Kırık kalp hastalığına dikkat!

Aşk ve sevginin hayatımızdaki önemi tartışılmaz. Kalp sağlığına da iyi gelen bu ikili, vücuda zindelik ve huzur hissettiren...

Kırık kalp hastalığına dikkat!
Yayınlanma:
Güncelleme:

POSTA.COM.TR

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, aşk acısının kırık kalp hastalığına yol açtığını belirterek posta.com.tr okurları için önemli uyarılarda ve önerilerde bulundu.

Aşkın kendisi nasıl kalbi olumlu etkiliyorsa aşk ya da sevginin aniden son bulması da kalp üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Aşk acısını küçümsememek gerekir. Aşk ya da sevginin ani son bulması kalp üzerinde olumsuz etki oluşturacak ve kırık kalp hastalığına yol açacaktır” diyor.

Vücutta kortizol, adrenalin gibi stres hormonu düzeylerindeki ani yükselme kalbin üzerinde sersemletici etki göstererek kalp kasılmasında bozukluk ile sonuçlanabiliyor. Bu durum göğüs ağrısı ve nefes darlığının ön planda olduğu, kalp krizini taklit eden bir hastalığa yol açıyor. Doç. Dr. Ahmet Karabulut, “Bu süreçte özellikle ilk ay içerisinde kalp krizi riskinde de ortalama 2-5 kat artış olduğu düşünülürse kırık kalp sahibi kişilerin hekim desteği almaktan çekinmemesi gerekir” uyarısında bulunuyor.

HER TÜRLÜ SEVGİ KALBİ BESLİYOR

Aşk ve sevginin kalbin ömrünü uzattığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Ancak aşk ve sevgiyi sadece iki karşı cins arasında süregelen duygusal yakınlaşma olarak düşünmemek gerekiyor. Kişiye huzur verecek aile sevgisi, hayvan ve doğa sevgisi, tasavvufi aşk da kalp sağlığına olumlu etki yapıyor.

Aşk ve sevgi hislerinin vücuda zindelik ve huzur hissettirecek oksitosin, dopamin, seratonin, endorfin gibi olumlu hormon düzeylerinde artış yaparken kortizol, adrenalin gibi vücudu tetikleyecek stres hormonu seviyelerinde düşmeye yol açtığını söyleyen Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Bunların sonucunda damar sertliğini artıran vücuttaki iltihabi cevap baskılanır, kan akımı hızlanır. Aralıklı hissedilen çarpıntıların tersine ortalama kalp hızı ve kan basıncında azalma olur. Bütün bunların sonucunda kalp krizi gelişme riski azalır ve kalbin ömrü uzar” diyor.

TEK BAŞINA YAŞAYANLAR RİSK ALTINDA

Yapılan bilimsel araştırmalarda tek başına yaşayan kişilerde kalp krizi riskinin daha yüksek olduğu ve ömrün kısaldığının saptandığını ifade eden Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Tek başına yaşayan kişilerde depresyonun sık olduğu, sigara ve alkol tüketiminin fazla, sağlıksız beslenmenin daha sık olduğu izlenmiştir. Tek başına yaşayan kadınların ortalama 2 yıl erkeklerin ise ortalama 6-7 yıl ömürleri kısalmaktadır” diyor.

TAKDİR ETTİĞİNİZİ GÖSTERİN

Çevremizde gördüğümüz olumlu davranışlar karşısında suskun kalmak yerine mutlaka birkaç kelime ile takdir göstermek gerektiğini, bunun karşımızdaki kişiyi motive edeceğini ve karşılıklı olumlu duygularla her iki tarafın da kalp sağlığına olumlu katkı yapacağını belirten Doç. Dr. Ahmet Karabulut, kişinin kendisini sevmesi, kendisiyle barışık olması gerektiğine dikkat çekiyor.

Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Kendimizi sevmeli ve vücudumuza sağlıklı hediyeler vermeliyiz. Sinir ve stresten uzaklaşıp, sağlıklı yiyecekler tüketmeli, sağlık için egzersiz yapmalı, güneş ışınlarından faydalanmalı ve kaliteli uyumalıyız. Sigaradan uzak durmalıyız. Unutmayalım ki, kalbimiz sağlıklı olduğu sürece çevremize sevgi verebiliriz” diyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.