Dr. İrfan Paksoy

Dr. İrfan Paksoy

Asılsız Ermeni iddiaları - 1 (Şubat Ve Ekim Devrimleri)

Asılsız Ermeni iddiaları - 1 (Şubat Ve Ekim Devrimleri)

GİRİŞ…

Her yıl bilhassa da diasporadaki (anavatanları dışında yaşayan) Ermeniler, bunların etkilediği çevreler ve Türkiye’nin uluslararası alanda manevra alanını daraltmak isteyen uluslararası aktörler tarafından I. Dünya Savaşı döneminde Türkler tarafından Ermenilerin Soykırıma mâruz bırakıldığına ilişkin hezeyana varan mesnetsiz iddialar yoğunlaşır. Bir 24 Nisan daha yaklaşırken iç ve dış kamuoyunda bu konunun gündeme geleceğinden hareketle bu konuyu 26 Nisan 1918 tarihinde ilan edilen Ermenistan Cumhuriyeti’nin İlk Başbakanı Ovannes Kaçaznuni’nin konuyu ilişkin yazılı itirafları da dâhil olmak üzere bu makale sayfasının sınırlılıkları kapsamında sebep – sonuç ilişkileri içerisinde bir makale serisi hâlinde ortaya koymaya çalışacağız.

Makalelerde cümle içinde ya da cümle sonlarında yer alan köşeli parantezler içindeki rakamlar konuya ilişkin detay bilgileri içermekte olup, makalenin insicamını bozmamak için bu köşeli parantezler ile ilgili bilgiler “sonnotlar” başlığı altında makalelerin sonlarında okuyucunun istifadesine sunulmuştur / sunulacaktır.

ŞUBAT YA DA MENŞEVİK DEVRİMİ…

28 Temmuz 1914 tarihinde başlayan I. Dünya Savaşı’nın üçüncü yılında Kafkas Cephesinde genel bir çatışmasızlık hâli yaşanmıştır. Bunun sebebi ise Mart 1917 ayından itibaren Rusya’nın hızla bir istikrarsızlık içine girmesidir. O dönemde Rusya'da kullanılmakta olan Jülyen Takvimine göre 23 Şubat (Gregoryen Takvimine göre de 8 Mart) 1917 tarihinde Dünya Kadınlar Günü münâsebetiyle başkent Petrograd'da [1] başlayan gösterilere karşı güvenlik güçlerinin orantısız şiddet ve silah kullanması sonucu kitleselleşen olayların kapsamı ve ivmesinin hızla artması sonucu 28 Şubat (Gregoryen Takvimine göre de 13 Mart) 1917 tarihinde Çarlık Monarşisinin yıkılmıştır. Bu önemli olay Şubat (Menşevik) Devrimi [2] olarak adlandırılmıştır.

EKİM DEVRİMİ…

Şubat Devrimi üzerine Petrograd’daki Duma Başkanı [3] idaresinde geçici bir komite kurulmak suretiyle devlet işleri yürütülmeye çalışılmıştır. Yeni bir anayasa hazırlayacak olan Kurucu Meclis toplanıncaya kadar egemenliğin 23 Mart 1917 tarihinde Prens Georgiy Y. Lvov tarafından7 kurulan ve IV. Duma’nın Kadet, [4] Menşevik [5] ve Sosyalist Devrimciler (kısaca SR) [6] mebuslarından meydana gelen Geçici Hükûmette olduğu açıklanmıştır. Hükümette sosyalistlerden sadece “İşçi ve Asker Temsilciler Sovyeti” üyesi Aleksandr Kerensky vardı ve o da Adalet Bakanı olarak görevlendirilmişti. Geçici Hükümet, 20 Temmuz 1917 tarihinde yıkılmış ve yerine de yıkılan hükûmetin Adalet Bakanlığı görevini yürütmekte olan Kerensky tarafından yeni hükümet kuruldu. Yeni hükümetin cephelerdeki çözülmeye rağmen savaşı sürdürmesi iç çalkantıları ve ülkedeki istikrarsızlığı artırmış, bu durumdan faydalanan Bolşevikler (Jülyen Takvimine göre) 25 Ekim (Gregoryen Takvimine göre de 7 Kasım) 1917 tarihinde Kerensky Hükümeti’ni devirdiler. Böylece Rusya’da merkezî iktidar Lenin’in liderliğini üstlendiği Komünist Parti’nin eline geçmiştir. Bu olay literatürde Ekim Devrimi [7] olarak bilinir.

