Eyüp Kara

Eyüp Kara

Kadının adı var mı?

Kadının adı var mı?

Bugün “Dünya Kadınlar Günü”. Gerek ülkemizde gerekse bütün dünyada bir dizi etkinlikle kutlayacağız. Ben sadece bunun kutlamalarla kalacağına inanlardanım. Çünkü “Kadınlarımıza” yeterince değeri verdiğimizi kimse iddia edemez.

Kadına değer vermemek sadece bizim ülkemize özgü değil, dünyanın birçok ülkesinde gerekli önem verilmiyor. Ne acıdır ki kadınlar hala birçok yerde “cinsel obje” olarak görülmeye devam ediyor. İşin aslına bakarsanız kadınların hak ettiği değeri bulmasını bir yana bırakın, kadının birçok ülkede hakkı bile bulunmuyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarını korumayı amaç edinen ve bu amaçla ortaya çıkmış olan bir gün olarak hatırlanıyor. Artık geleneksel haline geldiği için her yıl aynı tarihte kutlayıp ve onları bir nebze olsun hatırlamaya çalışıyoruz. Acaba gerçekten hatırlıyor muyuz? Acaba gerçekten onların yerine bir günlüğüne bile olsa kendimizi koyabiliyor muyuz?

Hayatımızın anlamı onlar. Başta “ANNELERİMİZ” olmak üzere, bizleri dünyaya getirirken “KADINLARIN” çektikleri zahmeti mi anlatayım, dokuz ay boyunca karnında taşıyan binbir sıkıntıya girerek bizleri taşıyıp dünyaya getirmelerini mi sayayım? Hangi birini saymak lazım şaşırdım ve bilemedim.

Çünkü saymakla bitiremediğimiz haklarını nasıl ödeyeceğiz. Nasıl ödenir diye çoğu zaman düşündüğümüzü de söylemek zor. Kendi annemden örnek vermek istiyorum. Rahmetli annem daha 16 yaşında evlenmiş ve rahmetli babamı çok sevmiş, onunla çok güzel günleri paylaşmış.

Bir devlet memurunun maaşıyla kıt kanaat geçinmelerine karşın ne şikayet etmiş ne de kendisine bir gün karşı çıkmış. Şunu söylerdi bana hep “O zaman şartlar öyleydi. Sadece biz değil bütün ülkenin kadınları aynı durumdaydı. Hemen hemen herkesin maddi durumu birbirine yakındı. Hal böyle olunca bütün sıkıntıları ve zorlukları ilk üstlenen kadınlar oluyor” demişti.

Birde babam daha erken vefat edince kadıncağız 10 çocuğuyla hayata tutunmaya çalışıyor, bir yandan da onları nasıl hayata daha iyi hazırlarım diye gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. Bu emeklerin hangi birini sayayım ve hakkını nasıl ödeyeyim? Bunları yazarken bile burnumun direği sızladı. Yani anlayacağınız hep denir ya “eskinin kadınları” sıkıntıyı, derdi, kederi ve yokluğu ziyadesiyle yaşadı.

Günümüz kadınları daha rahat, daha özgür ve birçoğu ekonomik özgürlüğe kavuştuğu için hayatı istedikleri gibi yaşamakta bir sıkıntı duymuyorlar. Çünkü zaman ve devir çok değişti. Artık kadınlar sıkıntıya girmek yerine rahat bir hayatı tercih ediyorlar. Haklarıdır tabii ki en güzel şekilde yaşamak. Bence biraz fazla rahatlar ve sıkıntı çekmek istemiyorlar gibime geliyor.

Neticede kadınlarımız başımızın tacı onlar olmadan hayatın ne tadı ne tuzu olur. Hayatı birlikte yaşamak ve birlikte paylaşmak dünyanın en güzel duygusu olsa gerek. Bu vesileyle bütün kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eyüp Kara Arşivi