Türkiye sezaryen doğumlarında dünya birincisi

ÖZEL HABER GAMZE ERDOĞAN

Avrupa Perinatal Tıp Derneği (Eapm) Ve Avrupa Ebeler Derneği’nden (Ema) Ortak Bildiri: “Ülke Düzeyinde Sezaryen Doğum Oranları yüzde 15-20 Aralığında Olmalıdır” derken Türkiye'de bu oran %58,4. Sağlık nedenleriyle yapılan sezaryen doğumlar hayat kurtarabilirken, gereksiz sezaryenler anne, yenidoğan ve gelecekteki gebelikler için sağlık risklerine neden oluyor.

Türk Ebeler Derneği Başkanı Doç. Dr. Nazan Karahan, uluslararası ebelik literatürüne dayanarak Türkiye'de giderek artan sezaryen doğum oranlarını . Mevcut bilimsel kanıtlara dayanarak ülke genelinde sezaryen doğum oranlarının yüzde 15-20 aralığında olması önerilirken, Türkiye'de bu oranların yüzde 58,4'lere kadar çıktığını belirterek, sezaryen oranlarının anne ve bebek ölümlerini artırdığını ifade eden Karahan: "Bu tavsiye, ulusal sezaryen doğum oranlarının yaklaşık yüzde 15'e yükseldiğinde anne ve yenidoğan ölümlerinin azaldığının gösterilmesine dayanıyor. Türkiye, artan sezaryen doğum oranlarını önerilen aralığa yakın değerlere çekmek için çabalaması gerekiyor.

TÜRKİYE'DE KADINLAR DOĞUMDAN KORKUYOR MU?

"Avrupalı kadınlar doğurabiliyor, Türk kadınları doğumdan korktuğu için doğuramıyor” diyen Karahan, Türkiye’de kadınların doğumdan korkmalarının sebeplerini şu sözlerle ifade etti:

“Türk kadını neden doğumdan korkuyor? Gebesiniz ve hamilelik sürecinde bir devlet hastanesine gidiyorsunuz. Gebe, süreç boyunca her defasında farklı bir hekimle karşılaşıyor, çünkü sizi bir hekime atayıp doğum boyunca sizi izleyen bir sistem yok. Ebelik, annelere sağlık eğitimi verir, hamilelik süreci boyunca takip eder, doğum sırasında destek verir ve doğum sonrası dönemde annelere bakım ve danışmanlık hizmetleri sunar. Ayrıca, bebeklerin sağlık kontrollerini yapar, emzirme konusunda rehberlik eder ve ailelere bebek bakımı konusunda bilgi verir. Bu yüzden 'her kadının hakkı ebelik bakımı' olduğunu sık sık vurguluyoruz. Ebelik, kadına güvende hissettirir ve insanlar devlette bu hizmeti alamadığı için özele gidiyor. Aile Ebelik sistemi, ülkede yaşayan kadınların gebelik süresini başından sonuna kadar takip eden bir sistemin olması demektir. Bu sistem, kadına gebelik bilincini kazandırır ve kadın için bir güven bağı oluşturur. Hamilelik ve doğum bir hastalık değildir. Türkiye’de Aile ebelik sistemi olsa, sezaryenle doğum oranları da düşer. Bunu ben değil, Uluslararası ebe literatürü söylüyor. Bugün doğumhanede bekleyen bir kadın, nöbet değişiminde bile farklı doktorlarla karşılaşabiliyor. Bir gebe için bu çok zor bir durum. Aile ebelik sistemi ile kadını hamilelik süreci boyunca izleyecek becerikli ve alanında uzman ebelere ihtiyaç var.