ÇÖKEN RUS KAFKAS CEPHESİ…

Ekim Devrimi’nin ardından Rus Kafkas Ordusunda yaşanan kayda değer ölçüdeki firarlar nedeniyle adı geçen ordunun Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde işgâl ettiği yerleri boşaltması sonucu Rus Kafkas Cephesi çökmüş, gerek bu durum gerekse de eşzamanlı olarak Kafkasya’da meydana gelen gelişmeler Kafkasya coğrafyası, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleri ile Osmanlı Devleti adına avantaj oluşturmuş, önemli fırsat ve imkanları da beraberinde getirmiştir.

SONNOTLAR

[1] Petrograd’ın ismi Birinci Dünya Savaşı başlayana kadar St. Petersburg idi. Kentin ismi 1924-1991 döneminde ise Leningrad olarak kullanılmıştır. 1991 yılında SSCB’nin dağılmasından sonra ise şehrin ismi St. Petersburg olarak değiştirilmiştir.

[2] Şubat/Menşevik Devrimi: I. Dünya Savaşı sırasında Rusya’da o dönemde başkent olan Petrograd’da 8 Mart 1917 tarihinde başlayan ve 13 Mart’ta da Çarlık Monarşisinin yıkılmasıyla sonuçlanan devrimci bir harekettir. Bu devrim, Romanov Hanedanı ve Rus İmparatorluğunun çöküşü, ardından Rusya İç Savaşı ve Sovyetler Birliğinin kuruluşuna sebep olmuştur. Bu devrim Kimi kaynaklarda da Menşevik Devrimi olarak geçer. Bu devrim I. Dünya Savaşının en yoğun olarak yaşandığı dönemde patlak vermiş olsa da kökleri çok daha eskiye dayanır. Devrimin temel sebeplerinden başlıcası Çarlık rejiminin 19. ve 20. yüzyıllarda sosyal, ekonomik ve siyasî yapısını modernleştirmeye çalışırken otokratik bir monarşide ısrarcı olunmasıdır. Gelişmekte olan kapitalizm ile otokrasi artık uzlaşmaz çelişkiler biriktirmeye başlar. Bu devrimin sebepleri arasında toprak sahipleri tarafından kötü muameleye uğrayan topraksız köylülerin durumu, şehirdeki işçilerin oldukça kötü koşullarda çalışmaları ve Batıdan gelen özgürlükçü fikir akımları eklenebilir. Özellikle savaş döneminde yaşanan kıtlıklar, askerî alanda yaşanan başarısızlıklar da rejime olan güveni sarsıcı etkide bulunmuştur. Bu dönemde yaşanan 1905 Rus Devrimi 1917 yılında yaşanacaklar için bir uyarı olmuştur. I. Dünya Savaşı çıktığında Lenin önderliğindeki Lenin Bolşevikler ve Martov önderliğinde Martov önderliğindeki Menşevikler dışındaki tüm siyasî partiler ve toplumsal katmanlar milliyetçi bir hezeyan içinde savaşı olumlamıştır. Savaşın ilk döneminde bazı muharebelerde başarılar yaşansa da sonrasında Almanlar karşısında yaşanan peş peşe başarısızlıklar ve askerler arasında düşen moral kimi isyanlara dönüşmüş, asker kaçaklarının sayısı artmış, savaşın sebebi ve Çar II. Nikolay iktidarı sorgulanmaya başlamıştır. Çarın savaşın gidişatını değiştirmek adına kendisini başkomutan ilan etmesi de etkisiz kalmış, yaşanan askerî yenilgilerin doğrudan sorumlusu hâline gelmiştir. Ülke içinde savaşın getirdiği zorluklar kendisini yoksulluk, açlık, işsizlik olarak göstermeye başlar. Rus ekonomisi üretimini sürdürse de savaş yüzünden Avrupa pazarından mahrum kalır. Enflasyon artarken, ücretler düşer. Parlamentonun alt kanadı olan Duma, Çar’dan yeni bir hükûmet kurmasını istese de öneriler dikkate alınmaz. Ordunun ve asillerin desteğini de kaybeden Çarlık rejimi, yoksul halk kitlelerinin ve askerlerin kendiliğinden gelişen eylemleri sonucunda devrilir.

