışmalarına start veren Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) kapısını çaldık.

İdris Şahin: Türkiye’nin en büyük sorunu başkanlık sistemidir
Yayınlanma:
Güncelleme:

DEVA Parti Sözcüsü İdris Şahin “Türkiye’nin en önemli sorunu şu an sistem sorunudur. Türkiye adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube bir yönetim sistemiyle yönetiliyor. Öncelikle Türkiye'nin bu sistemden ve yönetenlerin zihniyetinden kurtulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Anadolu Gazetesi olarak seçim çalışmalarına start veren Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) kapısını çaldık. Parti Sözcüsü İdris Şahin ile yaptığımız röportajımızda Türkiye’nin sorunlarını, DEVA Partisinin bu sorunlara çözüm önerilerini ve yapacağı çalışmaları sizler için sorduk. Şahin samimi bir dille yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin en öncelikli sorunun sistem sorunu olduğunu ve DEVA Partisi’nin iktidar olması halinde sistemi değiştirerek parlamenter sisteme dönüşün sinyalini verdi. Anadolu Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Orhun Yıldız ile Dijital Medya Editörü Halil Metin’in, İdris Şahin ile yaptığı röportaj.

idris-sahinn.png

Orhun Yıldız: DEVA Partisi’ne halkın bakış açısı nedir?

VATANDAŞLARIMIZIN İLGİSİNDEN MEMNUNUZ

İdris Şahin: Kurulduğumuz 9 Mart 2020’den bugüne süreç pozitif anlamda ilerliyor. Toplumun büyük bir kısmında farkındalık oluştu. Genel Başkanımız Ali Babacan’a ve ekibine olan güven gezdiğimiz her yerde sahada misli ile karşılık buluyor. 18 ayda 73 il merkezi ve 150’ye yakın ilçe ziyaretinde bulunduk. Gittiğimiz her yerde adım adım DEVA damlaları toprakla buluşuyor. Vatandaşımızın partimize gösterdiği ilgiden ziyadesiyle memnunuz.

Orhun Yıldız: DEVA Partisi iktidara geldiğinde Türkiye’nin sorunlarını çözme noktasında öncelikle hangi adımları atacak?

TÜRKİYE UCUBE BİR YÖNETİM SİSTEMİYLE YÖNETİLİYOR

İdris Şahin: Türkiye’nin en önemli sorunu şu an sistem sorunudur. Türkiye adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube bir yönetim sistemiyle yönetiliyor. Öncelikle bu sistemden ve yönetenlerin zihniyetinden kurtulması gerekiyor. Bir diğer sorun ise emarelerini 2018’den beri gördüğümüz ve son aylarda etkisini gösteren bir ekonomik krizin varlığıdır. Bir diğer sorun ise adalet ve hukuk açlığıdır. Sadece ekmek değil bu ülkede bir adalet açlığı da var. Sisteme, hukuka olan güvensizlik ekonomiyi de zorluyor. 6 parti ile yürüttüğümüz Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş çalışmalarımız nihayete erdi. 4 ayrı çalışmayı bir karma çalışma haline getirdiler. En kısa sürede de bu metin genel başkanların huzuruna çıkarılacak. Genel Başkanlar bu metni kamuoyu ile paylaşacaklar. Bu bir vizyon belgesidir. Asla ve asla geriye bir dönüş değildir.

Vatandaş bu iktidarla yollarını ayırmış. Geleceğe dair henüz tam bir berraklık oluşmamış kafasında. Bu berraklığı oluşturmak için mutfakta yapılan bu çalışmayı vatandaşın huzuruna sunacağız.

Son dönemdeki ekonomideki kötü gidişat en fazla AK Parti seçmenini olumsuz etkiledi. Siyasette güven olduğunu seçmenle ortadan kaldırdığınızda Anadolu’nun tertemiz insanı ile bağınızı ortadan koparıyorsunuz. Anadolu’nun masum temiz insanları artık kendi duygularının istismar edildiğinin farkında. Ekmek kuyruklarında gözyaşı döken insanların nasıl bir mahcubiyet içinde olduklarını hepimizin malumudur. Orta sınıf çöktü. Zengin ile fakir arasındaki uçurum alabildiğine büyüdü. Artık yolun sonuna gelmişlerdir. Yolun sonunda da sandık vardır. Bu millet kendisini aldatanlara sandıkta en güzel cevabı verecektir.

Orhun Yıldız: 2002 / 2011 ve 2011 sonrası olarak AK Parti dönemini ikiye ayırıyorsunuz. AK Parti ne yaptı ki böyle bir dönemsel ayrımdan bahsettiniz?

AK PARTİ YANLIŞLARIYLA YÜZLEŞMEDİ

İdris Şahin: AK Parti kuruluş aşamasında 3Y ile mücadele edeceğiz parolası ile yola çıktı. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğini söyledi. Asıl kırılma noktası aslında 12 Eylül 2010 referandumudur. Bu süreçten sonra vesayet kurumlarını çökerttikleri düşüncesi hakim oldu. “Asker vesayetini, yargı vesayetini sonlandırdık artık güç bizde her şeyi yaparız” algısı hakim oldu. Güç yozlaştırır mutlak güç yoldan çıkarır. AK Parti yanlışları ile yüzleşmek yerine bunlarda ısrarlı oldu. Milletin helal oylarıyla başa gelmiş bir AK Parti’nin finali bu olmamalıydı. 2002’de başa geldiği noktadan daha da dibe inmiş bir iktidar var” ifadelerini kullandı.

 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.