Uğur Böceği

Uğur Böceği

Selçuk SİLSÜPÜR ve Davut TUNÇBİLEK ülkemin güzide yazarları

Selçuk SİLSÜPÜR ve Davut TUNÇBİLEK ülkemin güzide yazarları

Selçuk SİLSÜPÜR-Tarihe ışık tutanlar&Davut TUNÇBİLEK-yalnız kurt

Ahilik haftası süresince iki yazarımızın paylaştığı standın önüne geldiğimde, geldiğim yönde ilk yazarımız olan Selçuk Bey Oğuzlar kitabını okurlarına tanıtımı yaparken aralarındaki konuşmaya şahit oldum. Kitabın anlatımın bitirip, kendisini anlatırken Anadolu gazetesinde yazıyorum deyince, o an laf arasına giriverdim. Sessiz çoğunluğun sesi, Ankara Anadolu gazetesi mi? deyince “Evet” dedi, hocam bende Anadolu gazetesinde yazıyorum, dedim. O an sohbet ettiği okuyucusundan dikkatini bana yöneltip, “isminiz” deyince, “Uğur Böceği” dedim. “Uğurcuğum sen hele bu tarafa geç” diyerek beni standın içine girmemi işaret etti. Bu ara Davut beye selam verdim. Okuyucularıyla “Oğuzlar” kitabını akademik açıdan anlattı. Hatta anlatırken şu noktaya özellikle dikkatimi çekti. Türkmenler ve Oğuzlar arasındaki farkı öğrendim. Oğuzlar Türkün tarihiyle başlarken İslamiyet’le taçlanınca Oğuzlar, Türkmen adını alıyor. Hatta babamın bizim aile ile ilgili yaptığı araştırma sonucunda Oğuz boyundan “Gök Hüseyin Oğullarından” olduğumuzu söylemişti. Selçuk Bey, Kırşehir’in Hamit köyünden olup, hayatını Kırıkkale’de ve de Ankara’da yaşamış. Ben de Oğuz boylarından gelme bir Türkmen olduğumdan tarihimizi merak ediyorum. Selçuk hocamı “Tarihe Işık Tutan” yazarlarımızdan olduğunu söylerken gururlanıyorum. Hocam “Oğuzlar” kitabını 15 yıl gibi bir çalışma süresinde tamamlamış. Dile kolay ama çok zahmeti bir çalışma.

Davut Bey’le sohbet etmeye başladık. Kırıkkale'nin Keskin ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğretimini Keskin’de tamamladıktan sonra Gazi enstitüsünün Fransızca bölümünden mezun oldu. Davut Bey, Fransızca öğretmeni olduktan sonra, önceleri 1981 yılından Samsun’da Fransızca öğretmenliği yapmış 1987 yılında Tokat'a tayini çıktıktan sonra Fransızca ve de Edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra İl Kültür ve Turizm müdürlüğüne şube müdür olarak devam etti.

Turizm 98, Tokat il yıllığı, Mustafa Kemal Tokat’ta ve Tokat şehitler albümü kitaplarının editör ve tasarımlarını yaptı. Yerel ve ulusal basın dışında internette de birçok şiirleri yayınlandı.

2012 yılında eşini kaybettikten sonra, hayatını şiirlerine ve kitap yazmaya adadı.

Hocamın geçmişini kendi ağzından dinledikten sonra kitaplarıyla ilgili konuşmaya başladık. Hocamın “Dedem ve Ben” kitabını aldım. Kitabını imzalarken yazım tarzı çok dikkatimi çekti. İnanın çok farklıydı. Yaşadığı zorlu hayatta tek başına mücadelesinde “Yalnız kurt” olarak nitelendiriyorum. 

Bu ara Selçuk Bey, “Uğurcuğum az bir işim var. Sen yabancı değilsin standa 15-20 dakika bakar mısın?” “Tabi ki bakarım” dedim. Selçuk Bey oradan ayrılınca kendimce bir şeyler yapmaya çalıştım. Selçuk hocamızın tarih kitapları burada ve daha birçok sözlerle ilgi çekmeye çalıştım. Bu ara hocamın eşi ve kayınvalidesi geldiler. Bende içerideki sandalyelere oturmalarını söyledim. Biraz onlarla da sohbet ettik. Biraz Kırıkkale’den, biraz Kırşehir’den hatta Ankara’dan da konuştuk. Çok geçmeden Selçuk Beyde geldi. Bende iki yazarımızdan ve misafirlerinden müsaade isteyerek ayrıldım.

Ertesi gün yeniden geldiğimde bu sefer Yazarlarımızdan Davut Beyin yanına yaklaştığımda bir çocukla annesi kitap beğenirken Davut beyin “Dedem ve Ben” kitabına ağladığımı söyleyince Davut Beyde şaşırdı. “Sanırım çocukluğunuz aklınıza geldi” dedi. Kitap seçen kadın çocuğu ile beraber ellerindeki kitabı “Dedem ve Ben” ile değiştirip o kitabı almaya karar verdiler. Kitabı okurken çocukluğum aklıma geldi. Keşke benim büyükbabam ve babaannemde onlar gibi olsaydı. En azından bu gün bu kadar üzülmezdim. Gerçekten de Davut Bey çocukluğunu dolu, dolu yaşamış.

Daha sonra Selçuk Beyle sohbet ettik. Biz sohbete ederken standa Doç. Dr. Ayfer Şahin Hanımefendi ve eşi geldiler. Kitapları incelerken Selçuk Beyde benimle aynı gazetede yazdıklarını söyleyince Doç. Dr. Ayfer Şahin hanımefendi bana “Sizin çocuklarınız hangi okulda okudular” deyince. Bende “Kızım Hacettepe’de İlköğretim Matematik okudu şuan öğretmen, oğlumda Yıldırım Beyazıt Diş Hekimliğinde okuyor” deyince, “Yok, yok ben daha önce ilköğretimde de çalıştım sizi oradan mı tanıyorum sanırım” sözü üzerine biraz daha sohbet edince hocamın öğrencileri olmadığını anladık. Ortak dostlarımız Prof. Dr. Levent Kula ve Eşi Prof. Dr. Kamile hanımdan ve de çok kıymetli ağabeyim Yaşar Civan hocamdan konuştuk. Bir müddet sonra yazarlarımızın kitaplarından alıp imzalatarak stanttan ayrıldılar.

Yazarlarımızın standına onur veren Doç. Dr. Ayfer Şahin Hanımefendi ve eşine, sohbetimize konu olan değerli Prof. Dr. Levent Kula hocama eşi Prof. Dr. Kamile Kula hanımefendiye, çok kıymetli hocam Yaşar Civan’a ve yazarlarımız Selçuk Silsüpür hocamıza ve de Davut Tunçbilek hocamıza hayatlarında başarılar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Böceği Arşivi