[3] Duma, Çarlık Rusyası'nda 1905-1917 yılları arasında faaliyette olan yasama meclisine verilen isimdir. Rusya İmparatorluğu’nda Duma seçimleri 1906 yılında ilk kez, 1907 yılında ikinci ve üçüncü kez, 1912 yılında da dördüncü kez yapılmıştır. 4. Rus Devlet Duması 1912-1917 döneminde görev yapmıştır. Günümüzde Rusya Federasyonu Federal Meclisinin aşağı kanadı da bu isimle anılmaktadır.

[4] Kadet: Anayasal Demokrat Parti veya Kadetler, Rus İmparatorluğunda liberal bir siyasî partiydi. Parti üyelerine Kadetler denilirdi. Bu isim partinin Rusça isminin kısaltmasından ileri gelir. K-D harflerinden oluşan parti adının kısaltmasının Rusça okunmasıdır.

[5] Menşevik: Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)nin 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında parti, bünyesindeki iki farklı hizipten Julius Martov’un liderlik ettiği (ve “azınlıkta kalanlar” anlamında kullanılan) Menşevikler ile Lenin’in liderlik ettiği (ve “çoğunlukta kalanlar” anlamında kullanılan) Bolşevikler şeklinde ikiye gruba bölünmüştür. Kongrede Lenin yanlıları çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır. Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler, Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve Sovyetler Birliği'ni kuracaklardır.

[6] Sosyalist Devrimciler – SR’lar – Sosyalist Devrimci Parti - SR: Sosyalist Devrimci Parti ya da SR, 20. yüzyıl başlarında Rusya ve Sovyetler Birliğinde faaliyet gösteren bir siyasî partidir. SR programı hem demokratik sosyalist hem de çiftçi sosyalist çizgiyi takip etmiştir. RSDİP’in 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında bünyesindeki iki farklı hizipten Menşevikler ile Bolşeviklerin toprağın devletleştirilmesine karşı, SR toprağın toplumsallaştırılmasını savunmuştur. SR, RSDİP’ten (Bolşevik ve Menşeviklerden) farklı olarak Marksist değildi. SR, ayrıca RSDİP’ten farklı olarak işçi sınıfının değil, çiftçi sınıfının Rusya'nın devrimci sınıfı olacağına inanıyordu. SR, 1917 yılından itibaren RSDİP’ten ayrılarak Bolşeviklerden yana tavır alan bir siyasî grup olmakla birlikte Ekim Devrimi’nden sonra iktidardaki Bolşevikler ile ciddî bir ihtilafa düşmüş, Bolşevikleri devirmeye yönelik bir isyana kalkışmışsa da bu girişimleri bastırılmış ve tasfiye edilmiştir. Tasfiye edilen SR’ler, 1917-1922 döneminde yaşanan Rusya İç Savaşında Bolşeviklerin safında bulunmuşlar ve her ne kadar yeniden yönetime katılmışlarsa da artık bir grup olarak varlıklarını sürdürememişler ve Bolşeviklere dâhil olmuşlardır.

[7] Ekim Devrimi: Başlangıçta kendi partisi olan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi içinde bile destek bulmayan Lenin'in merkezî iktidarı zorla erle geçirmeye yönelik fikirleri, Menşevik – Şubat Devrimi sonrasında ülkede yaşanan gelişmelere paralel olarak olumlanmış ve Bolşeviklerin hızlı bir şekilde örgütlenerek güçlenmesine yol açmıştır. Temmuz 1917 ayında yaşanan gelişmeler burjuva iktidarı mahiyetindeki Kerenski Hükûmetinin aczini göstermiş, Bolşeviklerin ülkedeki saygınlığı ve Sovyetlerdeki desteği artmış, Bolşevikler Petrograd ve Moskova başta olmak üzere Briansk, Samara, Saratov, Tasritsyn, Minsk ve Kiev Sovyetlerinde çoğunluğu kazanmışlar, Rusya Sovyetler Merkezî Yönetim Komitesi de merkezî iktidarın alınması yönünde karar almıştır. Eylül ve Ekim aylarında Moskova ve Petrograd sanayi işçileri, Donbas maden işçileri, Ural metal sanayi işçileri, Bakü petrol, tekstil ve demiryolu işçileri sayısız grev yaparak Geçici Hükûmeti protesto etmişlerdir. İşçiler çoğu fabrika ve işyerinde yönetimi ele almış, üretim ve dağıtımı kontrol eder hâle gelmiştir. Ekim ayına gelindiğinde kırsal kesimde de benzer bir durum vardı. Büyük toprak sahiplerine karşı yoksul köylüler tarafından 4.000’in üzerinde ayaklanma eylemi kaydedilmiş, bu eylemlerde Geçici Hükûmetin toprak sahiplerinden yana davranması ve ayaklanmaları bastırmak için askerî birlik göndermesi, yoksul köylüleri, toprakların kendilerine verileceğini söyleyen Bolşeviklere yakınlaştırmıştır. Lvov Hükûmeti gibi ardılı olan Kerensky Hükûmetinin de ömrü gerek devrimin ruhunu kavrayamamış olduklarından gerekse de halkın sıkıntılarını gideremediklerinden kısa süreli olmuştur. Bolşevik Merkez Komitesi 23 Ekim’de silahlı ayaklanma gündemiyle toplanmış ve ayaklanma lehine karar almıştır. Bu çerçevede; cephede, şehirlerdeki garnizonlarda ve savaş gemilerindeki askerler ve bahriyeliler de açıkça Geçici Hükûmeti tanımadıklarını ilan edecek, seçilmiş temsilcilerini de Sovyetlere göndererek iktidarın alınmasından yana görüş bildireceklerdir. 7 Kasım’da Bolşevikler, Petrograd’da artık işlemez hâle gelmiş Krensky başkanlığındaki Geçici Hükûmete karşı harekete geçerler. İktidarın alınması sırasında kan dökülmez ve Bolşeviklere bağlı Kızıl Muhafızlar Birliği neredeyse hiçbir direnişle karşılaşmadan tüm devlet binalarını, son olarak da aynı gün akşamı Hükûmet üyelerinin toplantı hâlinde olduğu Rus Çarı I. Petro’dan itibaren Rusya İmparatorlarının resmî ikâmetgâhı olarak kullanılan, Menşevik Devrimi’nden sonra da hükûmet merkezi olarak kullanılmakta olan Kışlık Saray’ı ele geçirirler. Bolşevik Devrimi olarak da bilinen Ekim Devrimi, Çarlık Monarşisinin yıkılmasıyla sonuçlanan Şubat Devrimi ile başlayan devrimci sürecin ikinci aşamasıdır. Bu devrim Rusya’daki merkezî iktidarın Lenin önderliğindeki Bolşeviklere geçmesini sağlamış ve Sovyetler Birliği’nin kurulmasına yol açmıştır. Ekim - Bolşevik Devrimi, 1917 yılının ve 20. Yüzyılın en önemli olayı olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İrfan Paksoy Arşivi